214 bin özel güvenlik görevlisinin beklentisi boş çıktı

  • 0
  • 1.033
Yazı Boyutu:

CHP'li Türeli'nin özel güvenlik personelinin çalışma hayatında yaşadığı sorunlara ilişkin önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sektörde çalışan 214 bin personelin beklentisini boşa çıkardı. Bakanlık, söz konusu çalışanlara yıpranma hakkının verilmesine ilişkin bir çalışmasının bulunmadığını belirtirken Türeli'nin sektörde "eşit işe eşit ücret" ilkesinin geçerli olması yönündeki sorusuna ise "Bakanlığımızın ücret düzeylerine müdahalesi mümkün bulunmamaktadır" açıklamasında bulundu.
 
CHP İzmir Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın Türeli, sektörde çalışma koşullarının ağırlığı, düşük ücret, sosyal güvenceden ve mali haklardan yoksunluk gibi konularda sıkıntı yaşayan özel güvenlik personelinin durumunu gündeme getirmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle iki ayrı soru önergesi vermişti.
Türeli önergesinde “Özel Güvenlik İş Yasası”nın çıkarılması gerektiğini savunmuş, sektörde yaşanan olumsuzlukların düzeltilmesi gerektiğini ifade etmişti. CHP'li Vekilin soru önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Yapılan açıklamada, Türkiye'de özel sektör ve kamu kurum ve kuruluşlarında özel güvenlik hizmeti sağlayan işyeri (firma) sayısının 2012 Nisan ayı itibariyle 18.707, söz konusu işyerlerinde çalışan sigortalı sayısının ise 214.065 olduğu ifade edildi. Çalışanların sosyal hakları konusuna ilişkin de "Koruma ve güvenlik hizmeti yürüten personele yıpranma hakkı verilmesi konusunda Bakanlığımızda yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır" açıklaması yapıldı.
 
Yıpranma hakkı konusunda çalışma yok
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önergede yer alan sorulara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlgili mevzuat gereğince asgari ücretin tespitine yönelik görevleri dışında Bakanlığımızın, tarafların serbest iradesiyle yaptıkları iş sözleşmeleri ya da kamu kurumlarının Kamu İhale Mevzuatı uyarınca yaptıkları hizmet alımına dayalı personel temini neticesinde oluşan ücret düzeylerine müdahalesi mümkün bulunmamaktadır.
Çalışma barışının sağlanması ile çalışanların hayat seviyelerinin mevcut durumdan daha ileriye götürülmesi amacıyla çalışma hayatındaki mevcut ve muhtemel sorunların çözümlerinin araştırılması her zaman Bakanlığımızın öncelikli gündem maddeleri arasında olmuştur. Bu kapsamda sektörde yaşanan mali ve sosyal haklara(fazla çalışma ücretini, ihbar ve kıdem tazminatını hak ettiği halde alamama vb.) ilişkin sorunların 4857 Sayılı İş Kanununun yetersizliğinden ziyade tam anlamıyla uygulanmamasından kaynaklandığı görülmektedir.
Diğer taraftan koruma ve güvenlik hizmeti yürüten personele yıpranma hakkı verilmesi konusunda Bakanlığımızda yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır.” 
 
Çalışma hayatındaki sorunlar diz boyu
Bakanlığın verdiği yanıtı değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli ise çalışma hayatını düzenleyen mevzuatın çalışanları memnun etmediğini belirterek, Bakan'ın önergeye verdiği yanıtın da bunun tipik bir örneği olduğunu söyledi. Özel güvenlikçilerin başta yıpranma, düşük ücretler, yetersiz sosyal haklar olmak üzere pek çok konuda sorun yaşadığına dikkat çeken Türeli, Bakanlığın bunlara kayıtsız kalmasına ve yaşanan sorunları ortadan kaldıracak tedbirleri almaktan kaçınmasına tepki gösterdi ve sorunu gündemde tutmaya kararlı olduğunu belirtti.
CHP’li Vekil şu değerlendirmelerde bulundu: “ Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör firmalarında güvenliği sağlamak amacıyla istihdam edilen özel güvenlik görevlileri, sektörde çalışma koşullarının ağırlığı, düşük ücret ve yetersiz mali haklara sahip olmaları ile sosyal güvencelerinin olmaması gibi nedenlerle büyük zorluklar yaşıyorlar. 2004 yılında çıkarılan 5188 sayılı yasa ise, özel güvenlik personelinin giderek artan sorunlarının çözümüne katkı sağlamaktan uzaktır. Bu durum, kamu kurum ve kuruluşlarında ve özel sektörde güvenlik hizmetleri alanında yoğun bir emek sömürüsü yaşanmasına neden olmaktadır. Kamu kuruluşları ve özel sektöre güvenlik hizmeti sağlayan firmalar, işverenden personel başına tahsil ettiği ücretin çok daha azına, genellikle de asgari ücrete eleman çalıştırmaktadır.”
 
Özel Güvenlik İş Yasası mutlaka çıkarılmalı
Türeli, özel güvenlik personelinin sendikal haklara kavuşturulması gerektiğini belirterek Özel Güvenlik İş Yasası’nın da mutlaka çıkarılması gerektiğini söyledi. Türeli, “Özel güvenlik görevlisine verilecek maaş, diğer mali ve sosyal haklar yasal zorunluluklara göre değil, işverenin inisiyatifine göre belirlenmektedir. Sektörde yasal çalışma saatlerine dikkat edilmemekte, çalışanlar günde 12 saat ve bazen daha uzun sürelerle görev yapmaya zorlanmaktadır. Sektörde çalışanlarına fazla mesai ücreti, yemek, yol parası ödeyen firma sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. İşverenler hizmet şartnamesine kıdem ve ihbar tazminatı ile ilgili bir hüküm koymadığından çalışan personel işten ayrılması durumunda bu haklarından mahrum kalmaktadır. Özel güvenlik olarak istihdam edilen çalışanların vazifesi dışında işlerde çalıştırılması da sektörde yoğun bir şekilde gözlenmektedir.” diye konuştu.
 
Bakanlık denetim görevini yerine getirmiyor
Türeli, ayrıca, Bakanlığın sektörde yaşanan mali ve sosyal haklara ilişkin sorunların 4857 Sayılı İş Kanununun yetersizliğinden ziyade tam anlamıyla uygulanmamasından kaynaklandığına ilişkin ifadesini ise şu sözlerle eleştirdi: “Eğer söyledikleri gibi bazı sorunlar uygulamadaki eksikliklerden kaynaklanıyorsa uygulamadaki bu eksiklikleri ortadan kaldırmakla sorumlu olan kurum kim? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı değil mi? Demek ki Bakanlık denetim görevini gerektiği gibi yerine getiremiyor. Bu ifade bir aciziyetin itirafı niteliğindedir.”  

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Audi Vosmer farkıyla Bornova’da

Gaziemir’de temizlik devrimi

Geleneği bozun, oy verin

Dönüşümü yerinde yapacağız

Sertel’den Bakan’a destek

Kapı kapı akşam mesaisi

Arşiv