Vücut ateşini koru, enfeksiyondan korun

  • 0
  • 1.152
Yazı Boyutu:

Dahiliye Uzmanı Dr. Necdet Yetim, soğuk algınlığı, üst solunum yolları, grip gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanmada vücut ısısının düşmesinin önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi. Normalde 36.5-37 derece olan vücut ısısının 34-35’lere düşmesi halinde “koruyucu etki”sini kaybettiğini belirten Uzm. Dr. Yetim, “Vücut ateşini koruyarak enfeksiyonlardan korunmak mümkün. Isının düşmesiyle birlikte direnç düşüyor, ortamda hastalık yapan bir mikrop varsa hücrelerimize yerleşip üremeye başlıyor.  Onun için vücudumuzun kalorifer sistemine iyi bakmamız gerek” dedi.
Henüz kış gelmese de gündüz ve gece hava sıcaklığındaki önemli farklılıklar, kendisini iyi koruyamayanları aksırtıp, öksürtmeye başladı. Okulların açılıp, çocukların kalabalık ve kapalı ortamda saatler geçirmesi, “koşup terleme” uyarılarına karşın, anne babalarına “hastalanacak” endişesi yaşatırken, İzmir Kent Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Yetim, enfeksiyondan korunma konusunda önemli ipuçları verdi. Vücudumuzun bir kalorifer sisteminin olduğunu, bunun beyindeki ısı regülasyon merkezi tarafından düzenlenip kontrol edildiğini belirten Uzm. Dr. Yetim, şöyle konuştu:
 
VÜCUT ATEŞİNİ SABİT TUT
“Vücut ısısı kan damarlarıyla tüm vücudumuza yayılır. Normalde vücut ısısı 36.5-37 derecedir, uçlarda daha azdır, biz buna vücut ateşi diyoruz. Bu vücudumuzda müthiş bir koruyucu etki yapıyor. Bulunduğumuz her ortamda mikroplar var. Bunlar solunum ya da ciltteki kesiklerden cilt yoluyla vücudumuza giriyor. Ve bunlar orada üreyebiliyor. Ama vücut sıcaklığımız normalse bunlar bir şey yapamıyor, korunuyor vücut. Ama vücut sıcaklığı 34-35 dereceye düşerse bir anda vücudumuzun o bölge ya da tümü bu konudaki direnci azalıyor. Eğer o anda hastalık yapabilen bir mikrop varsa hücrelerimizin içine girip yerleşiyor ve üremeye başlıyor. Üşütme tabiri buradan geliyor.  Burnunuzdan hava alın, deriz. Çünkü hava burnumuzdan içeriye gidinceye kadar ısınır. Ağızdan alırsak boğaza hemen soğuk hava girer ve ısımızı düşürür. Çok soğuklarda burundan da nefes almak yeteri kadar ısıtmayabilir. Onun için vücut ısımızı koruyacak bir şekilde giyinmiş olmamız gerekir. Soğukta giyimimiz de biraz zayıf olursa vücut ısımız düşer, mikroplara karşı direncimiz kırılır ve kolaylıkla enfeksiyona yakalabiliriz. Isının rolü böyle.”
 
MİKROPLARA FIRSAT VERME
 “Vücut ısını sabit tut, enfeksiyonlardan korun” diyen Uzm. Dr. Yetim, vücut ısısını korumak  kadar enfeksiyonlara karşı vücut direncini sağlayan diğer faktörleri de şöyle sıraladı:
“Vitaminler çok önemli. Mukozaların yapısını sağlam tutan, mikropların girmesini ekleyen başta C, A ve E vitaminine ihtiyacımız var. Bu vitaminlerin eksikliği olmazsa vücudumuzda direncimizi artırırız. Yeteri kadar dinlenememek, fiziksel ya da beyinsel vücut yorgunluğu, yeteri kadar uyumamak, çok yorulmak genel direncimizi kıran faktörler. İyi dinlenmek önemli. Mikroplarla savaşta antikorlar önemli. Bunun için proteine ihtiyaç var, yani iyi, dengeli beslenmek gerek. Kronik rahatsızlıklar, organ yetmezlikleri, damar sertliği, yaş faktörü, çocukluk çağında henüz yeteri kadar korunma faktörlerinin olmaması, ileri yaşlarda ise vücudun genel yaşlanması , KOAH, astım hastaları gibi vücudun yeteri kadar oksijenlenememesi kişinin enfeksiyonlara daha açık aday olmasıdır. O nedenle vücudunun dengesini bozma, hasta olma, diyoruz  O dengeyi sağlamak için çok faktör gerekiyor. Mümkün olduğu kadar bol oksijenli, temiz havalı yerde bulunalım. Kapalı yerlerde çok uzun kalmamaya çalışalım, kapalı ortamları sık sık  havalandıralım”.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Karın ağrısıyla gitti, yumurtalığında tümör ortaya çıktı

Geçmeyen alerjiye endoskopik çözüm

Mamografi Eşliğinde Biyopsi

Duygusal travma, ‘Kırık Kalp Sendromu’na neden olabilir!

63 yaşında yeni nefesine kavuştu!

Parkinson’ hastalarının tedavisi tek bir merkezde!

Arşiv