Yazı Boyutu:
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Dönmez, ülkemizin hedeflerine ulaşmasında en büyük kaynak kentlerden birinin İzmir olduğuna dikkat çekerken, tarım ve ticaretten gelen ekonomik altyapı, sanayi kültürü ve lojistik avantajlarının etkin kullanılarak doğru adımlarla kazanca dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Dönmez, İşbirliği içerisinde, herkesin katkısıyla yol almak ve kesinlikle fark yaratmak zorundayız. Bunun için de uluslararası bir perspektiften bakmalı ve stratejik projeler üretmeliyiz dedi.
Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı tarafından İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi eş güdümünde Gayrimenkul odaklı büyümeden üretime dayalı büyümeye doğru temasıyla gerçekleştirilen sempozyumda İzmir Çalıştayına katılan Dönmez, İzmirin sanayileşmesi, kentin geleceğinde üretimin rolü ve üretim ekonomisinin dönüşümü için yapılan girişimleri aktardı.
Üretim üssü
İzmirin; tarım ve ticaretten gelen ekonomik altyapısını, sanayiden, eğitim ve sağlığa, kültürden turizme turizme kadar geniş bir yelpazeye yayarak bugüne geldiğini tekrarlayan Dönmez, nüfusun yüzde 32sinin sanayide istihdam edildiğine, yabancı sermayeli doğrudan yatırımların 3 büyük kent içinde imalat sanayi açısından en çok İzmiri tercih ettiğine dikkat çekti. Dönmez, İzmirin üniversiteleri, organize sanayi ve serbest bölgeleri, ihtisas fuarları, 64 değişik sektörde yapılan üretimi ve alternatif enerji kaynaklarıyla üretim için tüm imkanları sunduğunu söylerken, Türkiyenin potansiyeli ve jeopolitik önemi, İzmirin sanayi kültürü ile lojistik avantajları bizleri her zaman umutlandırmıştır. Yabancı sermaye, benzer iş kültürüne sahip olması nedeniyle üretim için İzmiri tercih etmektedir. Bugün dünyanın üretim merkezi olan Çin, Türkiyedeki ikinci Başkonsolosluğunu İzmire açıyorsa bu ve benzeri fırsatlar iyi değerlendirilmelidir dedi.
Muhsin Dönmez, EBSO olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki yatırımcıları İzmire çekebilmek için gerçekleştirdikleri aktivitelerin yanısıra destekler ve mevzuatlar kapsamında da yatırım koşullarının daha iyi olması, sektörel ve bölgesel teşvikler, üniversite ve sanayi işbirliği geliştirilerek katma değeri yüksek üretim gerçekleştirilmesi amacıyla girişimler sürdürdüklerini anlatırken, özellikle sanayiyi geliştirici teşviklere odaklanılmasının Akdenizin ticaret kavşağı konumundaki kentin Türkiye ekonomisine katkısını hızlandıracağını vurguladı.
Projeler tamamlanmalı
Muhsin Dönmez, özellikle altyapı, bilişim, enerji ve ulaşım alanında yapımı devam eden çok önemli projelerin tamamlanmasının İzmiri atağa kaldıracak önemli bir fırsat oluşturduğunu da vurgularken, Tüm İzmirlilerin bunların takip etmesi ve zamanında tamamlanması yönünde kamuoyu baskısı yaratması gerekiyor. İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir-Ankara YHT, Alsancak Limanı ve Çandarlı Limanı başta olmak üzere ulaşım projeleriyle gelişecek lojistik ağ sadece İzmire değil, Ege Bölgesine de talepleri artıracaktır. İzmir, Türkiyenin hedeflerine ulaşmasında en büyük kaynak kentlerden biridir. Ve bu kaynak etkin kullanılmalı, tüm potansiyelini açığa çıkaracak destekler sağlanmalı, projeler bir an önce hayata geçirilmelidir diye konuştu.
Kutu
İzmir yükselen değer
olmaya devam etmeli
EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Dönmez, İzmirin geleceğinde etkili olabilecek konuları şu başlıklar altında topladı:
İzmir serbest şehir kabul edilerek; limana yakınlığı ve potansiyeli ile Aliağa bölgesi bu kapsamda değerlendirilmeli, sağlık serbest bölgeleri ile de mevcut potansiyel ortaya çıkarılmalıdır.
İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara hızlı tren ile otoyol projeleri bir an evvel tamamlanmalı, çalışmaları devam eden otoyollara Antalya ve Çanakkale de eklenmelidir.
Demiryollarının OSBler ile bağlantılarının kurulması sağlanmalıdır.
Alsancak Limanı 3. nesil dev gemilere açılmalı, dünyanın 10. büyük limanı olacak Çandarlı Limanı süresinde tamamlanmalıdır.
İzmirin potansiyeline rağmen, Türkiye ortalamasının da üzerinde bir işsizlik oranı ile mücadele edebilmesi için teşvik sisteminin yenilenmesi, haksız rekabetin giderilmesi sağlanmalıdır.
Kruvaziyer ve yeni yat limanları yapılmalıdır.
Artan talepler karşısında, bazı yurtdışı uçuşların İzmirden yapılması, İzmir ile Ankara arasındaki direkt uçuşların sayısının arttırılması için gayret sarf edilmelidir.
Kentsel dönüşüm projeleri tamamlanmalıdır.
İzmirin bilişim vadisi olma potansiyeli değerlendirilmelidir.
İzmirin sahip olduğu özellikle jeotermal enerji başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst derecede yararlanılmalı, jeotermal kaynakların sağlık turizminde değerlendirilmesine yönelik projeler için destek aranmalıdır.
İzmirin Gıda Merkezine dönüştürülmesi sağlanmalıdır.
Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı tarafından İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi eş güdümünde Gayrimenkul odaklı büyümeden üretime dayalı büyümeye doğru temasıyla gerçekleştirilen sempozyumda İzmir Çalıştayına katılan Dönmez, İzmirin sanayileşmesi, kentin geleceğinde üretimin rolü ve üretim ekonomisinin dönüşümü için yapılan girişimleri aktardı.
Üretim üssü
İzmirin; tarım ve ticaretten gelen ekonomik altyapısını, sanayiden, eğitim ve sağlığa, kültürden turizme turizme kadar geniş bir yelpazeye yayarak bugüne geldiğini tekrarlayan Dönmez, nüfusun yüzde 32sinin sanayide istihdam edildiğine, yabancı sermayeli doğrudan yatırımların 3 büyük kent içinde imalat sanayi açısından en çok İzmiri tercih ettiğine dikkat çekti. Dönmez, İzmirin üniversiteleri, organize sanayi ve serbest bölgeleri, ihtisas fuarları, 64 değişik sektörde yapılan üretimi ve alternatif enerji kaynaklarıyla üretim için tüm imkanları sunduğunu söylerken, Türkiyenin potansiyeli ve jeopolitik önemi, İzmirin sanayi kültürü ile lojistik avantajları bizleri her zaman umutlandırmıştır. Yabancı sermaye, benzer iş kültürüne sahip olması nedeniyle üretim için İzmiri tercih etmektedir. Bugün dünyanın üretim merkezi olan Çin, Türkiyedeki ikinci Başkonsolosluğunu İzmire açıyorsa bu ve benzeri fırsatlar iyi değerlendirilmelidir dedi.
Muhsin Dönmez, EBSO olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki yatırımcıları İzmire çekebilmek için gerçekleştirdikleri aktivitelerin yanısıra destekler ve mevzuatlar kapsamında da yatırım koşullarının daha iyi olması, sektörel ve bölgesel teşvikler, üniversite ve sanayi işbirliği geliştirilerek katma değeri yüksek üretim gerçekleştirilmesi amacıyla girişimler sürdürdüklerini anlatırken, özellikle sanayiyi geliştirici teşviklere odaklanılmasının Akdenizin ticaret kavşağı konumundaki kentin Türkiye ekonomisine katkısını hızlandıracağını vurguladı.
Projeler tamamlanmalı
Muhsin Dönmez, özellikle altyapı, bilişim, enerji ve ulaşım alanında yapımı devam eden çok önemli projelerin tamamlanmasının İzmiri atağa kaldıracak önemli bir fırsat oluşturduğunu da vurgularken, Tüm İzmirlilerin bunların takip etmesi ve zamanında tamamlanması yönünde kamuoyu baskısı yaratması gerekiyor. İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir-Ankara YHT, Alsancak Limanı ve Çandarlı Limanı başta olmak üzere ulaşım projeleriyle gelişecek lojistik ağ sadece İzmire değil, Ege Bölgesine de talepleri artıracaktır. İzmir, Türkiyenin hedeflerine ulaşmasında en büyük kaynak kentlerden biridir. Ve bu kaynak etkin kullanılmalı, tüm potansiyelini açığa çıkaracak destekler sağlanmalı, projeler bir an önce hayata geçirilmelidir diye konuştu.
Kutu
İzmir yükselen değer
olmaya devam etmeli
EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Dönmez, İzmirin geleceğinde etkili olabilecek konuları şu başlıklar altında topladı:
İzmir serbest şehir kabul edilerek; limana yakınlığı ve potansiyeli ile Aliağa bölgesi bu kapsamda değerlendirilmeli, sağlık serbest bölgeleri ile de mevcut potansiyel ortaya çıkarılmalıdır.
İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara hızlı tren ile otoyol projeleri bir an evvel tamamlanmalı, çalışmaları devam eden otoyollara Antalya ve Çanakkale de eklenmelidir.
Demiryollarının OSBler ile bağlantılarının kurulması sağlanmalıdır.
Alsancak Limanı 3. nesil dev gemilere açılmalı, dünyanın 10. büyük limanı olacak Çandarlı Limanı süresinde tamamlanmalıdır.
İzmirin potansiyeline rağmen, Türkiye ortalamasının da üzerinde bir işsizlik oranı ile mücadele edebilmesi için teşvik sisteminin yenilenmesi, haksız rekabetin giderilmesi sağlanmalıdır.
Kruvaziyer ve yeni yat limanları yapılmalıdır.
Artan talepler karşısında, bazı yurtdışı uçuşların İzmirden yapılması, İzmir ile Ankara arasındaki direkt uçuşların sayısının arttırılması için gayret sarf edilmelidir.
Kentsel dönüşüm projeleri tamamlanmalıdır.
İzmirin bilişim vadisi olma potansiyeli değerlendirilmelidir.
İzmirin sahip olduğu özellikle jeotermal enerji başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst derecede yararlanılmalı, jeotermal kaynakların sağlık turizminde değerlendirilmesine yönelik projeler için destek aranmalıdır.
İzmirin Gıda Merkezine dönüştürülmesi sağlanmalıdır.