MADDE BAĞIMLILIĞI GENÇLERİN GELECEĞİNİ KARARTIYOR

  • 0
  • 1.306
MADDE BAĞIMLILIĞI GENÇLERİN GELECEĞİNİ KARARTIYOR
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Yeşilay tarafından “En Yeşilaycı Akademisyen” ödülünü alan Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bağımlılığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Çoşkunol ile Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Görkem Yararbaş ve Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suna Timur “Madde Bağımlılığı” hakkında görüşlerini belirtti.

Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bağımlılığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Çoşkunol, madde bağımlılığını önleme çalışmaları hakkında bilgi verirken, “Okullarla ilgili birkaç tane farklı yönde çalışmamız var. 2007 ve 2011 yıllarında 6000 liseli öğrenci arasında madde kullanımına yönelik bir araştırma yapıldı ve kitap olarak yayımlandı. Onun ötesinde eğitim çalışmalarını sürdürüyoruz. Her öğrenciye teknik olarak ulaşmak çok kolay bir şey değil. Sonuçları anlamında beklendiği kadar başarılı bir metot değil. Genç kuşak, bizlerin uyarı olarak baktığı şeye farklı bir gözle bakabiliyor. Burada önemli olan nokta, o kişilerin bireylerle nasıl iletişim kurabileceğini bilmesinden geçiyor. Kardeş okul projesi bünyesinde birçok ilköğretim okulunda hem velilere, hem öğrencilere eğitimlerimizi veriyoruz” dedi.

“ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ”
Gençlerin madde bağımlısı olmasını önlemek için ailelere çok iş düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Coşkunol, “Ailelerin gencin yanı başında durabilmesini ve gelişim özelliklerini bilmesini öneriyoruz. Erken dönemde ailelerin gençlerin sorunlarını fark edebilmeleri ve onlarla duygusal anlamda temas halinde olması gerekiyor. Okulla ilgili başarılarının ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin takip edilmesi çok önemli. Yaptığımız çalışmalarda kadın öğrencilerde madde kullanımının arkadaş ilişkileriyle doğru orantılı olduğunu gözlemledik. Erkeklerde bu oran kadınlara göre biraz daha düşüktür. Depresyon ve sıkıntı gibi ruhsal bozukların yanında dikkat eksikliğini de gözlemlemek gerekir. Çünkü gençlik döneminde bu tip ruhsal bozukluklar madde bağımlılığı için risk oluşturuyor.  Erken teşhis, gençlerin başarısını arttırmakla birlikte madde bağımlılığı ihtimalini daha da düşürüyor” diye konuştu.

Son yıllarda sentetik uyarıcıların yaygın bir şekilde kullanıldığına da dikkat çeken Prof. Dr. Coşkunol, “Son 5 yıl içinde sentetik kannabinoid (Jamaika, Bonzai) gibi yeni maddelerin kullanımı tüm dünyada iki misli arttı. Yeni maddelerin artışının temel sebebi, üreticilerin yasal olarak tespitlerden kaçmak istemesidir. Denetimler, yeni üretimlerin ve farklı maddelerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Esrarın tıbbi kullanımı; Kanada, Amerika’nın batı eyaletleri ve Avustralya gibi bazı yerlerde serbesttir ve denetimleri çok sıkıdır. Eroin kullanımı; Laos, Afganistan ve Hindistan’ın üst kesimlerinde çok yaygındır” diye konuştu.

“MEDYAYA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR”
Medyanın madde bağımlılığı konusunda daha duyarı olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Coşkunol, “Açıkçası bu tür durumlarda olumlu örnekler, olumsuz örneklerden daha ön plandadır. Bir kişiye kendini değiştirme yönünde bir etki yapılması gerekirse olumlu örnekleri göstermek daha doğrudur. Medyanın bu anlamda ünlülerin olumlu yönlerini daha ön plana çıkaracak örnekleri işlemesi gerekir. Madde bağımlılığıyla ilgili çalışmaların toplumun her kesiminde yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu konuda medyaya büyük iş düşüyor. Medya çalışanlarının bağımlılıkla ilgili eğitimlerinin olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

“ÖRNEK BİR KLİNİĞİMİZ VAR”
Enstitünün çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Coşkunol,“Enstitümüzün uygulama alanında yaptığı birkaç tane farklı hizmet var. Uygulama hizmetini tıp fakültesi hastanesiyle bağlantılı olarak yapıyoruz ve hastalara tedavi imkânı sunduğumuz yataklı birimimiz mevcut. Yataklı birimimizde 20 kişi yatarak tedavi görüyor ve bu kişilerin büyük çoğunluğu orta ağır düzeyde madde bağımlısı genç bireyler. Özellikle genç yaşta bireylerin bu tedaviden yararlanmasına yönelik çalışmalarımız var, çünkü onlara yönelik alacağımız sonuçlar geleceğe yönelik daha anlamlı olacaktır. Yataklı tedavi birimi dışında, ayaktan tedavi birimimiz var. Ayaktan tedavi birimimizde ise, madde kullanırken yakalanan bireylerin yasal zorundalık nedeniyle tedavisini yapıyoruz. Bunun yanı sıra sigarayla ilgili polikliniğimiz var ve aktif olarak çalışmalarını sürdüren örnek kliniklerden biridir. Ailelere destek olmak anlamında danışmanlık hizmeti veriyor. Rehabilitasyon çalışmalarında öfkeyle ve stresle baş etmeye yönelik grup çalışmaları var. Alkolle ilgili çalışmalar madde çalışmalarından çok ayrıştırılmadan sürdürülüyor” diye konuştu.

KİMLER BAĞIMLI OLMAYA DAHA ÇABUK YELTENİR?
Enstitünün İzmir’in çeşitli bölgelerindeki çalışmaları hakkında bilgi veren Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bağımlılığı Enstitüsü Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “En son Karşıyaka bölgesinde yürüttüğümüz bir çalışma var. Rehber öğretmenler ve insana ulaşabilen tüm meslek gruplarına yönelik eğitim programları düzenledik. Düzenli olarak insanlarla iletişim kuran kişilerin madde bağımlılığı hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. Bu anlamda projemizin genel hatları ‘bağımlılığa genel bakış, bağımlılık nedir? Kimler bağımlı olmaya daha çabuk yeltenir? Madde bağımlısı kişiye nasıl yaklaşılır?’ konularını kapsıyor” dedi.

Gençlerin madde bağımlısı olma sebeplerini açıklayan Prof. Dr. Yararbaş, “Genellikle gençler, gelir düzeyi ne olursa olsun madde bağımlılığına daha meyillidir. Gençlerin gelir düzeyi, madde kullanımının farklılığını ortaya çıkarıyor. Göç, stres, ailenin dağılması gibi unsurlar madde kullanımını tetikliyor. Daha kenarda kalan yerlerde madde kullanımı kendini daha fazla gösteriyor. Suç ve madde kullanımı birbiriyledoğru orantılıdır. Çünkü madde kullanımı yasal olarak suçtur ve kullanan bireyler yasa dışı gruplarla iç içe olmak zorunda kalıyor” diye belirtti.

“TRAFİKTE UYUŞTURUCU MADDE KULLANAN TESPİT EDİLEBİLECEK”
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suna Timur, kendi çalışmaları hakkında bilgi verirken “Değişen madde kullanımını yakalayabilecek tanı kitlenin oluşturulması üzerine bilimsel çalışmalar yapıyoruz. Sanayii desteğimiz var ve hızlı bir şekilde projeleri piyasaya sürebilecek hâle geliyoruz. Projemizi destekleyecek bir takım bitkisel ve doğal ürünlerin üretilmesine yönelik çalışmalarımız var. Tanı kitlesini, yerel kullanım profillerine uygun hale getirmeyi hedefliyoruz. Çalışmalarımız en yakın zamanda pratik uygulamalarla hayata geçirilecek. Tıpkı trafikte kişinin ne kadar alkollü olduğu hemen tespit ediliyorsa, madde kullanan kişi de hemen tespit edilebilecek” dedi. İZMİR(Ege Ajans/Halil Ak- Hicran Karahan)
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Koltuğunu çocuklara devretti

Çocuk başkanı park ve barınak istedi!

Minik başkanlar projelerini açıkladı

Yarımada Kadar Güzel Bayram!

Foça'da 23 Nisan coşkusu

Başkan Tugay Ege Ordusu Komutanı Yeni’yi ziyaret etti

Arşiv