Yazı Boyutu:
Becker Türkiye CEOsu ve AKGİAD (Alüminyum Koruma Kapatma Gölgelendirme Üreticileri ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Kebir, Türkiyenin hızlı bir yapısal reform sürecine girmesi durumunda, hedeflenen yüzde 5lik büyüme hızını rahatlıkla yakalayabileceğinibelirterek, 2016 yılı için kriz beklentimiz yok. Doğru adımlar atarak bu yılı rahatlıkla fırsata çevirmemiz mümkün. dedi.
Rusya ile yaşanan siyasi krizin ekonomiye ve ihracata yaptığı etkinin, İrandaki fırsatlarla dengelenmesinin mümkün olduğunu savunan Kebir, İranın özellikle imalat sanayisinde Türk iş dünyasına önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı.
TURİZMDE RUSYANIN KAYBINI İRAN İLE KAPATABİLİRİZ
Türkiyenin doğalgaz ithalatında İranın payının % 18, ham petrol ithalatındaki payının ise %30 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Kebir, şu değerlendirmeyi yaptı: Petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkisine rağmen, İran ile önemli oranda dış ticaret açığı veriyoruz. Toplam ithalatımızda ise İran %4.1lik paya sahip. Bunun büyük bölümünü enerji ithalatı oluşturuyor. İrana yönelik yaptırımların ortadan kalkması ve kapılarının dünyaya açılması ile Türkiye çok önemli bir fırsatı yakalamış olacak. Turizm başta olmak üzere inşaat, tarım, gıda, petrokimya, otomotiv gibi sektörlerimiz İranda çok önemli iş potansiyeli ile karşı karşıya kalacak. Turizm sektöründe Rusya kaynaklı yaklaşık 3-3,5 Milyon turist kaybı yaşayabiliriz. Bu kaybı Nisan ve Ekim ayları arasında Antalya da gerçekleşecek olan Botanik EXPO Fuarını ziyaret etmesi beklenen 6 ilâ 8 milyon turist ile telafi edebiliriz.
İran Cumhurbaşkanı, 2013 yılındaki seçimler sırasında ülkesinin ekonomisini yüzde 8 büyütme vaadi vermişti. Bu orana ulaşmak için yılda 30 ilâ 50 Milyar Dolar arasında yabancı yatırım çekmeleri gerekiyor. Ambargoların kalkmasının ardından Türkiyenin İran ile toplam ticaret hacminin bugünkü yaklaşık 14 Milyar Dolar seviyesinden 22 Milyar Dolar seviyesine gelmesini bekliyoruz.
Rusya ile yaşanan siyasi krizin ekonomiye ve ihracata yaptığı etkinin, İrandaki fırsatlarla dengelenmesinin mümkün olduğunu savunan Kebir, İranın özellikle imalat sanayisinde Türk iş dünyasına önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı.
TURİZMDE RUSYANIN KAYBINI İRAN İLE KAPATABİLİRİZ
Türkiyenin doğalgaz ithalatında İranın payının % 18, ham petrol ithalatındaki payının ise %30 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Kebir, şu değerlendirmeyi yaptı: Petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkisine rağmen, İran ile önemli oranda dış ticaret açığı veriyoruz. Toplam ithalatımızda ise İran %4.1lik paya sahip. Bunun büyük bölümünü enerji ithalatı oluşturuyor. İrana yönelik yaptırımların ortadan kalkması ve kapılarının dünyaya açılması ile Türkiye çok önemli bir fırsatı yakalamış olacak. Turizm başta olmak üzere inşaat, tarım, gıda, petrokimya, otomotiv gibi sektörlerimiz İranda çok önemli iş potansiyeli ile karşı karşıya kalacak. Turizm sektöründe Rusya kaynaklı yaklaşık 3-3,5 Milyon turist kaybı yaşayabiliriz. Bu kaybı Nisan ve Ekim ayları arasında Antalya da gerçekleşecek olan Botanik EXPO Fuarını ziyaret etmesi beklenen 6 ilâ 8 milyon turist ile telafi edebiliriz.
İran Cumhurbaşkanı, 2013 yılındaki seçimler sırasında ülkesinin ekonomisini yüzde 8 büyütme vaadi vermişti. Bu orana ulaşmak için yılda 30 ilâ 50 Milyar Dolar arasında yabancı yatırım çekmeleri gerekiyor. Ambargoların kalkmasının ardından Türkiyenin İran ile toplam ticaret hacminin bugünkü yaklaşık 14 Milyar Dolar seviyesinden 22 Milyar Dolar seviyesine gelmesini bekliyoruz.
PETROL FİYATLARI 20 DOLARIN ALTINI GÖREBİLİR
İranın, dünyanın en önemli petrol rezervine sahip ülkelerinden biri olduğunu anımsatan Volkan Kebir, bu ülkenin ambargolar sonrasında ilk etapta petrol piyasalarına günlük 500 bin varillik ek bir arz ile girmesinin beklendiğini, bu durumda petrolün varil fiyatının Mevcut 30 Dolar seviyesinden 20 Doların altına dahi inebileceğine dikkat çekti. Bu durumun Türkiyenin enerji ithalatı faturasına olumlu yansıyacağına işaret eden Kebir, şöyle devam etti: Bölgedeki taşları yerinden oynatacak bu gelişmelere, Türk iş dünyası olarak hazırlıklı olmalıyız.
Jeopolitik konumu ile ülkemizin Avrupa İran ticaretinde köprü vazifesi üstleneceğini söylemek yanlış olmaz. Bu noktada Türkiyenin oluşacak 100 Milyar Dolarlık yeni ticaret hacminden alacağı pay son derece önemli. İranın acil olarak başlatılması gereken altyapı yatırımları var. İnşaat sektörümüz, yurt dışı deneyimi ve coğrafi yakınlığı ile önemli bir fırsat kapısı aralayabilir. Yanı sıra yeni konut, otel ve AVM yatırımları olacak. İranın yurt dışındaki mevduatlarının serbest bırakılması ile başta Ege ve Akdeniz bölgelerimizde konut satışında artış bekleniyor. Bu gelişmelerin sektörümüze etkilerinin de çok olumlu olmasını bekliyoruz.