Havuz keyfi felakete dönüşmesin

  • 0
  • 1.013
Yazı Boyutu:

 Bunaltıcı yaz sıcaklarıyla birlikte, küçük büyük herkes serinlemek ve eğlenebilmek amacıyla denize ve havuza akın ediyor. Ancak eğlence ve serinlemenin sonu bir felakete dönüşebilir. Temizlik koşulları tam olarak sağlanmayan havuzlar enfeksiyondan mantara kadar birçok bulaşıcı hastalığa davetiye çıkarabiliyor. Havuzlarda bilinçsiz temizlik faaliyetleri de yine sağlığı tehdit ediyor.
Yaz aylarının vazgeçilmezi havuzlar, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde sağlık açısından büyük riskler taşıyabiliyor.  Özellikle yeterli temizlenememiş, aşırı klorlanmış havuz suyu, başta çocuklar olmak üzere tüm bireylerde birçok hastalığı tetikleyen mikrop ve bakteriler barındırıyor.  Belirli periyotlarla kimyasal ve fiziksel kontrolleri yapılmayan, ilaçlamaları ihmal edilen havuzlar sağlığımız açısından büyük tehlike oluşturuyor.
Yüzülecek havuzun en az içme suyu kadar temiz olması gerektiğinin altı çizilirken, aksi durumda başbaşa kalınabilecek hastalıkların da büyük risk taşıdığı gerçeği ile yüzyüze kalıyoruz.
 
“MANTAR HASTALIKLARI ŞİKAYETLERİ ARTIYOR”
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke ortak kullanım alanı olan havuzlarda bazı mantar enfeksiyonlarına yakalanma riski olduğunun altını çizerek, son zamanlarda mantar şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısının arttığını belirtti.
Prof. Dr. Büke, Yaz aylarında havaların ısınması ile birlikte havuz en sık başvurulan serinleme yöntemi olduğunu belirterek, havuzları kontrolsüz ve çok sayıda kişinin kullanmasının beraberinde bazı riskleri de getirdiğini vurguladı. Bu risklerin neler olduğu konusunda da şu açıklamalarda bulundu: “Bu risklerin başında da mikroorganizmaların bulaşması ve bunlara bağlı gelişen enfeksiyon hastalıkları yer almaktadır. Klorlu olduğu bildirilen  havuzlarda mililitresinde bulunan klor miktarı önemlidir. Ayrıca bazı mikroorganizmaların klora dirençli olabileceği ya da zaman içerisinde direnç de kazanabileceği akıldan çıkartılmamalıdır.
Havuz sonrası çok çeşitli enfeksiyon hastalıkları ile karşılaşabilmek mümkündür. Bunlar arasında deri enfeksiyonları (çeşitli bakteri ve mantarlara bağlı gelişen), orta kulak iltihapları, anjin, gözde konjonktivit ve gastroenterit sayılabilir”
 
BU TEDBİRLERİ MUTLAKA UYGULAYIN
Bu tür enfeksiyon hastalıklarının en önemli kaynağını havuza giren ve söz konusu enfeksiyon hastalığı olan insanların oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağrı Büke, enfeksiyon hastalıklarından mümkün olduğunca korunabilmek için şu önlemlerin mutlaka alınması gerektiğini söyledi:
 
Havuza girmeden önce alınması gereken önlemler;
-         Havuza girmeden önce sabunlu su ile duş alınmalı
-         Tuvalet sonrası havuza girmeden önce kişiler ellerini mutlaka yıkamalı
-         Havuz suyu ağza alınmamalı
-         İshalli kişiler havuza girmemeli
 
      Prof. Dr. Çağrı Büke, mantar hastalığına yüzme havuzunda doğrudan temas ile olduğu kadar havuzdan çıktıktan sonra da yakalanma riski olduğunu kaydetti. Bu açıdan bazı önlemlerin alınmasının bulaşmayı en aza indirgeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Büke, önerilerini şöyle sürdürdü:
 
Havuzdan çıkınca alınması gereken önlemler;
-         Havuzdan çıktıktan sonra yalın ayak ile dolaşılmamalıdır.
-         Başka birinin terlik ya da ayakkabısı giyilmemelidir.
-         Özellikle havuz kenarlarında dinlenmek için bulunan sandalye, yatak benzeri şeylerin üstüne kişisel havlu koymadan oturulmamalı ve yatılmamalıdır.
-         Elbiseler deri kuruduktan sonra giyilmelidir.
 
LENSLERLE HAVUZA GİRMEYİN
Prof. Dr. Büke, yüzme havuzlarındaki bazı enfeksiyonların göz sağlığını da tehdit ettiğini söyledi. Havuz kirliliğinin gözde kızarıklık, yanma, ağrı, batma ve hatta körlüğe bile yol açabilen "Keratat" ve "Kononktivit" adlı virüsün, mantar ve parazit gibi çok çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulan göz enfeksiyonları olduğunu belirten Prof. Dr. Çağrı Büke, özellikle kontak lens kullananların havuza girerken lenslerini takmamaları gerektiğini belirtti.
 
KURALLARA UYAN HAVUZLAR TEMİZLİKTEN TAVİZ VERMİYOR
Halka açık havuzlar; gerekli önlemler alındığında ve belli kurallar uygulandığı durumlarda güvenli alanlar. Bu açıdan örnek gösterilen tesislerden biri de Ege Üniversitesi Prof. Dr. Sermek Akgün Olimpik Yüzme Havuzu. Tesisin yöneticisi Onur İstek “Bir havuzun klor miktarı ya da ph dengesinin gerektiği miktarda olmaması durumlarında suyun bulanıklığı, ağır kokusu ya da kıyafetlerin renginin solması, deride hissedilen yanmalar gibi sonuçlarla karşılaşılır. Bu durumda havuz suyunun sağlıklı olmadığı anlaşılır.
Tesisimiz spor amaçlı ve aynı anda halka açık ve en önemlisi çocuklara da yönelik olduğu için bir takım kurallarla birlikte temizliğe gereken duyarlılığı gösteriyoruz. Bu noktada havuz temizliğimiz beş saatte bir yapılıyor. Bakteri ve diğer olumsuz koşullara karşı filtrelemelerle birlikte Sağlık Bakanlığı'nın standartlarına uygun şekilde temizliğe dikkat ediyoruz. Olumsuz bir koşul hissedildiğinde ise havuzumuz o gün kapatılıyor ve detaylı temizlik yapılıyor” diye konuştu. İZMİR(Ege Ajans/ Ayçin Özoktay-Özlem Aldemir)

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Mutluluğu Çekiyorum

Gaziemir’de şenlik zamanı

Anadolu bitkilerini koruyan kısa film yarışması

Anne Baba Çocuk Merkezi'nde mezuniyet heyacanı

Köy Enstitüleri’nin ruhu yıl dönümünde yaşatılacak

Köy Enstitüleri Mezunlarıyla Buluştu

Arşiv