“50 Soruda Deniz’in Sırları”

22 Kasım Perşembe günü İZFAŞ BOATSHOW İZMİR - Tekne, Yat ve Denizcilik Fuarı etkinlikleri kapsamında, Sualtı Fotoğrafçısı Alptekin Baloğlu tarafından “50 Soruda Deniz’in Sırları” söyleşisi gerçekleştirildi.

 

Söyleşi sonunda İZFAŞ Genel Müdür V. Mehmet Şakir Örs tarafından Baloğlu’na plaket verildi. Örs, fuarda sosyal sorumluluk projesi ile yer alan Baloğlu’na destekleri ve katılımları için teşekkür etti.

 

İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda organize edilen söyleşide, Baloğlu tarafından bir balığın gözünden İstanbul ve bir balığın gözünden Türkiye fotoğrafları sunumu yapıldı. Baloğlu’nun Türkiye’nin Urfa, Pamukkale, Malatya, Sivas, Antalya, Bursa gibi çeşitli illerinden çektiği fotoğraflar izleyenler tarafından büyük ilgi gördü.

 

Sualtındaki yaşamı interaktif bir sunumla anlatan Baloğlu, “Çorba yapmak için her yıl 100 milyon köpekbalığının kuyruğu kesilerek denize bırakılıyor ve ölüme terk ediliyor.  Bu nedenle denizleri tanıyan, seven ve saygı duyan, doğamızı korumak için eğitilmiş çevreye duyarlı bir nesil yetiştirilmesi çok önemli” dedi.

 

İstanbul Bebek’te boğaz sularında yapılan dalışta renk ve görünümleriyle fark edilmeyen, dünyada koruma altına alınan denizatlarına ve denizsalyangozlarına; Ortaköy meydanda yapılan dalışta  ise mezgit, istavrit, gelincik, tekir, dil, denziatı, yengeç, hiç görülmemiş deniztavşanlarını görüntüleyen Baloğlu, tüm bunların Marmara denizinde yaşamın devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

 

İnsanların, özellikle çocukların denizlerdeki yaşam hakkında bilgilenmelerini sağlayarak, denizlere ve içinde yaşayan canlılara daha duyarlı olmaları, çevre koruma bilincini aşılayabilmek hedefi ile “50 Soruda Denizin Sırları” kitabını yazan Baloğlu, kitabın çocuklara ücretsiz olarak 25 bin adet dağıtıldığını belirtti.

 

Okullarda denizle ilgili hiçbirşeyin anlatılmadığına dikkat çeken ve çocuklara denizi tanıtmak, denizi hiç görmemiş çocuklara ulaşmak, onları denizle tanıştırmak isteyen Baloğlu, önümüzdeki yıl 100 bin kitabın çocuklara ücretsiz olarak dağıtılmasını hedefliyor.

  

Baloğlu’nun, denizler ve sualtı canlıları hakkında, merak edilen, eksik veya yanlış olarak bilinen,  çocukların sorularından yola çıkarak hazırladığı “50 Soruda Denizin Sırları” kitabının cevapları şöyle:

 

Dünyanın bilinen en büyük küresel yapılı gözünü “dev kalamar” taşımaktadır. Newfoaunland’da bulunan bir dev kalamarın gözü, 38 santimetre çapında idi.

 

Temizlikçi karidesler ve balıklar, sualtının doktorları ünvanını almaya hak kazanırlar. Balıkların yaşamlarının kısalmasını neden olabilen parazitler, “küçük doktorlar” tarafından yenir.

 

Bu keratin doku sadece memelilere özeldir bu yüzden balıkların saçı yoktur.

 

Balıklarda memelilerle karşılaştıramıyacağımız şekilde de olsa bir tür “uyuma” kas dinlendirme ve dikkat eksikliği davranışı göstermektedir.

Deniz suyunu bir bardağa koyarsanız şeffaf olduğunu görürsünüz.  Genelde denizin havanın rengini yansıttığı düşünüldü. Şimdi ise, böyle olmadığını gayet iyi biliyoruz. Derin olmayan denizlerin turkuaz renkli, derin denizlerin ise, koyu mavi görünmesindeki en önemli etken, ışığın su içindeki emilimidir.

 

Dünya yüzeyinin çoğunu kaplayan okyonus ve denizler, dünyanın bir su gezegeni olmasına karşın ortalama %0,35 oranında tuz içerir. 70’den fazla element barındıran deniz suyununun tuzluluğundaki en büyük payı sofralık tuz olarak bilinen sodyum klorüre aittir.

 

Suda yaşanan canlıların su içtikleri bilgisi ilk bakışta garip bigi görünebilir, ancak su bütün canlılar için hayati bir gerekliliktir. Deniz canlıları, vücutlarında su kaybını dengelemek için su içerken, tatlı su balıkları ise, tam tersine, vücutlarına giren bol miktarda suyu böbrekleriyle süzer ve hiçbir zaman su içmez.

 

Balıklarda, gelişmiş omurgalı hayvanların aksine, ses telleri bulunmaz. Öte yandan yapılan araştırmalar; birçok balığın yüzgeçleri, dişleri, kemikleri, yüzme keseleri, solungaç veya kaslarıyla ilginç sesler çıkardığını ve hemcinsleriyle iletişim kurduklarını göstermiştir.