Sessiz insanların düşünen bir beyni olur, otizm genellikle sessiz konuşur

  • 0
  • 3.265
Sessiz insanların düşünen bir beyni olur, otizm genellikle sessiz konuşur
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla, “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak anılıyor.

Nisan ayı boyunca tüm dünyada otizmle ilgili yapılan etkinlikler yoluyla, otistik bireylerin toplumla bütünleşmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Gazeteci Oğuz Matoğlu, otizmli çocuğu olan bir baba. Otizmli çocuğu olan anne ve babaların duygularını Ege Üniversitesi Haber Ajansı Ege Ajans’a anlattı.

Gazeteci Oğuz Matoğlu, “Otizmli bir çocuğun babası olmak aynı annesi olmak gibi zor, hiçbir farkı yok. İstediğimiz ne mi? İstediğimiz; ‘Farklı’ çocuklarımızın farkında olmanız. Ebeveynler olarak yaşadığımız ağır travmaları atlatmamızda bize destek olunması ve yargılanmadan anlaşılmak. Bu pencere gerçekten çok başka, buradan gökyüzü her zaman ‘Farklı’ görünüyor. Çok klasik olacak ama gerçekten otizmin zorluklarını yakından yaşamadan kimse tahmin bile edemez” dedi.

“Sessiz İnsanların düşünen bir beyni olur, otizm genellikle sessiz konuşur” diyen Matoğlu, “Bu sessizlik… yani, konuşamama durumu, otizmli bireylerin büyük çoğunluğunun yaşadığı kötü durum. Kendini ifade edemememin büyük sıkıntısı ve patlamaları. Ancak, düşünen hatta çoğunlukla bizden birkaç adım önde düşünen bir beyin ve konuşan bir sessizlik. Tüm takıntıların, yaptıkları tüm davranışların da ötesinde yaşadığımız en zor durumlardan biri. Öfke nöbetlerinin en başta gelen sebeplerinden maalesef” diye konuştu.

Acıların buluşturduğu insanların, mutlulukların buluşturduklarından daha vefalı olduğunu ifade eden Matoğlu, “Bu tespitim otizmi tanıdıktan sonra yaşadıklarımdan. Çünkü, hiçbir siyasi görüş, cinsiyet, renk, din, dil demeden buluştuğumuz bir acı var; Otizm… ‘Farklı’ olan çocuklarımızla aslında ‘Aynıyız’. Halden anlarız. Biliriz ki şu anda bile bir yerlerde otizm nöbetleri geçiren bir çocuk ve onun annesi ya da babasının yaşadığı büyük bir sorun var. Bunu ‘Yargılamadan’ anlayabiliriz. Eğer yakınımızdaysa, o yardım istemeden yardım ederiz. Açık denizlerde denizcilerin birbirlerine yardım ettiği gibi ve daha fazlası. Ama bu yetiyor mu? Yetmiyor. Çünkü, yaşadığımız sosyal çevrenin de en azından bu anlayış içinde olması gerekir. Yapacakları en büyük yardım, bürokrasiden, berber koltuğuna kadar çocuklarımıza ve anlayışlı ve sabırlı olmaları. Engel çıkarmamaları bile bizim için en büyük yardım. Bunun farkında olduğumuz için aynı acıları taşıyan insanlar olarak, mutlulukların bir araya getirdiklerinden daha vefalıyız. Sadece bir an için çocuğunuzun otizmli olduğunu, normal bir okula gidemeyeceğini, hayatını kurmayacağını, siz olmadan yaşamının ne kadar zor geçeceğini düşünün... Bu bir sızlanma ya da isyan değil. Bu otizmle yaşamanın zorluğunu anlamanız ve empati kurmanız için yazılmış kelimeler sadece. Bu gelecek endişesinden ne kadar kurtulduk desek te aslında o an için sadece kendimizi kandırıyoruz sanki. Çünkü gerçekten ‘Farklıyız!’ Hayatımızdaki her şeyle hem de çok farklıyız” dedi.

Her şeye rağmen çocukları için yine de umutlu olduğunu söyleyen Matoğlu,  “Çevremizde ne kadar çok ‘Umut Taciri’ olsa da, bunları çoğu kez denesek de, başarısız olsak da yine de umutluyuz, aslında umutlu olmak zorundayız. Çocuklarımızın bizlere çok ihtiyacı var. Onları tam olarak anlayabilen sadece biz anne ve babalarız. Maalesef bu ‘Otizm’ denilen şey her neyse, hayatımızı baştan aşağı tasarlıyor ve yönlendiriyor. Her günün bir öncekinden güzel olması dileklerimle, farklılıklarımız avantajımız olsun. Otistik çocuklarımızın sosyal hayatta yer alabilmeleri ve kendi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca bağımsız karşılayabilmeleri için” diye konuştu.
Not: Fotoğraflar internetten geçildi.

OĞLUMA:
Oturmadığın sıralarda,

Okumadığın kitaplarda,

Yapmadığın ödevlerde,

Girmediğin sınavlarda,

Hatta alamadığın zayıf notlarda bile,

Hep hakkın kaldı.

Defterlerin boş,

Kalemlerin açılmamış,

Ayakkabıların okul yolunda eskimemiş,

Top peşinde parçalanmamış senin.

Üzgünüm...

Hayat adil davranmıyor herkese...
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Çelikkaya son yolculuğuna uğurlandı

Sabah vardiyası ziyareti

Torbalı Belediyesi'nden Uçurtma Şenliği

Geleceğin bilim insanı lise öğrencileri tıp projeleriyle yarıştı

İZSU'da bayrak değişimi

Güne Fen İşleri Şantiyesi'nde başladı

Arşiv