AB ilişkilerinde tamam mı devam mı?

  • 0
  • 582
Yazı Boyutu:

EGİAD Ege Genç İşadamlarıDerneği, Türkiye ile AB arasında ortaklık koşullarını belirleyen ve 12 Eylül1963’de imzalanan Ankara Anlaşması’nın 50. Yıldönümünde,  Türkiye –AB ilişkilerini, iş dünyasının da katılımıyla masaya yatırdı.  Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanıve İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. HalukKabaalioğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, AB ile ilişkilerdesiyasi irade zayıflığının ortaya çıktığı belirtilerek, tam üyelik ile ilgili ilişkilerde“Tamam mı?” “Devam mı?” noktasına gelindiği uyarısı yapıldı.
 
YeditepeÜniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim KuruluBaşkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu’nun konuşmacı olduğu “Ankara Antlaşması’nın50. Yılında Türkiye-AB İlişkileri” başlıklı toplantıya, Dokuz EylülÜniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Canan Balkır, EGİAD iş dünyası, öğretimüyeleri ve konuyla ilgili uzman kadrolar katıldı. Açılış konuşmasını yapan EgeGenç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, EGİAD olarakTürkiye’nin AB serüveninin her aşamasını yakından takip ettiklerini belirterek,bu süreç boyunca Brüksel’de, Strasburg’da çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını, AB’ninçeşitli organlarında sivil toplum kuruluşu olarak ekonomik ve politik kararmekanizmalarında lobi çalışmaları gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.  
 
 
AB ile ilişkilerde siyasi irade zayıflığı
Bütün bu çalışmaların amacınınEGİAD olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği ile bütünleşme ve tam üyelik sürecineolan inançtan kaynaklandığını ifade eden Kaya, “Ancak, Türk toplumunda ABkonusunda eski heyecanın, ilginin ve umudun kalmadığını üzülerek gözlemliyoruz.50 yılı geride bırakan ilişkilerimiz zaman zaman umutların yeşerdiği, zamanzaman soğuk rüzgarların estiği dönemlerle doludur. Avrupa’nın ideallerini vedeğerlerini benimsemeyi, çağdaş demokrasilerle bütünleşmeyi hedef alan Türkiyeiyi niyetli adımlar attıkça karşısında kendisine çeşitli engeller çıkaran,çifte standartlar uygulayan bir anlayış bulmuştur. Son yıllarda AB ileilişkilerde bir siyasi irade zayıflığı olduğunu kabul etmek gerekir. Müzakerefasıllarının bir türlü açılamaması, istenilen ölçüde hızlı mesafe alınamaması, Türkiye’ninkarşılaştığı haksız vetolar, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin başkanlık dönemindeilişkilerin neredeyse donması kabul edilemez gerçeklerdir. Müzakerelere Türkiyeile birlikte başlayan Hırvatistan üç ay önce 28. Üye olarak tam üyelik hakkınakavuşurken Türkiye’nin kısır döngü içinde belirsiz bir geleceğe sürüklenmesiçok acıdır” dedi.
 
Türkiye 50 Yıldır Bekleme Odasında
Türkiye’nin 50 yıldır beklemeodasında tutulduğunu vurgulayan EGİAD Başkanı Seda Kaya, bu olumsuz süreçtenötürü, toplumun birçok kesiminde ciddi kaygıların, ön yargıların, üyelikkarşıtı görüşlerin, komplo teorilerinin hakim olduğunu belirterek, “Hatta buumutsuzluk Başmüzakerecimiz Sayın Egemen Bağış’a da yansımış olmalı ki tamüyeliğin olamayabileceğini telaffuz edebilmiştir. Doğrusu siyasi irade vekararlılık koyması gereken bir makamda olanların gerçekçi olmak adına bilesiyaseten bu tür söylemleri dile getirmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. YeditepeÜniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim KuruluBaşkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu ise, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kuruluşundanbu yana  Türk hükümetinin bu sürece büyükbir ilgi gösterdiğini belirterek, Türkiye’nin Temmuz 1959’da ortaklık içinbaşvurduğunu, 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması’nın sadece ekonomik biranlaşma olmakla kalmayıp, tam üyeliği hedefleyen bir katılım öncesi anlaşmaolduğunu ve Türkiye’yi Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini söyledi.Kabaalioğlu, 1 Ocak 1996 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Gümrük Birliği'ninde tam üyeliğe hazırlık aşaması olarak değerlendirildiğini vurgulayarak,Türkiye’nin Gümrük Birliği sürecinde AB’den herhangi bir mali destekgörmediğinin de altını çizdi.

Vize Uygulaması
Kabaalioğlu, Gümrük Birliği'ndeeşit rekabet şartlarının mevcut olmadığını ortaya koyarken, Türkiye’nin ABbütçesinden ve yapısal fonlardan yararlanamamasına da değindi. Vizeuygulamasının, hizmet sunumu ile ilgili olarak kişilerin serbest dolaşımıönünde engel oluşturduğuna da vurgu yapan Kabaalioğlu, Avrupa Adalet Divanıkararlarına aykırı olarak Türk vatandaşlarına vize uygulamasına devam edildiğinisöyledi. Vize prosedürlerinin gayri insani süreçler içermesini, iş adamlarınınticari sırlarını dahi ihlal eden banka hesaplarının incelenmesini, tapukayıtları gibi belgelerin istenmesini eleştiren Kabaalioğlu, “İşadamlarımallarını AB’ye gönderebilirken, kendilerinin AB’ye girmesinde vize engeli ilekarşı karşıya olmaları garip. Gümrük Birliği'ne tabi olan malların taşınmasındasınırlamalar olmakta. Türkiye’nin müzakere sürecindeki belirsizlik ve süreciengelleme çabaları Türkiye’de hayal kırıklığı yaratmakta. Türkiye’nin buaşamadan sonra AB’den çeşitli nedenlerle dışlanması halinde, Türkiye de AB ileişbirliği içinde olmak konusunda isteksiz olacaktır” dedi.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

İzmir Aşkına kostüm şampiyonu

Festivalde muhteşem final

Başkan Tugay'dan İzmir Valisi Elban'a ziyaret

Aytaç Sefiloğlu anıldı

Bayraklı’da 23 Nisan coşkusu

Sendromlu kardeşlerin helikopteri için seferber oldu

Arşiv