Yazı Boyutu:
Ege Üniversitesinin 60. kuruluş yılı onuruna Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Marka Şehir İzmir Sempozyumu kapsamında Behçet Uz temalı Marka Şehir ve Destinasyon Pazarlama oturumu Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Baybars Tekinin yaptığı panele; Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulundan Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, CELSUS Pazarlama İletişim Hizmetleri İlk Kentsel Markalaşma Ajansı Başkanı Hüseyin Alper Akın ve Pamukkale Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Eylin Babacan Aktaş konuşmacı olarak katıldı.
Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, İzmirin markalaşma sürecinde turizm ekonomisi üzerine analiz çalışmasını sundu. Sunumunda İzmir turizmi ile Dünya ve Türkiye turizmini karşılaştıran Yrd. Doç. Dr. Avcı, İzmirin Türkiye turizm payının azlığını vurguladı. İzmirin turizm açısında ilk atılım yapan şehir olmasına rağmen yüzde 3lük turizm payıyla Antalya ve Muğla gibi şehirlerin gerisinde kaldığını belirtti. Bu durum ile ilgili konuşmasında alternatif çözümler
sundu.
HEDEFİMİZ BÜYÜME DEĞİL KALKINMADIR
İzmir neden markalaşamıyor? konusunda çalışmalar yapan Hüseyin Alper Akın, markalaşma ve markalaşma sürecinin üzerinde durdu. Markalaşma sürecinde şehirlerin kendilerine kimlik kazandırmaları gerektiğini vurgulayan Akın, Marka olmak için, kentlerin hedefi büyüme olmamalıdır. Bu her zaman risklere açıktır. Asıl hedef kalkınmadır. Zayıf yönlerini güçlü ve artı yönlere çevirmek gerekir dedi.
İzmirin markalaşma sürecinde önceliğin logo ve slogan yapımına verilmesinin yanlış olduğunu belirten Akın; İzmirin en büyük sorununun dayanışma ve biz bilinci eksikliği olduğunu, bu sorunu çözmek için bu konuyla ilgili olarak meclis kurulması gerektiğini önerdi.
Ayrıca Akın; markalaşma konusuyla ilgili bir organizasyon ve finansal yapının kurulması gerektiğini ve bu organizasyonda bu işi bilen iletişimciler ve pazarlama uzmanlarının çalışması gerektiğini söyledi.
MARKALAŞMA ÇOK BOYUTLU BİR ALAN
Çok sayıda kimlik unsuru bulunan İzmirin markalaşmasının zor olduğunu belirten Aktaş, aynı hedefe gidecek yapının bulunması gerektiğine vurgu yaptı. Markalaşmanın çok boyutlu ve mücadele alanı olduğu İzmirde bir birlikteliğin olmadığını belirten Aktaş: bu durumun olumsuz etkilerinin ve bağımsız bir kurumla çözülebileceğinin üzerinde durdu. Aynı zamanda çözüm önerilerinin arasında hedef kitlenin belirlenmesi, marka kimliğinin tasarımı ve simge yapılarının belirlenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Oturum sonunda konuşmacılara teşekkür plaketi verildi.
Moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Baybars Tekinin yaptığı panele; Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulundan Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, CELSUS Pazarlama İletişim Hizmetleri İlk Kentsel Markalaşma Ajansı Başkanı Hüseyin Alper Akın ve Pamukkale Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Eylin Babacan Aktaş konuşmacı olarak katıldı.
Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, İzmirin markalaşma sürecinde turizm ekonomisi üzerine analiz çalışmasını sundu. Sunumunda İzmir turizmi ile Dünya ve Türkiye turizmini karşılaştıran Yrd. Doç. Dr. Avcı, İzmirin Türkiye turizm payının azlığını vurguladı. İzmirin turizm açısında ilk atılım yapan şehir olmasına rağmen yüzde 3lük turizm payıyla Antalya ve Muğla gibi şehirlerin gerisinde kaldığını belirtti. Bu durum ile ilgili konuşmasında alternatif çözümler
sundu.
HEDEFİMİZ BÜYÜME DEĞİL KALKINMADIR
İzmir neden markalaşamıyor? konusunda çalışmalar yapan Hüseyin Alper Akın, markalaşma ve markalaşma sürecinin üzerinde durdu. Markalaşma sürecinde şehirlerin kendilerine kimlik kazandırmaları gerektiğini vurgulayan Akın, Marka olmak için, kentlerin hedefi büyüme olmamalıdır. Bu her zaman risklere açıktır. Asıl hedef kalkınmadır. Zayıf yönlerini güçlü ve artı yönlere çevirmek gerekir dedi.
İzmirin markalaşma sürecinde önceliğin logo ve slogan yapımına verilmesinin yanlış olduğunu belirten Akın; İzmirin en büyük sorununun dayanışma ve biz bilinci eksikliği olduğunu, bu sorunu çözmek için bu konuyla ilgili olarak meclis kurulması gerektiğini önerdi.
Ayrıca Akın; markalaşma konusuyla ilgili bir organizasyon ve finansal yapının kurulması gerektiğini ve bu organizasyonda bu işi bilen iletişimciler ve pazarlama uzmanlarının çalışması gerektiğini söyledi.
MARKALAŞMA ÇOK BOYUTLU BİR ALAN
Çok sayıda kimlik unsuru bulunan İzmirin markalaşmasının zor olduğunu belirten Aktaş, aynı hedefe gidecek yapının bulunması gerektiğine vurgu yaptı. Markalaşmanın çok boyutlu ve mücadele alanı olduğu İzmirde bir birlikteliğin olmadığını belirten Aktaş: bu durumun olumsuz etkilerinin ve bağımsız bir kurumla çözülebileceğinin üzerinde durdu. Aynı zamanda çözüm önerilerinin arasında hedef kitlenin belirlenmesi, marka kimliğinin tasarımı ve simge yapılarının belirlenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Oturum sonunda konuşmacılara teşekkür plaketi verildi.