Yazı Boyutu:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TCDD ile işbirliği yaptıkları Rehabilitasyon Projesi ile körfezde hayatı geri döndüreceklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, Bu çalışma, körfezin devamlılığı için şart. Çıkarılacak 18-20 milyon metreküp çamurun yarıya yakını 1. sınıf kum, geri kalanı da 1. sınıf alüvyon topraktır. İçinde kirlilik yoktur, sadece tuz vardır dedi. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman da Bütün hedefimiz İzmire katkıda bulunmaktır şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğünün ortak girişimiyle hayata geçirilmesi planlanan İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesinde gelinen son nokta, kamuoyuna tanıtıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman da katıldığı toplantıda, İzmir Körfezinin temizlenerek yeniden yüzülebilir hale getirilmesi ve Limanın 3. nesil gemilere açılarak ticaret hacminin artırılması amacıyla yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi. Toplantıda çıkarılacak tarama kumunun ağır metal içermediği konusunda bilimsel raporlar bulunduğu belirtilerek çıkan malzemenin ise iddiaların aksine flamingoların yaşam alanlarına değil, İZSUya ait arıtma arazine döküleceği açıklandı.
Körfez doluyor, müdahale şart
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yüzülebilir Körfez hedefi doğrultusundaki çalışmaların yaklaşık 7 yıl önce başladığını belirterek, Bu proje akşam yatıp, sabah kalkıp şu Körfezde yüzelim denen bir proje değildir. Bir çok bilimsel araştırma sonucunda oluşan proje taslağının Sayın Ulaştırma Bakanına sunulmasının ardından, liman ayağında TCDD, sirkülasyon ayağında İZSU ile birlikte çalışmalara başlandı. Ortak bir proje ihalesine çıkıldı. Proje belirli bir aşamaya geldi. Gereken bütün bilimsel araştırmalar yapıldı diye konuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu, 1830lardan itibaren Gediz Nehrinin yatağının Körfezi doldurması nedeniyle 7 kez değiştirildiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
Emiralem Ovasından tutun Manisa Ovasına kadar olan bölge, Gediz alüvyonlarından oluşmuştur. Akış devam etmektedir ve Körfez giderek dolma tehlikesi altındadır. Eğer erozyonu kesemiyorsanız, Körfezi yaşatmak için mutlaka fiziki müdahale ile korumak zorundasınız. Körfez sürekli doluyor. Ragıppaşa Dalyanından kıyıya kadar olan kısım 1880den bu tarafa 700-800 metre dolmuş. Mutlaka müdahale ederek Körfezi korumak zorundayız. İzmirin ticari lojistik üssü olmasının 1. şartı Körfeze 3. nesil gemilerin girmesidir.
Flamingo adasını aynı malzemeden yaptık
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yapılan araştırmalara göre tarama sonucu çıkarılacak malzemenin 2 gruba ayrıldığını belirterek, Çıkarılacak 18-20 milyon metreküp çamurun yarıya yakını 1. sınıf kum, geri kalanı da 1. sınıf alüvyon topraktır. İçinde kirlilik yoktur, sadece tuz vardır. Tüm dünyada deniz kumunu tuzdan arındırarak inşaatlarda kullanmak için bu işlem yapılmaktadır. Bu iki malzeme de ekonomik değeri olan malzemedir. Bu arazide kalma ihtimali çok zayıftır. Sadece Harmandalını rehabilite etmemiz için 2 milyon metreküp toprak lazımdır dedi.
Başkan Kocaoğlu, bölgede canlılığın bozulacağı gibi iddiaları mutlaka konunun uzmanlarının yanıtlaması gerektiğini, ancak Kuş Cennetinde Körfezden çıkan aynı malzemeyle yaptıkları suni flamingo adasının, Kuruldan geçtiğini söyledi. Körfeze 16 dereden sürekli alüvyon geldiğini ve bu çalışmaların Körfezin hayatiyeti için bir zorunluluk olduğunu da ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Baltık Denizi kıyısındaki benzer çalışmalar asırlardan beri yapılmaktadır. Biz doğayı bozalım diye iş yapmıyoruz. Bu çevre konusundaki yatırımlarıyla İzmiri dünyada taçlandıracak bir projedir. İzmir Körfezini 70 yıl önceki durumuna taşıyarak dünyadaki bilinirliğini artıracak en büyük enstrümana ulaşmak istiyoruz diye konuştu.
Korumazsak ne dalyan kalır, ne canlı
Ekiplerini kurduklarını ve kazıcı gemisi alarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, ÇED Raporu çıkar çıkmaz çalışmalara başlayabilecek durumda olduklarını kaydetti. Habitat alanı olarak bir çok bölgenin değerlendirilebileceğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:
İsteğimiz, bu projeye bütün arkadaşlarımızın Adan Zye destek vermesidir. Bozmak için iş yapmıyoruz. Ne TCDDnin, ne bizim, ne İZSUnun böyle bir niyeti olmayacağı herkesin malumudur. İzmiri kalkındırmak, çocuklarımızı, torunlarımızı Körfezde yüzdürmek istiyoruz. Biz burada bir bozulma olacağına değil, tam tersi Körfezde hayatın geri döneceğine inanıyoruz. 8,5 milyon liraya Homa Dalyanının yolunu yaptık. 20 bin kamyon taş taşıdık. Korumazsak, bakımını yapmazsak ne dalyan kalır, ne canlı kalır.
Karaman: İzmirin kaybı 4 milyar dolar
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ise İzmir Limanının dünyanın sayılı limanları arasına girmesi için yatırım kararı aldıklarını ve Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle çalışmalara başladıklarını belirterek, Bütün hedefimiz İzmirde hem yolcu limanı hem de yük limanın birlikte verimli bir şekilde çalışarak İzmire katkıda bulunmasıdır diye konuştu.
Kanal taraması çalışmalarının İzmir Limanına 2. ve 3. nesil gemilerin gelebilmesi için önemli olduğunu vurgulayan Karaman, İzmir Körfezinin temizlenmesi için de bir kanal olması gerekiyor. Ulaştırma Bakanımızın da talimatıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol imzaladık. Üniversite ile birlikte ÇED raporu almak üzere çalışma başlattık. 2 ay önce sivil toplum kuruluşları ile bir toplantı yaparak bilgi verdik. Çevreye hiçbir zarar vermeyecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar da herhangi bir sıkıntı yok dedi.
Toplam yatırımın 300 milyon dolar civarında olacağını söyleyen Karaman, bu çalışmaların gerçekleşmemesi nedeniyle İzmirin ekonomik kaybı 4 milyar Dolara ulaştığını söyledi.
17 metreye kadar ağır metale rastlanmadı
Toplantıya yüklenici firma Yüksel Proje adına katılan ÇED Proje Yöneticisi Işıkhan Güler, yapılan çalışmanın bir çevre projesi olduğunu ve denizi ile barışık bir İzmir hedeflendiğini dile getirdi. Proje kapsamındaki süreçlerden ve yapılan çalışmalardan bahseden Güler, Türkiyede ilk kez bir yerel yönetim ile merkezin hükümetin ortak bir çevre projesi gerçekleştirdiğini söyledi. Güler, ÇED konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
Rehabilitasyon Projesi kapsamında iki ayrı kanal var. Birincisi gemiler için, ikincisi akıntıyı sağlamak için. Tarama sonrası çıkarılacak kum, oluşturulacak yapay kumsallar açısından önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Laboratuvar çalışmalarımızı bitirdik. Buradaki malzemenin tehlikesiz atık sınıfında olduğu laboratuvar çalışmalarından elde edildi. Bu bizim için en önemli unsurlardan bir tanesi ki, burada kirli malzeme ile karşılaşmadık. Çevreye zarar vermeyecek şekilde tarama yöntemleri üzerinde duruyoruz. Gelişen son teknolojiler doğrultusunda minimum düzeyde taramalar yapılacak. İzmirin en büyük avantajı, İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir tarama ekipmanı almasıdır. İzmir bu konuda Türkiyede en şanslı kentlerden biri.
ÇED Proje Yöneticisi Işıkhan Güler, çıkan malzemenin temiz olmasının büyük bir avantaj olduğunu yineleyerek, bu malzemenin habitat alanları oluşturulması ve özelliğini yitirenlerin yeniden oluşturulmasında, su ürünleri yetiştiriciliğinde ve tarım alanlarında, ya da yapı malzemesi olarak kullanılabileceğini söyledi. Sudan itibaren 17 metreye kadar malzemeden örnekler alındığını ve ağır metale rastlanmadığını açıklayan Güler, çıkan tarama malzemesinin habitat alanlarının restorasyonunda kullanılması konusunda İngiltere, Finlandiya, Belçika ve Amerikada başarılı örnekler bulunduğunu görsel sunumlar eşliğinde anlattı.
İZSU arazisi kullanılacak
Işıkhan Güler, İZSUya ait Büyük Kanal Atıksu Arıtma Tesisine ait arazinin bulunduğu bölgede hem habitatın yeniden kazanılması hem de buradan çıkan malzemelerin tarıma kazandırılmasının düşünüldüğünü belirterek, yapılan başvuru üzerine 14 Kasımda Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ÇED Özel Formatı alındığını da açıkladı. Güler, bu konuda danıştıkları yabancı uzmanların da ilk defa bir yerel yönetimin çevre projesine bu kadar önem verdiği yönünde görüş belirttiklerini de dinleyicilerle paylaştı.
Büyükşehir Belediyesi Körfez için neler yapıyor?
Körfeze hayat öpücüğü
İZSU Genel Müdürlüğü, Körfezin kuzey aksında 8 metre derinliğe ulaşacak kadar yaklaşık 13 kilometre uzunluğunda 250 metre eninde (Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Deresi açıklarından Tuzla kıyı hattına kadar olan bölümde) olacak bir sirkülasyon kanalı açacak. Orta körfezden gelen su böylelikle güney körfeze girecek ve kuzeyden döngü ile çıkarak körfeze temiz su girdisini artıracak hem de sağlanacak sirkülasyon, körfezdeki ekolojik kalitenin korunmasını ve iyileştirilmesini sağlayacak.
Körfezden saatte 800 ton çamur çıkarılacak
Körfeze akan dere ağızlarının temizlenmesi, Körfezin kuzeyinde bir sirkülasyon kanalı açılması ve Körfez tabanındaki malzemelerin temizlenmesi için 9.3 milyon liralık yatırımla kazıcı-emici ve destek tipi olmak üzere 2 yeni gemi alımı yapıldı. İzmir Körfezinde hizmet vermeye başlayan gemiler, 14 metre derinliği tarayabiliyor ve saatte 800 ton çamuru 1-2 km uzaklığa aktarabiliyor.
Arıtmaların çamuru tarım toprağı olacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi ile Türkiyenin en önemli çevre projelerinden birine daha imza atarak yapım sürecine başlanıldı. Yaklaşık 61.5 milyon liraya mal olacak tesiste Çiğlinin yanı sıra Aliağa, Foça, Menemen, Kemalpaşa, Güneybatı, Urla, Seferihisar, Ayrancılar-Yazıbaşı, Torbalı, Havza ve Bayındır atıksu arıtma tesisleriyle 2013 yılında hizmete girecek Doğanbey-Ürkmez ve Özdere-Gümüldür atıksu arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurları da bertaraf edilecek. Tesis hizmete girdiğinde, diğer arıtma tesisleriyle birlikte günlük 800 tona oluşan çamur miktarı yaklaşık 6 kat azaltılarak 120 tona düşürülecek. Ayrıca yüzde 90 oranında kurutulmuş hale getirilen çamurlar toprak iyileştirici olarak yeşil alanlarda, arazi rehabilitasyonunda ve tarım alanlarında veya ek yakıt olarak çimento fabrikalarında kullanılabilecek.
Çiğli arıtmanın kapasitesi artıyor
İZSU Genel Müdürlüğü, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde 4. faz arıtma ünitelerinin projesini tamamladı. İzmir Körfezinin hayata dönüşünü sağlayan Büyük Kanal Projesi kapsamında 2000 yılında hizmete giren Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde halen işletmedeki 3 faz arıtma ünitelerine ek olarak saniyede 2.5 metreküp atıksu arıtma kapasiteli 4. faz yapımına 2013 yılında başlanacak. Mevcut arıtma tesisine eklenecek bir yeni hatla, halen günde 604 bin 800 metreküp olan arıtma kapasitesi, günde 216 bin metreküp artırılarak 820 bin 800 metreküpe ulaşacak.
Dere ağızları temizleniyor
Körfezdeki birikimi azaltmak ve su sirkülasyonunu artırmak amacıyla Körfezin kuzey kıyılarında yer alan ve uzunluğu 7 kilometreye ulaşan Ragıppaşa Dalyanının deniz yüzeyinde kalan duvarlarının yıkımı 2000 yılında yapıldı. Hem bu yıkım hem de körfezin kuzey kıyılarına boşalan dere ağızlarında yapılan taramalarla Körfezdeki su akıntılarının etkinliği artırıldı. 2010 yılında imzalanan ve devam eden protokol kapsamında DLHnın tarama gemisi ile bugüne kadar dere ağızları ve Ragıp Paşa Dalyanında olmak üzere toplam 1 milyon 16 bin 100 metreküp malzeme deniz tabanından çıkarılarak deniz suyunda sirkülasyon artışı sağlandı.
Büyükşehir, Körfeze istasyon kuruyor
DEÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile yeni bir protokol daha imzalayan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü; Karaburun, Foça, Konak ve Güzelbahçe kıyılarına otomatik meteorolojik ölçüm istasyonları ile deniz tabanına akıntı ölçüm cihazları yerleştiriyor. Sona yaklaşan çalışma, Körfez hakkında bilimsel verilere ulaşılmasını sağlayacak.
Protokol kapsamında, Körfez kıyılarında belirlenen noktalara otomatik meteorolojik ölçüm istasyonları kurulması çalışmalarında sona gelindi. Ayrıca denizin 40 50 metre tabanına akıntı ölçüm cihazları yerleştirilerek, deniz seviyesi ve yüzey suyu sıcaklığı/tuzluluğu, rüzgarın hızı / yönü ve hava basıncı / sıcaklığı gibi veriler dakika ölçeğinde anında net olarak alınacak. Akustik akıntı ölçüm cihazları ile su seviyesi, dalga yüksekliği ve akıntı ölçümü gerçekleştirilecek. Akıntıların zaman ve mekan içinde incelenmesi ve aylık / mevsimsel değişimleri de yine bu araştırma ile tespit edilecek. Ayrıca Körfeze dere kaynaklarından katı madde (sediment) taşınım özellikleri ve miktarları da yine bu çalışmayla ortaya konacak.