Yazı Boyutu:
Deprem ülkesi Türkiyenin şu anda sadece yüzde 40,5i zorunlu deprem sigortasına sahip, Ege Bölgesinde Zorunlu Deprem Sigortası oranı yüzde 36,7 ile Türkiye ortalamasının altında. Türkiye ve Egede, sigortalılık oranı geçen yılın Mart ayına göre yaklaşık yüzde 4lük bir artış yaşandı.
17 Ağustosun yıl dönümünde, yüzde 98i deprem bölgesi olan ülkemizde , Adı zorunlu olsa da kendi zorunlu olmayan Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranı, yalnızca yüzde 40,5. Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, bunlara karşın 17 Ağustos 1999 ve 3 yıl önceki Van depremlerinde 10 binlerce insanını kaybeden, toplam 300 binin üzerinde konut ve işyeri yıkılan ya da hasar gören Türkiyede sigortalılık bilincinin istenilen düzeyde olmadığını söyledi. Özgürel, Adı zorunlu olsa da kendi zorunlu olmayan Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranı, çok düşük. Elektrik ve su aboneliğinde, konut alım satımlarında zorunlu hale getirilmesine karşın oran hala yüzde 50yi bile bulabilmiş değil. Bu oran tamamı 1. derece deprem bölgesi olan Hakkari ve Şırnakta yüzde 10u bile bulmuyor. Oysa risk bölgelerine göre, deprem gibi doğal afetlere karşı taşınmazlarımızı güvence altına alan DASK yaptırmanın 100 metrekare bir ev için aylık en fazla maliyeti, iki paket sigara parası olan 14 TL dedi.
Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, depremin ülke ekonomisine verdiği zararı ortadan kaldırmanın en güzel yolunun sigortalı yaşamak olduğunu belirterek, İstanbulda olması beklenen depremin tahmini ekonomik kaybı, Türkiyenin yıllık GSMİHsının yüzde 28i. Bu büyüklükte bir doğal afetin olmasını, ekonomimiz ne derecede kaldırabilir tartışılır. Felaketlerde hayatın kaldığı yerden devam edebilmesini sağlamak için tek güvence sigorta. Acaba biz ve devletimiz buna hazır mıyız? Sigorta, yalnızca bireylerin değil, devletin de afetler sonrasında taşıdığı yükü hafifleten bir unsur. Bu nedenle riskin sigorta yardımıyla dağıtılması gerekiyor dedi.
DASK 15 YILDIR VAR
Deprem gibi doğal afetlerde, sigorta yaptırmanın, risklere karşı mallarımızı güvenceye almanın en kolay, güvenilir ve az maliyetli yöntem olduğunu kaydeden Özgürel, Türkiyede sigortalılık oranı şu anda geçen yılın Mart ayına göre yüzde 4,3lük artışla yüzde 40,5. DASK sistemi, 15 yıl önce kurulmasına karşın sigortalılık oranı istenilen düzeye ulaşamadı. Yaşanan bunca can ve mal kaybına karşın Türkiyede risk bilincinin hala düşük seviyelerde olması ve bir şey olmaz anlayışı, risklere karşı önlem alınmasını ve halkın bilinçlenmesini geciktiriyor. O nedenle sigortalanma oranının artması, DASKın sadece elektrik ve su bağlatmak, tapu almak için kullanılan bir zorunluluk olarak algılanmasından daha farklı bir amacı olduğunu iyi anlatmamız gerekiyor diye konuştu.
YASA DEĞİŞTİ SİGORTALI KONUT SAYISI 2 MİLYON ARTTI
DASK sisteminin 2000 yılında kurulmasına karşın poliçe sayısındaki asıl artış 2012 yılının Ağustos ayında çıkan yasadan sonra yaşandı. Yürürlüğe giren Yeni Afet Sigortaları Kanunu uygulanmaya başlanınca, Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmayanlar tapunun ardından, elektrik ve su aboneliğini yaptıramadı. Sigorta yaptırmayan ayrıca, devletin deprem konutu yardımı ve kredisinden de yararlanamıyor. Yasanın yürürlüğe girmesinden önce 3 milyon 950 bin olan zorunlu deprem sigortalı konut sayısı, artarak 7 milyon 152 bin 581e ulaştı. 15 yıl önce, DASK kurulduğunda yalnızca 500 bin konut depreme karşı sigortalıydı.
RİSK AZALDIKÇA PRİM MİKTARI DA AZALIYOR
Birinci derecede deprem risk bölgesinde bulunan 100 metrekare betonarme bir konutun Zorunlu Deprem Sigortası primi ayda yaklaşık 13,66 TLye geliyor. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi bu büyüklük ve özellikteki bir konuta depremde hasar görmesi durumunda 70 bin TL güvence sağlıyor. Prim illerin deprem riskine göre belirleniyor. Buna göre İstanbul gibi 1inci dereceden deprem bölgesinde bulunan iller en yüksek primi ödüyor. Türkiyede en pahalı deprem sigortası İstanbulda yapılıyor. İstanbulu, İzmit, İzmir, Muğla gibi yine birinci dereceden deprem bölgesinde bulunan 34 il izliyor. Bu iller de 100 metrekarelik evini sigortalatmak için 164 lira yıllık prim vermek zorunda. Rakam, risk azaldıkça azalıyor. Türkiyenin deprem riski açısından en düşük illeri olan Karaman ve Aksarayda bunun üçte biri fiyatına deprem sigortası yaptırılabiliyor.
TÜRKİYENİN DEPREM SİGORTASI DURUMU
DASK rakamlarına göre 17 milyon 661 bin 690 konutun bulunduğu Türkiyede, depreme karşı en fazla sigortalı konut yüzde 50,5 oranla Marmara Bölgesinde. En düşük oran ise yüzde 26 ile Güney Doğu Anadolu Bölgesine ait. Sigortalılık oranlarının en düşük olduğu iller yüzde 9,10 ile Hakkari ve yüzde 8,50 ile Şırnak. En fazla sigortalılık oranı ise yüzde 66.4 ile Bolu, yüzde 67,3 ile Yalovaya ait. 3 büyük şehirde ise en fazla orana İstanbul sahip. İstanbulda yüzde 51,8 Ankarada yüzde 48,5 İzmirde ise yüzde 39,4 oranında deprem sigortalı konut bulunuyor. Vanda ise 2011 yılında meydana gelen depremler sırasında ildeki sigortalılık oranı yüzde 9 gibi oldukça düşük bir seviyede bulunuyordu. Buna karşın DASK, hasar gören sigortalı ev sahiplerine toplam 120 milyon TL ödeme yaptı. Aradan geçen sürede Vanda sigortalılık oranı 3 katından fazla artarak yüzde 27,7a ulaştı. 1. Derece deprem bölgesinde yer alan konutların ise yüzde 45,1i sigortalı.
EGEDE DURUM
Ege Bölgesinde Zorunlu Deprem Sigortası oranı yüzde 39,4 ile Türkiye ortalamasının altında. Bölgede, en az sigortalılık oranı yüzde 22,5 ile Afyonkarahisar, en fazla ise yüzde 49,1 ile Muğlada. Ege, oran sırasına göre, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinin ardından 3. sırada yer alıyor.
DASK VE ZORUNLU DEPREM SİGORTASI NEDİR?
Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Marmara depreminin ardından hayata geçirildi. Zorunlu Deprem Sigortası, depremlerin meskenlerde yarattığı maddi zararları teminat altına alıyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ise 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası teminatı vermek üzere kuruldu. Kamu ve özel sektör işbirliği ile oluşturulan DASK, kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Konutlar DASK tarafından teminat altına alınıp herhangi bir hasar durumunda tazminat DASK tarafından karşılanıyor. DASKın şu anda, bir depremde toplam hasar ödeme gücü ise reasürans koruması, afet bonosu ve kendi öz kaynakları ile birlikte 2014 rakamlarına göre 11 milyar TLyi aşmış durumda.
17 Ağustosun yıl dönümünde, yüzde 98i deprem bölgesi olan ülkemizde , Adı zorunlu olsa da kendi zorunlu olmayan Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranı, yalnızca yüzde 40,5. Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, bunlara karşın 17 Ağustos 1999 ve 3 yıl önceki Van depremlerinde 10 binlerce insanını kaybeden, toplam 300 binin üzerinde konut ve işyeri yıkılan ya da hasar gören Türkiyede sigortalılık bilincinin istenilen düzeyde olmadığını söyledi. Özgürel, Adı zorunlu olsa da kendi zorunlu olmayan Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranı, çok düşük. Elektrik ve su aboneliğinde, konut alım satımlarında zorunlu hale getirilmesine karşın oran hala yüzde 50yi bile bulabilmiş değil. Bu oran tamamı 1. derece deprem bölgesi olan Hakkari ve Şırnakta yüzde 10u bile bulmuyor. Oysa risk bölgelerine göre, deprem gibi doğal afetlere karşı taşınmazlarımızı güvence altına alan DASK yaptırmanın 100 metrekare bir ev için aylık en fazla maliyeti, iki paket sigara parası olan 14 TL dedi.
Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, depremin ülke ekonomisine verdiği zararı ortadan kaldırmanın en güzel yolunun sigortalı yaşamak olduğunu belirterek, İstanbulda olması beklenen depremin tahmini ekonomik kaybı, Türkiyenin yıllık GSMİHsının yüzde 28i. Bu büyüklükte bir doğal afetin olmasını, ekonomimiz ne derecede kaldırabilir tartışılır. Felaketlerde hayatın kaldığı yerden devam edebilmesini sağlamak için tek güvence sigorta. Acaba biz ve devletimiz buna hazır mıyız? Sigorta, yalnızca bireylerin değil, devletin de afetler sonrasında taşıdığı yükü hafifleten bir unsur. Bu nedenle riskin sigorta yardımıyla dağıtılması gerekiyor dedi.
DASK 15 YILDIR VAR
Deprem gibi doğal afetlerde, sigorta yaptırmanın, risklere karşı mallarımızı güvenceye almanın en kolay, güvenilir ve az maliyetli yöntem olduğunu kaydeden Özgürel, Türkiyede sigortalılık oranı şu anda geçen yılın Mart ayına göre yüzde 4,3lük artışla yüzde 40,5. DASK sistemi, 15 yıl önce kurulmasına karşın sigortalılık oranı istenilen düzeye ulaşamadı. Yaşanan bunca can ve mal kaybına karşın Türkiyede risk bilincinin hala düşük seviyelerde olması ve bir şey olmaz anlayışı, risklere karşı önlem alınmasını ve halkın bilinçlenmesini geciktiriyor. O nedenle sigortalanma oranının artması, DASKın sadece elektrik ve su bağlatmak, tapu almak için kullanılan bir zorunluluk olarak algılanmasından daha farklı bir amacı olduğunu iyi anlatmamız gerekiyor diye konuştu.
YASA DEĞİŞTİ SİGORTALI KONUT SAYISI 2 MİLYON ARTTI
DASK sisteminin 2000 yılında kurulmasına karşın poliçe sayısındaki asıl artış 2012 yılının Ağustos ayında çıkan yasadan sonra yaşandı. Yürürlüğe giren Yeni Afet Sigortaları Kanunu uygulanmaya başlanınca, Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmayanlar tapunun ardından, elektrik ve su aboneliğini yaptıramadı. Sigorta yaptırmayan ayrıca, devletin deprem konutu yardımı ve kredisinden de yararlanamıyor. Yasanın yürürlüğe girmesinden önce 3 milyon 950 bin olan zorunlu deprem sigortalı konut sayısı, artarak 7 milyon 152 bin 581e ulaştı. 15 yıl önce, DASK kurulduğunda yalnızca 500 bin konut depreme karşı sigortalıydı.
RİSK AZALDIKÇA PRİM MİKTARI DA AZALIYOR
Birinci derecede deprem risk bölgesinde bulunan 100 metrekare betonarme bir konutun Zorunlu Deprem Sigortası primi ayda yaklaşık 13,66 TLye geliyor. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi bu büyüklük ve özellikteki bir konuta depremde hasar görmesi durumunda 70 bin TL güvence sağlıyor. Prim illerin deprem riskine göre belirleniyor. Buna göre İstanbul gibi 1inci dereceden deprem bölgesinde bulunan iller en yüksek primi ödüyor. Türkiyede en pahalı deprem sigortası İstanbulda yapılıyor. İstanbulu, İzmit, İzmir, Muğla gibi yine birinci dereceden deprem bölgesinde bulunan 34 il izliyor. Bu iller de 100 metrekarelik evini sigortalatmak için 164 lira yıllık prim vermek zorunda. Rakam, risk azaldıkça azalıyor. Türkiyenin deprem riski açısından en düşük illeri olan Karaman ve Aksarayda bunun üçte biri fiyatına deprem sigortası yaptırılabiliyor.
TÜRKİYENİN DEPREM SİGORTASI DURUMU
DASK rakamlarına göre 17 milyon 661 bin 690 konutun bulunduğu Türkiyede, depreme karşı en fazla sigortalı konut yüzde 50,5 oranla Marmara Bölgesinde. En düşük oran ise yüzde 26 ile Güney Doğu Anadolu Bölgesine ait. Sigortalılık oranlarının en düşük olduğu iller yüzde 9,10 ile Hakkari ve yüzde 8,50 ile Şırnak. En fazla sigortalılık oranı ise yüzde 66.4 ile Bolu, yüzde 67,3 ile Yalovaya ait. 3 büyük şehirde ise en fazla orana İstanbul sahip. İstanbulda yüzde 51,8 Ankarada yüzde 48,5 İzmirde ise yüzde 39,4 oranında deprem sigortalı konut bulunuyor. Vanda ise 2011 yılında meydana gelen depremler sırasında ildeki sigortalılık oranı yüzde 9 gibi oldukça düşük bir seviyede bulunuyordu. Buna karşın DASK, hasar gören sigortalı ev sahiplerine toplam 120 milyon TL ödeme yaptı. Aradan geçen sürede Vanda sigortalılık oranı 3 katından fazla artarak yüzde 27,7a ulaştı. 1. Derece deprem bölgesinde yer alan konutların ise yüzde 45,1i sigortalı.
EGEDE DURUM
Ege Bölgesinde Zorunlu Deprem Sigortası oranı yüzde 39,4 ile Türkiye ortalamasının altında. Bölgede, en az sigortalılık oranı yüzde 22,5 ile Afyonkarahisar, en fazla ise yüzde 49,1 ile Muğlada. Ege, oran sırasına göre, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinin ardından 3. sırada yer alıyor.
DASK VE ZORUNLU DEPREM SİGORTASI NEDİR?
Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Marmara depreminin ardından hayata geçirildi. Zorunlu Deprem Sigortası, depremlerin meskenlerde yarattığı maddi zararları teminat altına alıyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ise 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası teminatı vermek üzere kuruldu. Kamu ve özel sektör işbirliği ile oluşturulan DASK, kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Konutlar DASK tarafından teminat altına alınıp herhangi bir hasar durumunda tazminat DASK tarafından karşılanıyor. DASKın şu anda, bir depremde toplam hasar ödeme gücü ise reasürans koruması, afet bonosu ve kendi öz kaynakları ile birlikte 2014 rakamlarına göre 11 milyar TLyi aşmış durumda.