Yazı Boyutu:
İstiklâl Marşının kabulünün 94 üncü yılında konuşan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fazıl Gökçek, İstiklâl Marşı, Mehmet Akif Ersoyun milli mücadele içerisinde kaleme aldığı bir metindir dedi.
İstiklâl Marşının kabul ediliş hikayesini anlatan Prof. Dr. Gökçek, TBMM Bir taraftan milli mücadele sürdürülürken, bir taraftan da ordunun maneviyatını yükseltecek, savaşırken onu daha moralli olmasını sağlayacak bir marşa ihtiyaç duyuyor. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı TBMMden böyle bir talepte bulunuyor. TBMM, 1921 yılında bir yarışma düzenliyor. Gazeteciler aracılığıyla yarışma tüm halka duyuruluyor. Mehmet Akif, o dönemde TBMMde milletvekili ve aynı zamanda şair yönü ile tanınıyor. Yazdığı şiirlerle toplumun ve milletin sevgilisi halindedir. Yarışmaya katılması beklenen Mehmet Akif, ödül için şiir yazmayacağını dile getiriyor. O dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver araya giriyor ve Mehmet Akifin yarışmaya katılması konusunda ricada bulunuyor. Mehmet Akifin çok yakın dostu Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Çantayın baskılarıyla şiiri yazması konusunda ikna ediliyor. Ankarada Hacettepe Üniversitesi içerisinde yer alan Tacettin Dergahında yer alan eski bir evde kalan Mehmet Akif, kısa bir süre içinde 10 kıtalık İstiklal Marşı nı ortaya çıkarıyor. Şiir çok beğeniliyor ve gerçekten de milli marş olmayı hak eden bir şiir olduğu düşünülüyor ve 12 Mart 1921 tarihinde Mehmet Akifin şiiri İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor dedi.
İSTİKLAL MARŞI, ORDUYA İTHAF EDİLMİŞTİR
İstiklâl Marşının ordu için yazıldığını ifade eden Prof. Dr. Gökçek, Mehmet Akifin şiirinde seslendiği kitle, o sırada ülkeyi kurtarmak için savaşan, milli mücadeleyi gerçekleştiren, başında Mustafa Kemalin bulunduğu ordudur. Orduya seslenerek Korkma diye başlayan şiir, Türk tarihinin özetini yapıyor. İstiklâl Marşının anlamı, geçmişte bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başardığın gibi, bugün de içinde bulunduğun badireden kendine güvenerek çıkabilirsin Hatta şiir içerisindeki, Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım, kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım dizeleri Türklerin Ergenekondan çıkışına gönderme yapar. Türklük ve İslamla ilgili öğeler şiirin kelime kadrosunu oluşturur. Mehmet Akif, Türkçü ve İslamcı bir şairdir diye belirtti.
TOPLUMDA YARATTIĞI HEYECAN FARKLI
İstiklal Marşının günümüz insanları üzerinde yarattığı etkinin, yazıldığı döneme göre farklılık gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Gökçek, O günün şartlarıyla, bu günün şartları birbirinden farklıdır. O dönemde savaş hakimdi ve Yunanlılar Anadoluyu işgal etmişti. Dolayısıyla bu çok travmatik bir olaydır. Bu yüzden halkın o dönemde içinde bulunduğu psikolojiyle, bu dönemki psikolojinin aynı olması beklenemez. Bugün İstiklal Marşını elbette bizim milli varlığımızın bir sembolü olarak okuyor ve kullanıyoruz. İstiklal Marşı yazıldığı zamanki ruhun, şimdi olmadığını düşünmek doğru değildir. İşgal altında olmayan milli bir devletiz, bağımsızlığımız var, istiklalimiz var. İstiklal Marşı, bağımsızlığa ve özgürlüğe duyulan özlemin ifadesi olarak yazılmıştır.
BAĞIMSIZLIĞIN SİMGESİ
İstiklal Marşı-Bayrak ilişkisine de değinen Prof. Dr. Gökçek, Bayrak; milletin, devletin varlığının sembolik bir göstergesidir. Bayrak ve milli marş birbirini destekler. Bizim marşımızda bayrak ve sancak vurgusu vardır. Dolayısıyla her ikisi de bağımsızlığın simgesidir. Devletlerin, milli ve bağımsız olduğunu gösteren iki temel unsurdur. Bağımsız olan tüm devletlerim bayrağı ve marşı vardır diye konuştu..
İZMİR(Ege Ajans/Hicran Karahan-Halil AK)
İstiklâl Marşının kabul ediliş hikayesini anlatan Prof. Dr. Gökçek, TBMM Bir taraftan milli mücadele sürdürülürken, bir taraftan da ordunun maneviyatını yükseltecek, savaşırken onu daha moralli olmasını sağlayacak bir marşa ihtiyaç duyuyor. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı TBMMden böyle bir talepte bulunuyor. TBMM, 1921 yılında bir yarışma düzenliyor. Gazeteciler aracılığıyla yarışma tüm halka duyuruluyor. Mehmet Akif, o dönemde TBMMde milletvekili ve aynı zamanda şair yönü ile tanınıyor. Yazdığı şiirlerle toplumun ve milletin sevgilisi halindedir. Yarışmaya katılması beklenen Mehmet Akif, ödül için şiir yazmayacağını dile getiriyor. O dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver araya giriyor ve Mehmet Akifin yarışmaya katılması konusunda ricada bulunuyor. Mehmet Akifin çok yakın dostu Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Çantayın baskılarıyla şiiri yazması konusunda ikna ediliyor. Ankarada Hacettepe Üniversitesi içerisinde yer alan Tacettin Dergahında yer alan eski bir evde kalan Mehmet Akif, kısa bir süre içinde 10 kıtalık İstiklal Marşı nı ortaya çıkarıyor. Şiir çok beğeniliyor ve gerçekten de milli marş olmayı hak eden bir şiir olduğu düşünülüyor ve 12 Mart 1921 tarihinde Mehmet Akifin şiiri İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor dedi.
İSTİKLAL MARŞI, ORDUYA İTHAF EDİLMİŞTİR
İstiklâl Marşının ordu için yazıldığını ifade eden Prof. Dr. Gökçek, Mehmet Akifin şiirinde seslendiği kitle, o sırada ülkeyi kurtarmak için savaşan, milli mücadeleyi gerçekleştiren, başında Mustafa Kemalin bulunduğu ordudur. Orduya seslenerek Korkma diye başlayan şiir, Türk tarihinin özetini yapıyor. İstiklâl Marşının anlamı, geçmişte bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başardığın gibi, bugün de içinde bulunduğun badireden kendine güvenerek çıkabilirsin Hatta şiir içerisindeki, Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım, kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım dizeleri Türklerin Ergenekondan çıkışına gönderme yapar. Türklük ve İslamla ilgili öğeler şiirin kelime kadrosunu oluşturur. Mehmet Akif, Türkçü ve İslamcı bir şairdir diye belirtti.
TOPLUMDA YARATTIĞI HEYECAN FARKLI
İstiklal Marşının günümüz insanları üzerinde yarattığı etkinin, yazıldığı döneme göre farklılık gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Gökçek, O günün şartlarıyla, bu günün şartları birbirinden farklıdır. O dönemde savaş hakimdi ve Yunanlılar Anadoluyu işgal etmişti. Dolayısıyla bu çok travmatik bir olaydır. Bu yüzden halkın o dönemde içinde bulunduğu psikolojiyle, bu dönemki psikolojinin aynı olması beklenemez. Bugün İstiklal Marşını elbette bizim milli varlığımızın bir sembolü olarak okuyor ve kullanıyoruz. İstiklal Marşı yazıldığı zamanki ruhun, şimdi olmadığını düşünmek doğru değildir. İşgal altında olmayan milli bir devletiz, bağımsızlığımız var, istiklalimiz var. İstiklal Marşı, bağımsızlığa ve özgürlüğe duyulan özlemin ifadesi olarak yazılmıştır.
BAĞIMSIZLIĞIN SİMGESİ
İstiklal Marşı-Bayrak ilişkisine de değinen Prof. Dr. Gökçek, Bayrak; milletin, devletin varlığının sembolik bir göstergesidir. Bayrak ve milli marş birbirini destekler. Bizim marşımızda bayrak ve sancak vurgusu vardır. Dolayısıyla her ikisi de bağımsızlığın simgesidir. Devletlerin, milli ve bağımsız olduğunu gösteren iki temel unsurdur. Bağımsız olan tüm devletlerim bayrağı ve marşı vardır diye konuştu..
İZMİR(Ege Ajans/Hicran Karahan-Halil AK)