2016 Büyümesi her şeyin olduğu bir dönem için oldukça iyi

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2016 son çeyreği ve yılın bütününe ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi. Yorgancılar,  yüzde 2.9’luk büyüme rakamının 2016 yılı koşulları çerçevesinde başarılı bulduklarını söyledi

  • 0
  • 566
2016 Büyümesi her şeyin olduğu bir dönem için oldukça iyi
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2016 son çeyreği ve yılın bütününe ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi. Yorgancılar,  yüzde 2.9’luk büyüme rakamının 2016 yılı koşulları çerçevesinde başarılı bulduklarını söyledi. Yorgancılar, Türkiye’nin iddialı hedefleri için yüzde 6 büyüme hedeflediğini kaydeden Yorgancılar, “Hem küresel hem de ulusal koşullardaki belirgin olumsuzluklara rağmen ekonomi son çeyrekte yüzde 3,5, yıl bütününde ise yüzde 2,9 büyümüştür. Hem dördüncü çeyrek hem de yıllık bazda büyüme verileri beklentilerin biraz üzerinde, Orta Vadeli Program hedeflerinin gerisinde gerçekleşmiştir. Ayrıca bu oran, Türkiye'nin iddialı hedeflerinin gerektirdiği yüzde 6 düzeylerindeki büyüme oranının oldukça gerisindedir. Dolayısıyla yüzde 2,9 düzeyindeki büyüme hızını 2016 koşulları çerçevesinde başarılı, 2023 vizyonu çerçevesinde yetersiz görüyoruz. Ayrıca çeyrekler itibariyle büyümede ciddiye alınması gereken bir istikrarsızlıktan bahsedilebilir. 2016 yılı bütününde tarım sektörünün yüzde 4,1, hizmetler sektörünün binde 8 küçülürken sanayi sektörünün yüzde 4,5 büyümesi, sadece çeyrekler itibariyle değil sektörler boyutunda da istikrarsız ve dengesiz büyümeye işaret etmektedir” dedi.

Ülkemiz ekonomisinin büyümesinde ileri ve geri bağlantılarının yüksekliği nedeniyle lokomotif konumunda olan ve yılın son çeyreğinde yüzde 5, yılın bütününde yüzde 4,5 büyüyen sanayi sektörü performansının oldukça iyi olduğuna değinen Yorgancılar, yine sanayi sektörünün kalbi niteliğinde olan, alt sektörler itibariyle Türkiye'nin en büyük sektörü konumunda bulunan imalat sanayinin son çeyrekte yüzde 4,4, yıllık olarak da yüzde 3,9 oranında büyüdüğünün görüldüğünü ifade etti.  Yorgancılar, “Ancak bu büyüme, 2016 yılında imalat sanayinde ihracatın binde 6 gerilediği, ithalatın sadece binde 2 arttığı ve sanayi sektörü istihdamının binde 7 azaldığı bir ortamda gerçekleşmiştir. Diğer taraftan sanayi sektöründe çalışan başına emek verimliliği 2016 yılında yüzde 3,2 oranında artmıştır. Bu veriler sanayi sektörünün emek verimini artırarak ve daha çok iç talebe yönelerek büyüdüğünü ortaya koymaktadır” diye konuştu. Bu gelişmede kur artışlarının etkisini dile getiren Yorgancılar, “Hemen hemen her boyutta zorlu koşullarda üretim yapmaya, istihdam yaratmaya devam eden, sektörün yetersiz ancak koşullar nedeniyle alkışlanması gereken düzeyde büyümesini sağlayan sanayicilerimizi de kutlamak istiyorum. Sanayicimiz uygun makro iklimin sağlanması, rakiplerle eşit düzeyde enerji, istihdam ve finansman maliyetine imkan verilmesi durumunda hem sektörün hem de ekonominin çok daha hızlı büyümesini sağlayacaklardır" diye konuştu.

Harcamalar yönünde kamu ve özel tüketim
2016 yılında üretim yönünden büyümeyi sanayi sektörünün, harcamalar yönünden ise kamu ve özel tüketimin çektiğinin anlaşıldığına dikkat çeken Ender Yorgancılar, "Yılın son çeyreğinde tüketim harcamalarında kamu frene basarken hane halkı gaza basmış görünmektedir. Bu veriler hükümetin bazı sektörlerde sağladığı vergi avantajlarının tüketimi artırmada işe yaradığını ortaya koymaktadır. Yatırım harcamalarının yüzde 3 düzeyinde artması ise, konjonktürel zorluklar dikkate alındığında, oldukça önemli bir artış olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte 2016 yılı bütününde mal ve hizmet ihracatının yüzde 2 gerilemesi, mal ve hizmet ithalatının ise 3,9 artması dış ticaretin büyüme katkısının negatif olmasına yol açmıştır. Bu gelişmede turizmde yaşanan olumsuzlukların belirleyici olduğu söylenebilir” dedi.

Yeni bir yol bulmanın vakti geldi
Yorgancılar, büyüme rakamları verilerinin detaylarına bakıldığında ise iç tüketim ve inşaatın desteklenmesiyle yüksek oranlı büyümenin artık mümkün olmadığının anlaşıldığını ifade etti. Yorgancılar şöyle devam etti, "Bu veriler artık yeni bir yol bulmanın zorunluluğuna işaret ediyor. Bu yol, yatırım ve ihracat öncülüğünde büyümek şeklinde olmalıdır. Çünkü Türkiye ithalata dayalı iç tüketim çekişli büyümede limitlere gelmiştir. Halkımız kredi imkanlarını adeta sonuna kadar kullanmış, gelirinin üzerinde tüketmiştir. Girişimcilerimiz de hem iç hem de kredi imkanlarını kullanarak bu tüketim talebine ya içeride üreterek ya da ithalat ile cevap vermeye çalışmıştır. Ancak tüketerek büyüme stratejisi tüketilmiştir. Artık sanayi 4.0'ı referans alan, üretken yatırımları cazip hale getiren, ihracat çekişli büyümenin devreye alınması gerekmektedir. Halkımıza düşen de tüketimi değil tasarrufları artırmaktır.”

Orta Vadeli Programda revizyon ihtiyacı
Büyüme verilerinin ekonomiye ilişkin istatistiklerin kalitesi ve hızı konusunda yeni adımların atılması gereğini ortaya koyduğunu dile getiren Yorgancılar, yeni serinin hem önceki milli gelir serisiyle hem sanayi üretim endeksi ile uyumunda sorunlar olduğunun görüldüğünü belirtti. Önceki dönemlere ilişkin verilerde yapılan revizyonları düşündürücü bulduklarını kaydeden Yorgancılar, bu istatistiklere ilişkin olarak ortaya çıkacak güven sorununun ortadan kaldırılması için eski ve yeni milli gelir serilerinin bir süre daha birlikte yayımlanması gerektiğine dikkat çekti. Yorgancılar, 2016 yılında ekonominin gösterdiği büyüme performansı ve diğer makro ekonomik veriler birlikte değerlendirildiğinde ise Türkiye'de ekonomi politikalarında paradigmal bir değişime, Orta Vadeli Program gibi ekonomi politikası belgelerinde ciddi revizyona ihtiyaç olduğu anlaşıldığını ifade etti. Yorgancılar, “Bunun için Referandum sonrasında hızla harekete geçilmelidir. Ayrıca bu yenileme ve dönüşümün sadece ekonomi değil, sosyal, politik ve kültürel boyutları da kapsaması gerektiği söylenebilir. Zira hukuk devleti standartlarına ilişkin sorunların giderilmesi politik, halkın gösteriş tüketiminden vazgeçmesi sosyal, eğitim sisteminin büyük ülke hedefler çerçevesinde yenilenmesi kültürel boyutta kritik önem taşımaktadır. Bu alanlara yönelik düzenlemeler sonucunda; ekonomide reel üretim referanslı rasyonellik, politik alanda işlevsel demokrasi, sosyal alanda uzlaşma ve kültürel alanda hoşgörü temel ilkeler haline getirilmelidir. Bunlar başarılabildiğinde Türkiye daha yüksek büyüme performansına, daha huzurlu ve mutlu toplumsal zemine sahip olacaktır" diye konuştu.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Çevreci yatırımlarıyla Avrupa yeşil mutabakata uyumu arttırıyor

Milyonlarca kiraz ağacı ihracat rekoru kırmak için 1 hafta önceden meyvelerini verdi

ultani çekirdeksiz kuru üzümünün ihraç fiyatı dolar bazında yüzde 29 arttı

Hem Gemilerini Hem Filosunu Büyütüyor

Tarımsal üretimin stratejik önemi artıyor

Mart ayında hız kesti

Arşiv