Türkiyenin rekabet gücü sıralamasındaki yerini ilk 15 ülkearasına yükseltmeden sürdürülebilir yüksek büyüme hızına ve en büyük 10 ülkearasında yer alma hedefine uluşamayacağını ifade eden Yorgancılar, bu hedeflereulaşmada kilidin genç ve dinamik nüfus, anahtarın ise eğitim sistemi olduğunu savundu. Eğitim sisteminde yarının ihtiyaçlarınayönelik bir yapılanma gerektiğinin altını çizen Yorgancılar, Çünkü dünyanın veküresel rekabetin geldiği nokta itibariyle Türkiye'nin kulvar değiştiripinovatif ürünlerde ön plana çıkması zorunludur. Bunun için istenen türde bir yapılanmayı sadece ekonomikboyutta alınacak önlemlerle sağlamak mümkün değildir. Türkiye'nin büyükhedeflerinin yakalanabilmesi insan sermayesinin hem bilgi ve donanım düzeyininhem vatandaşlık anlayışının hem de değer sistemlerinin geliştirilmesi ihtiyacıvardır. Tartışmamız gereken konular nicelik değil nitelikle ilgilidir."Diye konuştu.
Türkiye'nin sadeceihracat değil iç talep için de üretim deseninde de yenilenmeye ihtiyacıolduğunu, cari açığın yapısal kaynaklarını zayıflatmanın rekabet gücününartması ve inovatif ürünlerden geçtiğini vurgulayan Yorgancılar, bu çerçevedesomut önerilerini de şöyle ifade etti:
"Bilgi,yenilik ve teknoloji üretimiyle; verimlilik, kalite ve küresel rekabetyeteneğini sürekli geliştiren, çevreye duyarlı, dinamik bir büyüme ve sanayileşmestratejine olan ihtiyaç ortadadır. Bunun için eğitim sisteminde özelyetenekleri olan çocukların lise eğitimi öncesinde tespitine imkan verecekmekanizmalar üretilmelidir. Öğretmenlerinin tespit edeceği bu öğrenciler öncelikleözel eğitim ve inovasyon meslek liselerine, başarılı olanlar da bunların devamıniteliğinde kurulacak araştırma üniversitelerine yönlendirilmelidir. Buüniversitelerin üretim ile iç içe olması amacıyla OSB'ler içinde veya yakınındakurulması, mutlaka nitelikli Ar-Ge ve Ür-Ge alt birimlerine sahip olması veteknokent şeklinde faaliyet göstermesi sağlanmalıdır. Böyle bir strateji ortave uzun vadede Türkiye'ye sınıf atlatacaktır. Aksi halde mevcut üretim vetüketim deseni ile ne cari açığı ne dış kaynak bağımlılığını azaltmak mümkün olamayacaktır.Bizler yeni bir şeyler söylüyoruz. Devletimiz, okullarımız ve öğretmenlerimizile iş dünyası olarak bu konuda kalıcı bir şeyler yapmak durumundayız. YarınınTürkiyesi için daha fazla geç kalmamalıyız.