Yazı Boyutu:
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 11. kez düzenlenen Filmekimi bu yıl Vodafone FreeZone sponsorluğunda yapılacak. İstanbulda 29 Eylül-7 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Filmekimi, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sinema keyfini Ekim ayı boyunca Türkiyenin farklı kentlerine taşıyacak.
İKSV tarafından bu yıl on birincisi düzenlenen, sinemaseverlerin her yıl iple çektiği Filmekimi, Vodafone FreeZone sponsorluğunda yapılacak. Filmekimi, bu yıl da yine usta yönetmenlerin dünyanın belli başlı festivallerinde gösterilmiş, ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 40a yakın film izleyicilerin karşısına çıkacak.
Filmekimi, bu yıl da Türkiyenin dört bir yanında, yeni sinema sezonunu müjdeleyecek. İzmirli sinemaseverlerle 5-7 Ekim tarihlerinde buluşacak Filmekiminin gösterimleri, İzmir Karaca Sinemasında yapılacak.
Filmekimi İzmir gösterimleri için biletler, 22 Eylül Cumartesi günü, saat 11.00den itibaren Biletix satış noktaları, Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00) ve www.biletix.com, 1 Ekim itibariyle de İzmir Karaca Sineması gişesinden temin edilebilecek.
Filmekimi İzmir gösterimlerinde bilet fiyatları tüm seanslarda tam 10TL, öğrenciler ve 65 yaş üstü izleyiciler için indirimli 8 TL. Gösterim saatleri: 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30.
FİLMEKİMİ İZMİR PROGRAMI
SEANS | 5 EKİM CUMARTESİ | 6 EKİM PAZAR | 7 EKİM PAZARTESİ |
11.00 | CENNETTEKİ ÇÖPLÜK | KAPI | BİZ VE BEN |
13.30 | NO | ONUR SAVAŞI | TUTKU |
16.00 | BEN VE SEN | ACI | TEPELERİN ARDINDA |
19.00 | MELEKLERİN PAYI | DÜŞLER DİYARI | HAVANADA 7 GÜN |
21.30 | AŞK | SESSİZ + TEPENİN ARDI | HAYALİMDEKİ AŞK |
FİLMEKİMİ İZMİR PROGRAMI FİLMLERİ
· ACI / PIETA / Kim Ki-duk
Güney Koreli yönetmen Kim Ki-dukun, Eylül ayında 69. Venedik Film Festivalinde Altın Aslan ödülü alan son filmi Acı / Pieta, Venedikten sonra ilk kez Filmekiminde gösteriliyor. Tefeciler adına çalışan zalim ve yalnız bir adamın ve günün birinde karşısına çıkarak annesi olduğunu iddia eden bir kadının hikâyesini anlatan film, şiddet sahneleri yüzünden Korede şimdiden büyük bir tartışma yarattı.
· AŞK / LOVE / Michael Haneke
Filmekimi, bu yıl Cannesda Altın Palmiye kazanan ve başrollerdeki Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Rivanın muhteşem oyunculuklarıyla hafızalara kazınan Michael Hanekenin Aşk / Love filmini sunuyor. Yılların eskitemediği deneyimli oyuncu Jean-Louis Trintignantın 14 yıl aranın ardından ilk kez setlere döndüğü filmde usta oyuncuya Emmanuelle Riva, Isabelle Huppert ve Alexandre Tharaud gibi yıldız isimler eşlik ediyor. Seksenli yaşlarını sürmekte olan Georges ve Anne, birbirlerine çok bağlı, emekli, kültürlü müzik öğretmenleridir. Anneın felç geçirmesiyle, aralarındaki sevgi bağı gitgide zorlanıyor. Hanekenin bu iç burkan dramı, merhametli olduğu kadar acımasız, gerçekçi ve yürek paralayıcı. Aşk, Hanekeye Cannesda Beyaz Banttan üç yıl sonra ikinci kez Altın Palmiyeyi kazandırdı ve 2013 için Avusturyanın Oscar adayı oldu.
· MELEKLERİN PAYI / THE ANGELS SHARE / Ken Loach
Cannesda 2012 Mayıs ayında Jüri Ödülü alan ve Ken Loachin yönetmenliğini yaptığı Meleklerin Payı/ The Angels Share, Filmekiminin merakla beklenen filmlerinden. Siyasetle mizahı ustalıkla bir araya getiren yönetmen Ken Loach, uzun süredir birlikte çalıştığı senaryo yazarı Paul Laverty ile yeniden el ele veriyor ve İskoçyanın başkenti Glasgowda bir grup genç suçluyu kara mizah kullanarak merceği altına yatırıyor.
· TEPELERİN ARDINDA / BEYOND THE HILLS / Cristian Mungiu
Cristian Mungiunin bu yıl Cannes Film Festivalinde 2 ödül birden kazanan filmi Tepelerin Ardında / Beyond the Hills, Filmekiminin ses getirecek filmlerinden olacak. Filmin her iki başrol oyuncusu, Cosmina Stratan ve Cristina Flutur Cannesda En İyi Kadın Oyuncu ödülünü paylaşırken, Christian Mungiu da En İyi Senaryo Ödülünü aldı. Cristian Mungiu, 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün filmiyle, 2007 yılında Cannesda Altın Palmiye kazanmıştı. Film, rahibeliği seçen çocukluk arkadaşını manastırdan çıkarmaya kararlı bir kızın mücadelesini ele alıyor.
ONUR SAVAŞI / THE HUNT / Thomas Vinterberg
Dogma 95 kurucularından Thomas Vinterberg, verdiği aradan sert olduğu kadar zorlayıcı bir öyküyle dönüyor. Bu yıl Cannesda büyük gürültü koparan ve başrol oyuncusu Mads Mikkelsene En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getiren Onur Savaşı / The Hunt filminde, haksız yere çocuk taciziyle suçlanan ve mahvolan yaşamını yeniden kurmaya çalışan bir adamın hikâyesi anlatılıyor.
· DÜŞLER DİYARI / BEASTS OF THE SOUTHERN WILD / Benh Zeitlin
Benzersiz, unutulmaz, etkileyici bu kahramanlık öyküsü, Sundance ve Cannesın tartışmasız yıldızı olan Benh Zeitlinin yönetmeliğini yaptığı Düşler Diyarı / Beasts of the Southern Wild, Filmekimi programının en parlak ödüllü filmlerinden. Filmde, Louisianada, bentlerin ardında yaşayan altı yaşındaki küçük Hushpuppynin babasının esrarengiz bir hastalığa yakalanması ve ardından gelen olaylar masalsı bir diller anlatılıyor. Film, bu yıl Cannes'da en iyi ilk filme verilen Altın Kamera ve FIPRESCI (Belirli Bir Bakış), Sundance'te ise Jüri Büyük Ödülü ve En İyi Görüntü ödüllerini aldı.
Benzersiz, unutulmaz, etkileyici bu kahramanlık öyküsü, Sundance ve Cannesın tartışmasız yıldızı olan Benh Zeitlinin yönetmeliğini yaptığı Düşler Diyarı / Beasts of the Southern Wild, Filmekimi programının en parlak ödüllü filmlerinden. Filmde, Louisianada, bentlerin ardında yaşayan altı yaşındaki küçük Hushpuppynin babasının esrarengiz bir hastalığa yakalanması ve ardından gelen olaylar masalsı bir diller anlatılıyor. Film, bu yıl Cannes'da en iyi ilk filme verilen Altın Kamera ve FIPRESCI (Belirli Bir Bakış), Sundance'te ise Jüri Büyük Ödülü ve En İyi Görüntü ödüllerini aldı.
· NO / Pablo Larraín
İstanbul Film Festivalinde Altın Laleyi kazanan Tony Manero ve 2010 yapımı Post Mortemin ardından gelen son filmi Noda yönetmen Pablo Larraín, Şilinin askeri diktatörü Augusto Pinochet ye karşı yürütülen bir reklam kampanyasını ele alıyor. Pinochetnin baskılara boyun eğerek 1988de kendi başkanlığını referanduma götürme kararı alışı ardından muhalefet önderleri Hayır kampanyalarını yönetmek üzere genç ve küstah reklamcı Rene Saavedra ile anlaşıyorlar. Başrollerinde Gael Garcia Bernalın yer aldığı film bu yıl Cannesda Sanat-Sinema Ödülüne layık görüldü.
· BEN VE SEN / ME AND YOU / Bernardo Bertolucci
Yeni Dalganın ruhu, büyük usta Bernardo Bertoluccinin Düşler, Tutkular ve Suçlardan yedi yıl sonra çektiği ve Cannesda yarışma dışı gösterilen son filminde yeniden hayat buluyor. Ben ve Sen / Me and You filminin anti-kahramanı, okuldan nefret eden, dünyanın sonuna dair tuhaf fikirleri olan, ailesiyle arası bozuk 14 yaşındaki Lorenzo. Bir kaçamak yaparak gözlerden uzak kafa dinlemek isteyen Lorenzo, kendinden hayli büyük yaştaki üvey kız kardeşi Olivia ile bir hafta geçirmek zorunda kalıyor.
· BİZ VE BEN / THE WE AND THE I / Michel Gondry
İlk olarak Foo Fighters, Björk, Beck, Massive Attack, Radiohead, Daft Punk gibi gruplar için çektiği, birer film niteliğindeki video klipleriyle ünlenen, daha sonra Sil Baştan / Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmi ile büyük başarı ve Oscar kazanan senarist, yönetmen ve yapımcı Michel Gondrynin yeni filmi Biz ve Ben / The We and The I Filmekiminde izleyicilerle buluşuyor. Cannesda Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılış filmi olarak gösterilen Biz ve Ben, Bronxlu bir grup ortaokul ve lise öğrencisinin okulun son gününde eve dönüşlerini dokunaklı olduğu kadar neşeli bir yolla ele alıyor. Gondrynin bu oyuncaklı ve şaşırtıcı yol filminde" erkek arkadaşlar, zorbalar, saç şekilleri, sürü psikolojisi, pis şakalar, cep telefonları ve gençliğe dair her şey ustalıklı bir dille anlatılıyor.
· CENNETTEKİ ÇÖPLÜK / POLLUTING PARASIDE / Fatih Akın
Almanyada yaşayan Türk asıllı yönetmen Fatih Akının, Cannesda özel bir seansta gösterilen son filmi Cennetteki Çöplük / Polluting Paradise Filmekiminde
Yönetmenin en Türk filmim olarak nitelendirdiği Cennetteki Çöplük, babasının memleketi olan Trabzonun Çamburnu ilçesinde çektiği bir protesto filmi. İlçeye, dolgu bir çöplük sahası inşa edilmesine karar verilmesinin üzerine Akın, yaklaşan bu felakete karşı protesto için bildiği tek yöntemi seçti ve bu küçük köyün yetkililere karşı mücadelesini beş yıl boyunca filme aldı.
· TUTKU / PASSION / Brian De Palma
Efsane sinemacı Brian De Palmanın altı yıl aradan sonra sinemaya dönüşünü müjdeleyen Tutku / Passion, Dressed to Kill / Öldürmeye Hazır ve Basic Instinct / Temel İçgüdü tarzında bir erotik gerilim hikâyesi. Orijinal Ejderha Dövmeli Kız Noomi Rapace, müdürü Christinee (Rachel McAdams) delicesine hayran olan hırslı işkadını Isabellei canlandırıyor. Masum, şirin ve kullanılmaya açık Isabellein bir sürü parlak fikri vardır. Christine de bu fikirleri çalmaktan çekinmez. Isabelle farkına varmadan Christine onu tehlikeli bir oyunun içine çekecek, bu işin sonu savaşa ve cinayete varacaktır. Eylülde Venedik Film Festivalinde ilk kez izleyici karşısına çıkan Tutku, ABDden önce Filmekiminde gösteriliyor.
· HAVANADA 7 GÜN / 7 DAYS IN HAVANA / Benicio del Toro, Pablo Trapero, Julio Medem,
Elia Suleiman, Gaspar Noé, Juan Carlos Tabio, Laurent Cantet
Yedi farklı yönetmenin, Havana'da geçen birbirinden farklı 7 öykü anlattığı Havanada 7 Gün / 7 Days in Havana, Filmekiminin merakla beklenen filmlerinden... Filmin yedi öyküsünün her biri haftanın ayrı bir gününü anlatıyor. Filmi samimi ve gerçekçi kılan ise şehre turistik bir gözle bakmayı reddetmesi ve şehrin ruhunu özümseyerek, zengin bir yelpazeyi oluşturan farklı nesil ve kültürleri bir araya getirmeye çalışması. İlk yönetmenlik denemesiyle oyuncu Benicio del Toronun yanı sıra kendi yönettiği bölümde başrolü oynayan Elia Suleiman ve bu kez kameranın önüne geçen yönetmen Emir Kusturica, Havanaya has sıcak ve yoğun duyguları yakalayan filmde dikkat çekiyor. Filmin diğer yönetmenleri ise Elefante Bianco / Beyaz Fil adlı filmiyle Cannesda ilgi toplayan Arjantinli Pablo Trapero, Room in Rome / Ateşli Oda ve Kaotik Ana filmleriyle tanınan Julio Medem, Irréversible ve Enter the Void filmlerinden festival seyircilerinin yakından tanıdığı Gaspar Noé, Waiting List / Otobüs Durağı adlı filmiyle tanınan Juan Carlos Tabio ve Entre les murs / Sınıf ile 2008de Altın Palmiye kazanan Laurent Cantet.
· HAYALİMDEKİ AŞK / RUBY SPARKS / Jonathan Dayton & Valerie Faris
Bu yılın merakla beklenen bağımsız filmlerinden Hayalimdeki Aşk / Ruby Sparksın yönetmenliğini Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığımın yönetmen çifti Jonathan Dayton ve Valerie Faris üstleniyor. Aşk ve ilişkiler üzerine şirin, olanaksız, acı-tatlı, bir hayal bir gerçek bir film olan Hayalimdeki Aşkın senaryo yazarı, başrolü de gerçek hayattaki sevgilisi Paul Dano ile paylaşan Zoe Kazan. Annette Bening, Antonio Banderas, Steve Coogan gibi tanınmış isimlerin bir araya geldiği filmin müzikleri ise Devotchkanın solisti Nick Urataya ait.
· KAPI / THE DOOR / István Szabó
Sinemasal öykülerin ustası Macar yönetmen István Szabónun 1960larda geçen son filmi Kapı / The Door, iki kadının arkadaşlığının sınırlarını keşfe çıkıyor. Roman yazarı olmak isteyen Magda, günlük işlerinde yardımcı olması için yaşlı çamaşırcı Emerenci ikna eder. Hizmetleri kusursuz olsa da Emerenc huysuz, ters ve katıdır. Geçmişi meçhuldür; kasabada hakkında şüphe ve dedikodular yürümektedir. Zamanla, tüm tuhaflıklarına rağmen Emerenc ile Magda arasında garip olduğu kadar sağlam bir bağ kurulacaktır. Oscar ödüllü Helen Mirren, Başkalarının Hayatı filminden hatırlayacağınız Martina Gedeck ve Karoly Eperjes başrollerde.
· SESSİZ / SILENT / L. Rezan Yeşilbaş
1984 yılında, Diyarbakır'da üç çocuğu ile yaşayan Zeynep, hapisteki kocasını ziyaret etmek ister. Anadili olan Kürtçe'den başka bir dil konuşamayan Zeynep, sadece Türkçe konuşmaya izin verilen cezaevinde tek kelime edemez. Bir yandan da kocasına bir çift yeni ayakkabı götürmek ister ancak mahkûmlara dışarıdan herhangi bir eşya getirmek de yasaktır. Cezaevleri dışındaki "sessiz" kadınları merceği altına alan Sessiz / Silent, filmin yapımcılığını da üstlenen yönetmen Rezan Yeşilbaş'ın Kadınlar Üçlemesi'nin ikinci filmi. Filmin başrollerinde, Belçim Bilgin ve Cem Bender yer alıyor.
· TEPENİN ARDI / BEYOND THE HILL / Emin Alper
Rıfat ve Mektup adlı kısa filmleriyle tanınan Emin Alperin ilk uzun metrajlı filmi Tepenin Ardı / Beyond The Hill, prömiyerini Berlin Film Festivalinde yaptı. Faik, emekli olduktan sonra babadan kalma bir araziyi işlemeye ve ufak bir keçi sürüsü beslemeye başlar. Araziye bakmak üzere bir ortakçı yörük ailesiyle anlaşmıştır. Bir ağustos günü, oğlu ve torunları geldiği esnada karşı tepenin arkasında çadır kurmuş yörüklerle nedeni muğlak, amansız bir kavgaya tutuşur. Nisan ayında kaybettiğimiz Seyfi Teomanın ortak yapımcılarından olduğu Tepenin Ardı / Beyond The Hill, tahammülsüzlüğün nasıl sıradan ayrımcılığa dönüştüğünü incelikle yüzümüze vuruyor.