Yazı Boyutu:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AB standartlarında kurulacak yeni Balçova Teleferik Tesislerinin temelini attı. 650 işçiyi ilgilendiren İZELMAN ihalesi ile ilgili önemli açıklamalar yapan Başkan Kocaoğlu, AKPli milletvekillerini de sadece eleştiriye değil kente hizmet etmeye çağırdı.
Uzun yıllar İzmirin simgeleri arasında yer alan ancak Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesinin kullanılması sakıncalı raporu sonrasında hizmete kapatılan Balçova Teleferik Tesislerinin baştan sona yenilenmesi için çalışmalar başladı. AB standartlarına uygun olarak yeni baştan tasarlanan ve saatte 1200 yolcu taşıyacak olan Balçova Teleferik Tesislerinin temeli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun katıldığı törenle atıldı. 8er kişilik kabinlerde yolculuk süresinin 2 dakika 42 saniye olacağı yeni teleferik, 12 milyon 65 bin 500 TL maliyet ile yenilenecek ve önümüzdeki yılbaşında çok daha modern ve güvenli bir şekilde İzmirlilere hizmet vermeye başlayacak.
İzmirin simgesini yeniliyoruz
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, teleferiği kente kazandıran Belediye Başkanı Ercüment Uysalı rahmetle andı. 2007 yılından bu yana teleferiğin yeniden hayata geçmesi için çalıştıklarını kaydeden Başkan Kocaoğlu, 3 defa ihaleye çıktıklarını, mahkeme süreçlerinin yaşandığını belirterek, Şimdi süreç tamamlandı. Biz de geç olsun güç olmasın dedik. Bütün sistemi kabinleri ile birlikte yenileyeceğiz. Yılbaşından itibaren İzmirlilerin kullanımına sunacağız. Hem Rahmetli Başkanımızın projesinin devamı olacak hem de İzmirin simgesi olan teleferiği yeniden İzmirlilerin hizmetine sunmuş olacağız diye konuştu.
Taşerona karşı ilk örnek mücadeleyi biz verdik
Konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesinin İZELMANın hizmet alım ihalesini kaybetmesi üzerine yaşananlara da değinen Başkan Kocaoğlu, ihaleyi kazanan firma avukatının ve sendika yöneticilerinin basına yansıyan açıklamalarına da yanıt verdi. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesinin 4 senede 6500 taşeron işçi sayısını 2500lere indirdiğini, 2009 yılında da son neşteri vurarak son 2500 taşeron işçiyi bünyesine kattığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, Biz taşeronlaşmaya karşı olduğumuzu İzmir Büyükşehir Belediyesi koltuğuna oturduğumuz günden beri söylüyoruz ve mücadele ediyoruz. Türkiyede taşeronlaşmaya, modern kölelik düzenine karşı ilk büyük mücadeleyi başlatan kurum olduk. 2004 yılı sonuna kadar belediyeler kendi şirketlerine ihaleleri verebiliyordu. Bu yasanın değişmesi belediyelerde hızlı bir şekilde taşeronlaşmayı getirdi. İzmir milletvekillerimiz Mustafa Moroğlu ve Alaattin Yüksel, bu konuda kanun teklifi vermiştir. Diğer milletvekillerimizin de destek çıkmasını istiyorum diye konuştu.
Taşerona karşı parlamentoda mücadele edilmeli
650 işçinin işten ayrılmasının taşerona karşı duruşu belli olan bir belediye için büyük bir bedeli olduğuna dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı ihaleyi iptal etsin, belediye bürokratları ihale yapmayı bilmiyor, 650 işçi işini devam etsin, şirket yeni işçi alsın diyenler var. Hepsi düşüncedir, fikirdir, saygı duyuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi parlamentosu taşeronlaşmayı kaldırmalıdır. Bizim gerçek mücadelemiz bu olmalıdır. Bütün parlamenterlerimizin, sendikalarımızın, sivil toplum örgütlerimizin taşeronun kalkması, emeğin hakkının verilmesi, işten atılma korkusuyla yaşamamın önlenmesi için parlamentonun taşeronlaşma düzenini kaldırması gerekir dedi.
Şov yapmayın
İhaleyi alan şirketin avukatının basında partinin adını kullanarak şov yaptığına ve İzmirlilerin moralini bozduğuna dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, Sen avukatsın, avukatlığını yapıyorsan yap! Siyasi kimlik avukatlıkta kullanılmaz. Her gün gazetelerde beyanat vererek şov yapma. Eğer gerçek anlamda CHPliysen emekçinin yanında ol şeklinde konuştu. Sendika yöneticilerine de seslenen Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
Bizim de yüreğimiz yanıyor
Koca koca sendikaların başkanları İzmir Büyükşehir Belediyesine söz söylüyor, işçileri attırmayız diye. Yasa belli, hiçbir yere sığınmıyorum. 2009 senesinde taşeronun kökünün kazıyan belediye başkanına 650 işçiyi alsın, versin diye öneride bulunması gerekmiyor. Bizim zaten yüreğimiz yanıyor. Biz doğru iş, doğru yönetim yapıyoruz. İZELMAN şirketimiz yargıda kazanamazsa 650 işçimizle yolumuzu ayırmak zorundayız. İki senedir adliye koridorlarında neredeyse ofis tutacak noktaya geldik ve aklandık. Hiçbir şey yapmadığız ortaya çıktı. Böyle bir belediyeye, böyle bir belediye bürokrasisine, kurallara uygun çalıştığını dünyaya ispat eden belediyeye bu ihaleyi iptal etsin diye dışarıdan söylem geliştiriyorlar. Bunu reddediyorum. Önemli olan yasal düzenlemedir. Önemli olan taşeronluk sisteminin kalkmasıdır. Önemli olan işçiye sahip çıkmaktır. Taşeronlaşmanın kalkması ve belediyelerin kendi şirketlerine hizmet ihalelerini vermesinin önünün açılması gerekir. Doğru mücadele budur. Doğru budur. Doğru mücadele parlamentoda verilecek mücadeledir. Yanlış olan yasal olmayan bir şeyi yap kardeşim talebidir.
Vekillerimizden laf değil icraat bekliyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, törende yaptığı konuşmada İzmir Büyükşehir Belediyesini hizmet üretmemekle eleştiren milletvekillerine de yanıt verdi. İzmire çivi bile çakmadılar ya da İlk 5 yılda yaptıklarından başka bir yatırımları yok diyenlere bugünkü temel atma ile birlikte 43 cumartesi günü törenden törene, açılıştan açılışa koşarak cevap verdiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, Karınca gibi çalışmanın lafla olmadığını gösterip, sadece son 6 ay içinde kentimize Teleferik hariç 516 milyon liralık yatırım ve hizmet getirdik. Peki biz bunları gerçekleştirirken, iktidar partimizin bazı değerli milletvekilleri, burada altını özellikle çiziyorum, bazı milletvekilleri ne yaptı?. Her açıklamamdan sonra bana laf yetiştirmeye çalışmaktan, her cümlemden farklı anlamlar çıkarıp kentte yeni bir tartışma ortamı yaratmaktan, İzmirlileri germekten başka ne yaptı?. İsim vermeme gerek yok; İzmir kamuoyu onların kim olduğunu çok iyi biliyor diye konuştu. Milletvekillerinin işinin belediye başkanlarıyla polemiğe girmek yerine kente hizmet etmek olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü; Milletvekillerinin işi Ankarada İzmirin hakkını, hukukunu korumaktır. İzmir ve İzmirlilerin sorunlarının çözümü için Bakanlıklarda mesai harcamaktır. İktidar olmanın erkini İzmir ve İzmirli için kullanmaktır. Ama maalesef, iktidar partimizde öyle milletvekilleri var ki, sanki millet onları bana cevap yetiştirsinler diye seçmiş. TBMMdeki performanslarına bakıyorsunuz; hiç de iç açıcı değil. Örneğin, İzmirlilerin vekili seçildikleri günden bu yana, sözlü ya da yazılı tek bir önerge bile vermemişler. Meclis kürsüsüne çıkıp İzmirin sorunlarını gündeme getirme ve çözüm yolu açma konusunda konuşmamak için sanki özel bir çaba harcamışlar. Ama buraya gelince maşallah şahin kesiliyorlar. Oysa biz iktidar partisine mensup bu milletvekillerimizden laf değil icraat bekliyoruz. İzmir kürsülerinde gösterdikleri performansı Mecliste de göstermelerini bekliyoruz. Örneğin onlardan, diğer illerle aramızdaki teşvik adaletsizliğinin giderilmesi konusunda çalışma yapmalarını bekliyoruz.
Mevlana ile yanıt verdi
AKPli milletvekillerinden katı atık bertaraf tesisinin yer sorununu çözmek için ayırıcı değil birleştirici olmalarını talep eden ve bu konuda devreye girerek Bakanlıklarda etkin görev üstlenmelerini isteyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı; İzmir metrosu için yaptığımız ve en doğal hakkımız olan keşif artışı talebimizin daha fazla gecikmemesi için Ankarada kulis yapmalarını bekliyoruz. Tramvay projelerimize ilişkin Bakanlık onayının, başkentin tozlu raflarından indirilmesi için harekete geçmelerini bekliyoruz. Kendimize malikane yapmak için değil, vatandaşa hizmet için kullanacağımız Hazine arazilerinin tahsisi konusunda etkin rol oynamalarını bekliyoruz. İzmire yönelik çifte standartların ortadan kaldırılması için Ankarada bir güç, bir baskı unsuru oluşturmalarını bekliyoruz. Burada küçük bir yanlış anlamayı da önlemek istiyorum: Biz eleştirilerden korkmuyoruz, çekinmiyoruz. Aksine yanlışımız varsa, bu yapıcı eleştirilerle onu görüp düzeltmeye çalışıyoruz. Ama az önce bahsettiklerim çok farklı şeyler. Eminim, İzmirli hemşehrilerim bunu çok iyi anlamıştır. Sözlerimin gerçek muhataplarını bulduğunu düşünüyorum. Diğer milletvekillerimizi tenzih ediyorum. Konuşmamı Mevlâna Celâleddin Ruminin Mesnevisinde yer alan ve çok sevdiğim bir sözü ile tamamlamak istiyorum. Buğdayı olmaksızın değirmene gidenin ancak, saçı, sakalı ağarır; başka bir şey elde edemez.
Başkana yürekten teşekkür
Törende konuşan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, İzmirin simgesi Teleferiği yap işlet devret modeliyle elden çıkarmak yerine kente kazandıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğluna yürekten teşekkür etti. Belediye başkanlarının bugün zorlukla yatırım yaptığına dikkat çeken Çalkaya, Aziz Başkanımızın üzerindeki baskı bizim çok çok üstümüzde. Ama bugün kentte her hafta sonu bir projenin temeli atılıyor veya açılışı gerçekleştiriliyorsa Başkanımızı kutlamak lazım diye konuştu. Bugün Balçovanın dünyada kişi başına düşen yeşil alan bakımından en yüksek ilçesi olduğuna ve bundaki payın Başkan Aziz Kocaoğluna ait olduğuna dikkat çeken Çalkaya, Jeotermal şirketine ortak oldunuz. Bugün sayenizde Balçovanın yüzde 95i çevreci enerji ile ısınıyor. İnciraltının planlanması konusunda sizin gayretlerinizde kentin en büyük sorununu çözüm aşamasına getirdik. Bize verdiğiniz desteklerden ötürü teşekkür ederiz dedi. Balçova Kaymakamı Ahmet Beyoğlu da İzmirlilerin teleferiği özlediğini belirterek, ilçenin ambleminde yer alan teleferiği yeniden yepyeni yüzüyle hayata geçirecek Başkan Kocaoğluna teşekkür etti.