Zayıflama yöntemlerinde ameliyat son çare olmalı

Yaz aylarında “fit” bir görünüme sahip olmak isteyenler, diyetle başarılı olamayınca cerrahi operasyonlara yöneliyor. Son dönemlerde hızlı ve zahmetsiz sonuç alındığı için ameliyata yönelişin hızlandığı belirtilirken, ameliyatın beden kitle indeksi 40’ın üzerindekilerle obeziteye bağlı ek hastalığı olan kişiler için uygun olduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, “Zayıflamada ameliyat son çare” diyor.

  • 0
  • 684
Zayıflama yöntemlerinde ameliyat son çare olmalı
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Yaz aylarında “fit” bir görünüme sahip olmak isteyenler, diyetle başarılı olamayınca cerrahi operasyonlara yöneliyor. Son dönemlerde hızlı ve zahmetsiz sonuç alındığı için ameliyata yönelişin hızlandığı belirtilirken, ameliyatın beden kitle indeksi 40’ın üzerindekilerle obeziteye bağlı ek hastalığı olan kişiler için uygun olduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, “Zayıflamada ameliyat son çare” diyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Can Karaca, ameliyatın son çare olarak düşünülmesi gerektiğini, diyet, egzersiz, psikoterapi ve ilaç tedavileri ile yanıt alamayan hastalar için uygulanabileceğini söyledi.
Vücudun yağ oranının yağsız vücut kitlesine göre aşırı artmasıyla oluşan obezitenin birçok hastalığı beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Karaca, “Türkiye’de obezite sıklığı erkeklerde yüzde 20,5, kadınlarda ise yüzde 41. Toplamda yüzde 30,3 olarak bulunmuştur. Yani Türk halkının 3’te biri obezdir. Yaş gruplarına göre obezite oranlarına bakıldığında tablo daha da vahimleşiyor. 5 yaşa kadar obezite sıklığı yüzde 8,5 iken 6-18 yaş arasında yüzde 8,2 olarak bulunuyor. Rakamlar, yeni neslin de bu hastalığın tehdidinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Obezitenin şeker, kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getirdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Karaca,  beden kitle indeksinin 30’un üzerinde olanların obez olarak değerlendirildiğini, bunun yanı sıra bel çevresinin de önemli bir ölçüt olduğunu aktardı. Yrd. Doç. Dr. Karaca, kadınlarda 88, erkeklerde ise 102 santimetreden geniş bel çevresinin obezite habercisi olabildiğini ifade etti.

‘Ameliyatla kilo kaybı bedelsiz olmuyor’
Ameliyatın son tercih olması gerektiğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Karaca, şunları söyledi:
“Hızlı ve zahmetsiz sonuç alındığı için ameliyat giderek daha çok hasta tarafından tercih ediliyor ve potansiyel riskler göz ardı ediliyor. Ameliyat diğer yöntemlerle fayda görmeyen, beden kitle indeksi 40’ın üzerindekilerle indeksi 35’in üzerinde olup obeziteye bağlı en az bir ek hastalığı olan kişiler için uygundur. Ameliyat kilo kaybını sağlasa da bu bedelsiz değildir. Ameliyat vücuda ciddi bir metabolik yük getirir. Ameliyat sonrası takip de hayati öneme sahiptir. Ameliyatın ölüm de dâhil olmak üzere birçok ciddi riski bulunur. Mide dikişlerinden kaçak, kanama ve enfeksiyon gibi doğrudan ameliyatın tekniğiyle ilgili sorunlar olabilir. Bunun yanı sıra gıda alımında güçlük, vitamin ve mineral yetmezlikleri, kansızlık, kemik erimesi, beslenme yetersizliği, safra kesesi taşı gibi ameliyatın uzun dönem sonuçları ile ilgili de olabilir.”

‘Zengin protein, fakir yağ diyeti’
Ameliyat sonrası hastaların mutlaka proteinden zengin ama yağdan fakir bir diyetle beslenmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Karaca, iyi çiğnenebilen hazmı kolay gıdaların tercih edilmesini tavsiye etti.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Hayat Projesi ile hedefe tam isabet

Alfa kuşağının teknoloji alışkanları değişti

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Akredite Edildi

Gürcü hasta robotik cerrahi teknolojisiyle şifa buldu

Şehir Hastanesi’nde Tüp Bebek Tedavisi

Eşrefpaşa’nın hidroterapi havuzlu sağlık hamlesi

Arşiv