DENİZ YÜZEYİ KİRALARI 4500 TL’DEN 400 TL’YE DÜŞTÜ

Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden Su ürünleri sektörüne müjdeli haber. Uzun yıllardan beri dünyadaki rakiplerine göre 10 kat deniz yüzeyi kira bedeli ödemek zorunda kalan Türk su ürünleri sektörü, yasal değişiklikle dünyadaki rakipleri ile aynı seviyede deniz yüzeyi kira bedeline kavuştu.

Türk su ürünleri sektöründe üretim yapan firmaların deniz yüzeyine dönüm başına İzmir’de 4.500 TL, Muğla’daki firmaların ise 2.500 TL yıllık kira bedeli ödediklerini belirten Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Rakiplerimiz İtalya’da 130 Avro, Yunanistan’da 170 Avro olan deniz yüzeyi kira ücretleri Türkiye’de bu ülkelerin 10 katına varan fiyatlarla İl Özel İdareleri tarafından belirleniyordu. 6111 sayılı Torba Kanunu ile deniz yüzeyi kira bedelini belirleme yetkisi İl Özel İdareleri’nden alınıp Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na verildi. Bakanlık, sonraki süreçte çıkardığı Yönetmelik ve Genelgelerle deniz yüzeyi kira bedellerini 300-400 TL aralığına indirdi. Yeni düzenleme ile Türk su ürünleri sektörü rekabet avantajı kazanırken, Türkiye’deki deniz yüzeyi kira bedellerinde uygulama birliğine gidilmiş oldu. Her ilde farklı fiyat belirleme de ortadan kalkmış oldu” diye konuştu.

Su ürünleri sektöründe deniz yüzeyi kira bedellerinin Avrupa Birliği’ndeki rakiplerinin deniz yüzeyi kira bedellerine çekilmesi için yetkili kurumlar nezdinde uzun yıllardan beri girişimlerde bulunduklarını kaydeden Kızıltan şöyle konuştu; “Avrupalı rakiplerimiz karşısında dezavantajlı olduğumuz bir konuda nihayet eşit şartlara sahip olabildik. Firmalar, Gıda Tarım ve Hayvancılık il müdürlüklerine kira başvurusu yaptığında belli kriterler doğrultusunda kira bedeli otomatik olarak sistem tarafından hesaplanıyor. Kira bedellerindeki yüzde 90’lara varan iyileşme Türk su ürünleri sektörünü dış pazarlarda daha rekabetçi hale getirecek, son dönemdeki döviz kurlarındaki olumlu gelişmeninde vereceği itici güçle son 3 aydır ihracat artış rekortmeni olan sektörümüz, ihracat rekorları kırmaya devam edecek. Ayrıca, bu sayede ülkemizde daha geniş kitlelere ekonomik fiyatlarla sağlıklı ve besleyici bir protein kaynağı olan balığı sunma imkânı doğdu. Türkiye, su ürünleri üretiminde yıllarca çeşitli oyunlarla engellenmeye çalışılıyordu ama Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı aldığı tedbirler ve üretimi teşvik edici politikalarla ülkemizin de dünya su ürünleri pazarında belli bir seviyeyi yakalamasına öncülük etti. Bu iklimi sağlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sektörümüz adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.”