Yazı Boyutu:
Bitki mirasımızın korunması ve geliştirilmesini kurumsal misyon edinen doğaya ve ekosisteme saygılı Pierre Fabre Dermokozmetik markalarından olan Klorane, TEMA Vakfı ile Doğayı Yeşillendirme Projesi kapsamında İzmirin Beydağ ilçesine bağlı Yeşilköyde 5 bin çam fidanından oluşan hatıra ormanı oluşturuyor.
Yeşilköy sırtlarındaki orman arazisinde gerçekleştirilen fidan dikme ve çapalama etkinliğine, Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye Genel Müdürü Stephane Labattut, Klorane ürün müdürü Ege Hıdıroğlu, projeyi yöneten NB İletişimden Neshun Bayral ve TEMA Vakfı Ege Bölgesi Proje Sorumlusu Mahir Keskin ve basın mensupları da katıldı.
Eczanelerden Klorane saç bakım seti alanlara, TEMA Vakfı aracılığıyla Yeşilköydeki Beydağ Hatıra Ormanından bir fidan hediye eden Pierre Fabre Klorane Enstitüsü, başka bölgelerde de benzer yeşillendirme projelerine katılmayı hedefliyor.
Yeşilköy sırtlarındaki orman arazisinde gerçekleştirilen fidan dikme ve çapalama etkinliğine, Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye Genel Müdürü Stephane Labattut, Klorane ürün müdürü Ege Hıdıroğlu, projeyi yöneten NB İletişimden Neshun Bayral ve TEMA Vakfı Ege Bölgesi Proje Sorumlusu Mahir Keskin ve basın mensupları da katıldı.
Eczanelerden Klorane saç bakım seti alanlara, TEMA Vakfı aracılığıyla Yeşilköydeki Beydağ Hatıra Ormanından bir fidan hediye eden Pierre Fabre Klorane Enstitüsü, başka bölgelerde de benzer yeşillendirme projelerine katılmayı hedefliyor.
Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye Genel Müdürü Stephane Labattut Eczanelerden Klorane Saç Bakım setlerinden birini alana, TEMA Vakfı işbirliği ile kurduğumuz İzmir-Beydağ Hatıra Ormanından sertifikalrıyla birlikte, bir fidan hediye ediyoruzdedi .
Labattut daha sonra şöyle devam etti: Sosyal sorumluk bilinci ve doğaya olan saygımızla örtüşen Klorane markamızın TEMA Vakfı işbirliği ile gerçekleştirdiği saç bakım ürünü alan her müşterisi adına 1 fidan bağışı bizim için çok önemli bir adımdır ve Pierre Fabre olarak desteklerimiz devam edecektir.
Klorane Enstitüsünün doğaya yüzde yüz saygılı bir kuruluş olduğunu belirten Labattut, 50 yıllık marka deneyimi ile bir dünya markası olan Klorane, bitki ekiminden, ürünün üretilmesine kadar olan süreç, eşsiz kalite standartlarında gerçekleşiyor. Bitkilere hiçbir şekilde zarar vermeden, doğanın sundukları ile insan sağlığı için üretim yapan Klorane markası, aynı zamanda Klorane Enstitüsü ve çeşitli iş ortaklarıyla çevreyi koruma ve bilgilendirme misyonunu da üstlenmiş durumda. Pierre Fabre Klorane Enstitüsü, bitki mirasının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik bir şirket vakfı ve tamamen halk ve çevre yararına çalışıyor ifadelerini kullandı.
Labattut daha sonra şöyle devam etti: Sosyal sorumluk bilinci ve doğaya olan saygımızla örtüşen Klorane markamızın TEMA Vakfı işbirliği ile gerçekleştirdiği saç bakım ürünü alan her müşterisi adına 1 fidan bağışı bizim için çok önemli bir adımdır ve Pierre Fabre olarak desteklerimiz devam edecektir.
Klorane Enstitüsünün doğaya yüzde yüz saygılı bir kuruluş olduğunu belirten Labattut, 50 yıllık marka deneyimi ile bir dünya markası olan Klorane, bitki ekiminden, ürünün üretilmesine kadar olan süreç, eşsiz kalite standartlarında gerçekleşiyor. Bitkilere hiçbir şekilde zarar vermeden, doğanın sundukları ile insan sağlığı için üretim yapan Klorane markası, aynı zamanda Klorane Enstitüsü ve çeşitli iş ortaklarıyla çevreyi koruma ve bilgilendirme misyonunu da üstlenmiş durumda. Pierre Fabre Klorane Enstitüsü, bitki mirasının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik bir şirket vakfı ve tamamen halk ve çevre yararına çalışıyor ifadelerini kullandı.
Küçük Menderes havzasının diğer ovalardan Aydın Dağları ve Bozdağlar ile ayrılmasını ülkesi Fransa ile İspanyayı ayıran Pirenelere benzeten Labattut, İzmirden gelene kadar gördüğü yeşil manzaranın kendisini çok etkilediğini ve bu topraklarda yaşayanların çok şanslı olduğunu ifade etti.
Labattut sözlerini şöyle noktaladı, İklim değişikliği ve olumsuz etkileri ile orman, sulak alan, mera, bozkır, makilikler vb ekosistemlerin insan tarafından tahrip edilmesi genetik rezerv olarak kabul edilen biyolojik çeşitliliğimize büyük zarar vermektedir. Oysa yaşamı mümkün kılan şey biyolojik çeşitliliktir. Biyolojik çeşitliliğinin değerini bilen, koruyan toplumlar geleceğine sahip çıkacaktır.