Ege’nin lezzetine bilimsel bakış

Ege’nin dillere destan lezzetleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü uygulama mutfağında kayıt altına alınıyor. Yüzyıllar öncesine giden ve aile büyükleri tarafından genç kuşaklara sözel olarak aktarılan Ege’ye özgü lezzetlerin yapımı, malzemeleri bilimsel tarifler altında toplanıyor. 

  • 0
  • 792
Ege’nin lezzetine bilimsel bakış
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Ege’nin dillere destan lezzetleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü uygulama mutfağında kayıt altına alınıyor. Yüzyıllar öncesine giden ve aile büyükleri tarafından genç kuşaklara sözel olarak aktarılan Ege’ye özgü lezzetlerin yapımı, malzemeleri bilimsel tarifler altında toplanıyor. 

Urla Bademler Köyü’nden İEÜ Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’ne konuk olan Gülsüm Kara, Nazan Çelebi, Elif Oral, yöreye özgü kabak çiçeği dolması, gürü patlıcan yemeği, godolak adı verilen yemekleri yaptı. İEÜ İletişim Fakültesi tarafından kameraya alınan yemeklerin yapım süreci daha sonra bilimsel tarife dönüştürülecek. 

İEÜ Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Betül Öztürk, özellikle 70 yaş üstü kişilerle görüşmeler yaptıklarını, yerel lezzetleri kayıt altına aldıklarını belirtti.  Yrd. Doç. Dr. Öztürk, “Ege’ye özgü lezzetlerin kaybolmasını istemiyoruz. Konuklarımız, kendi yörelerine yönelik yemekleri burada yapıyorlar. Yemekleri yaparken bir tutam un, bir avuç şeker gibi yaklaşımlar var. Kayda alınırken ölçekler kullanıyoruz. Kaybolmak üzere olan önemli bir mirası gelecek nesillere bilimsel yöntemlerle aktarma hedefindeyiz. İzmir, Dünya Gurme Şehirler Ağı’na üye olan Türkiye’deki ilk ve tek kent. Dünyaya lezzetlerimizi uluslararası standartlarda tanıtma gayretindeyiz” dedi. 

‘Godolak’ı bilir misiniz?’
Konuklardan Nazan Çelebi de, Bademler Köyü’ne özgü çok sayıda yemek bulunduğunu, bu yemeklerin gelecek kuşaklara aktarılmasından mutlu olduklarını kaydetti. Godolak’ı tanıtan Çelebi, şunları söyledi:
“Analarımızın ömrü tütün tarlalarında geçmiş. Çocuklarını oyalamak için hamuru küçük küçük yoğurur içine yumurtayı koyar öyle pişirirlermiş. Kendilerinin işi de çok ya… Tütün kırmaya ya da çapa yapmaya giderlerken çocuğun eline verirlermiş Godolak’ı. Çocuk, hem ekmek yiyor hem de protein alıyor. Bir de oyun oluyor. Bu tür tariflerin kayıt altına alınması bizleri sevindiriyor.”  

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Çelikkaya son yolculuğuna uğurlandı

Sabah vardiyası ziyareti

Torbalı Belediyesi'nden Uçurtma Şenliği

Geleceğin bilim insanı lise öğrencileri tıp projeleriyle yarıştı

İZSU'da bayrak değişimi

Güne Fen İşleri Şantiyesi'nde başladı

Arşiv