En tatlı tehlike

Obeziteden kansere kadar pek çok hastalık için risk oluşturan rafine şekerin fazla tüketilmesi halinde yarattığı psikolojik tepkilere de dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin yarattığı fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa hatta depresyona neden olabilir ya da seviyesini artırabilir” dedi.

  • 0
  • 679
En tatlı tehlike
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Ülkemizde yıllık tüketim miktarı 25 kilogramı geçen şekerin zararları saymakla bitmiyor. Obeziteden kansere kadar pek çok hastalık için risk oluşturan rafine şekerin fazla tüketilmesi halinde yarattığı psikolojik tepkilere de dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin yarattığı fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa hatta depresyona neden olabilir ya da seviyesini artırabilir” dedi.

ŞEKER İHTİYACINI DOĞAL YOLLARDAN KARŞILAYIN
Dengeli tüketmemiz gerektiğini bilmemize rağmen miktarını çoğu zaman ayarlayamadığımız şeker, bitkilerden elde edilen önemli bir besin maddesi… Gün içerisinde yediğimiz bazı gıdalar ile şekeri doğal yollardan alabildiğimizi belirten Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Doğal şeker patates, ekmek, süt, pirinç, baklagiller gibi temel gıdalarda mevcut olup birçok meyvede de doğal olarak bulunur. Bu nedenle şekeri vücudumuza almak için mecburen beyaz rafine şekeri tüketmek zorunda değiliz.” uyarısında bulundu.

RAFİNE ÜRÜNLERE DİKKAT
Eski dönemlerde şeker ihtiyacının hurma, üzüm, elma gibi tatlı meyvelerin sularının sıkılması ile karşılandığını hatırlatan Uzel, “Yapılan beslenme araştırmalarına göre, günlük gereksinimlerin yaklaşık 3’te 2’sinin şeker, un ve yağlardan karşılandığı bilinmektedir. Ancak bu üç kaynağın kullanımı konusunda dikkatli olunmaz ise obeziteden kansere kadar uzanan geniş bir risk dizisi belirecektir. Rafine şeker kullanılarak imal edilen kek, soslar, reçeller, içeceklerin emilimi çabuktur yani kana hızlı karışırlar. Halbuki tahıl, sebze ve meyvelerden oluşan doğal şeker esaslı gıdaların kana karışması daha uzun sürede olur. Sağlıklı beslenmede kan şekerinin ani iniş çıkışına olanak verilmemesi gerektiği açıktır” dedi. 

ÇOCUKLARDA HIRÇINLIK YAPIYOR
Fazla şeker tüketiminin yarattığı psikolojik tepkilere de değinen Yrd. Doç. Dr. Uzel, özellikle çocuklarda dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozuklukların görülebildiğini söyledi. Uzel, “Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin yarattığı fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa ve depresyonun diğer semptomlarına neden olabilir ya da var ise seviyesini arttırabilir. Çocukların tükettiği fazla miktardaki rafine şeker kaynaklı besinler de dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozukluklara yol açabilmektedir.” bilgisini verdi. 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Geçmeyen alerjiye endoskopik çözüm

Mamografi Eşliğinde Biyopsi

Duygusal travma, ‘Kırık Kalp Sendromu’na neden olabilir!

63 yaşında yeni nefesine kavuştu!

Parkinson’ hastalarının tedavisi tek bir merkezde!

Her ikrama ‘evet’ demeyin

Arşiv