Engelliler için spor özgürlüktür

İzmir Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Birimi tarafından düzenlenen “Engelliler ve Spor” konulu söyleşiye katılan engelli sporcular, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İzmir Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Birimi tarafından düzenlenen “Engelliler ve Spor” konulu söyleşi, İzmir Üniversitesi-Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü Sporcusu Ferman Aydın ve Altay Ampute Futbol Takımı ve Ampute Milli Futbol Takımı Sporcusu Gökhan Katrancıoğlu ile birlikte İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi – Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Ampute Futbol Lig Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Serkan Çınarlı ve ODER Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği Üyesi Ali Sapmaz’ın önemli açıklamalarına sahne oldu. Ali Sapmaz, otizmli çocukların eğitiminde yeni terapi yöntemlerinin eğitiminin verilmesi için kendilerine olanak sağlayan İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’e teşekkür belgesi sundu.  Söyleşinin ardından İzmir Üniversitesi Halı Saha Turnuvası  Ödül Töreni düzenlendi ve dereceye giren ilk 3 takıma kupaları verildi.
2004 yılında Milli Takımda Yunanistan’da düzenlenen Paralimpik Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ve 3’üncülük gururunu Türkiye’ye yaşatan isimlerden biri olan Ferman Aydın, tekerlekli sandalyede basketbol oynayabilmeyi “özgürlük” olarak nitelendirdi. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sandalyemi seviyorum
“Basketbolu iki ayağı üzerinde koşarak oynayan bir sporcu ile aynı duygu ve istekle oynuyorum. Onların tribünleri dolduran izleyicileri var ve biz de onlarınki kadar izleyicimiz olsun istiyoruz. Ancak bizi izlemeye gelenler engelli sporcuları izlemeye değil, basketbol seyircisi olarak gelsinler. Hala her maça çıkmadan önce ilk günkü kadar heyecanlanıyorum. Çünkü o sandalyede basketbol oynamak beni özgür kılıyor. Sandalyemi seviyorum, basketbol oynamayı seviyorum.”

Askere gidemedim ama ülkemi Arjantin’de temsil ettim
Gökhan Katrancıoğlu ise Milli Takım’a girebilmek için 3 ayda 15 kilo verdiğini söyledi. Futbolun kendisi için bir tutku olduğunu dile getiren Katrancıoğlu, “4 yaşında trafik kazası geçirdim ve engelli oldum. O zamandan beri askere gidemeyeceğimi biliyordum ama Dünya Şampiyonası’na katılmak üzere Arjantin’e gittiğimizde ülkemi temsil etme onurunu yaşadım” dedi. Her bir izleyicinin başarılarını bir kat daha artırdığını belirten Katrancıoğlu, “Normal futbolcular iki ayakları ile oynuyorsa, biz tek ayağımızla aynı futbolu oynuyoruz” dedi.

Engelli değil yaşam mücadelesi
Türkiye’de ampute futbol liginin kurucularından biri olan Yrd. Doç. Dr. Serkan Çınarlı ise spor sayesinde pek çok engellinin kötü alışkanlıklarından kurtulduğunu hatırlattı. Çınarlı, “Ampute futbol ve tekerlekli sandalyede basketbol oynayan sporcu sayısı her geçen gün artıyor. Onların, üniversitelerin beden eğitimi ve spor işletmeciliği bölümlerinde eğitim almak istemeleri ise bize bu spor dallarını Türkiye’de oynanır hale getirmekle ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor” dedi.

Sportizim hayatları değiştiriyor
Otizmli çocuklar için sporun ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Ali Sapmaz ise gerekli eğitimin verilmesi ve sportif aktiviteye olanak sağlanması halinde otizmli çocukların da büyük başarılara imza atabildiklerini dile getirdi. Sportizm ile çok sayıda otizmli çocuğun hayatının değişebileceğine dikkat çeken Sapmaz, “Ne yazık ki, Türkiye’de bu alanda eğitim verecek ara eleman sıkıntısı çok büyük. Bir an önce bu açığın kapatılması ve daha fazla eğitmen yetiştirilmesini istiyoruz” diye konuştu. İzmir’de otizmli çocukların eğitiminde görev yapan 20 Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikoloğun İzmir Üniversitesi’nde aldıkları eğitim sonucu otizm için yeni terapi yöntemlerini öğrendiklerini hatırlatan Sapmaz, verdiği destek nedeni ile İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’e teşekkür belgesi takdim etti.