İzmir’in en büyük sorunu dayanışma ve biz bilinci eksikliği

  • 0
  • 1.028
İzmir’in en büyük sorunu dayanışma ve biz bilinci eksikliği
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Ege Üniversitesinin 60. kuruluş yılı onuruna Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen  Marka Şehir İzmir Sempozyumu kapsamında  “Behçet Uz” temalı  “Marka Şehir ve Destinasyon Pazarlama” oturumu Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
 
Moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Baybars Tek’inin yaptığı panele; Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu’ndan Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, CELSUS Pazarlama İletişim Hizmetleri İlk Kentsel Markalaşma Ajansı Başkanı Hüseyin Alper Akın ve Pamukkale Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Eylin Babacan Aktaş konuşmacı olarak katıldı.
 
Yrd. Doç. Dr. Nilgün Avcı, İzmir’in markalaşma sürecinde turizm ekonomisi üzerine analiz çalışmasını sundu. Sunumunda İzmir turizmi ile Dünya ve Türkiye turizmini karşılaştıran Yrd. Doç. Dr. Avcı, İzmir’in Türkiye turizm payının azlığını vurguladı. İzmir’in turizm açısında ilk atılım yapan şehir olmasına rağmen  yüzde 3’lük turizm payıyla Antalya ve Muğla gibi şehirlerin gerisinde kaldığını belirtti. Bu durum ile ilgili konuşmasında alternatif çözümler
sundu.
 
 
“HEDEFİMİZ BÜYÜME DEĞİL KALKINMADIR” 
 
“İzmir neden markalaşamıyor?”  konusunda  çalışmalar yapan Hüseyin Alper Akın, markalaşma ve markalaşma sürecinin üzerinde durdu. Markalaşma sürecinde şehirlerin kendilerine kimlik kazandırmaları gerektiğini vurgulayan Akın, “ Marka olmak için, kentlerin hedefi büyüme olmamalıdır. Bu her zaman risklere açıktır. Asıl hedef kalkınmadır. Zayıf yönlerini güçlü ve artı yönlere çevirmek gerekir” dedi.
 İzmir’in markalaşma sürecinde önceliğin logo ve slogan yapımına verilmesinin yanlış olduğunu belirten Akın;  İzmir’in en büyük sorununun dayanışma ve biz bilinci eksikliği olduğunu, bu sorunu çözmek için bu konuyla ilgili olarak meclis kurulması gerektiğini önerdi.
Ayrıca Akın; markalaşma konusuyla ilgili bir organizasyon ve finansal yapının kurulması gerektiğini ve   bu organizasyonda bu işi bilen iletişimciler ve pazarlama uzmanlarının çalışması gerektiğini söyledi.
 
 
“MARKALAŞMA ÇOK BOYUTLU BİR ALAN”
Çok sayıda kimlik unsuru bulunan İzmir’in markalaşmasının zor olduğunu belirten Aktaş, aynı hedefe gidecek yapının bulunması gerektiğine vurgu yaptı. Markalaşmanın çok boyutlu ve mücadele alanı olduğu İzmir’de bir birlikteliğin olmadığını belirten Aktaş: bu durumun olumsuz etkilerinin ve bağımsız bir kurumla çözülebileceğinin üzerinde durdu. Aynı zamanda çözüm önerilerinin arasında hedef kitlenin belirlenmesi, marka kimliğinin tasarımı ve simge yapılarının belirlenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Oturum sonunda konuşmacılara teşekkür plaketi verildi.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Alaçatı Ot Festivali coşkuyla başladı

“Maratonİzmir” için geri sayım başladı

ilk resmi ziyaret mezun olduğu üniversiteye

Baharı Başkan Mutlu’yla karşıladı

Kültürel mirasımızı korumak en önemli amacımız

162 bin araç, 1 milyon civarında kişi

Arşiv