İzmir’in süt üreticilerine “altın imza”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 0-5 yaş arasındaki çocuklara yönelik “Süt Kuzusu” projesini 2013 yılında da sürdürecek protokol törenle imzalandı. Protokole CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da “şahit” olarak imza koydu. Tire’deki törende konuşan Kılıçdaroğlu, “Üreticinin emeğini İzmir Büyükşehir Belediyesi ödeyecek” dedi.

 

 “Süt kuzusu” projesi ile Türkiye’de bir ilke imza atan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2013 yılında dağıtılacak sütlerin temini için Tire Süt Kooperatifi ile ön protokol imzaladı. Tire’nin Gökçen Beldesi’nde düzenlenen imza törenine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, milletvekilleri, belediye başkanları, süt üreticileri, İzmir, Tire ve çevre ilçelerden gelen vatandaşlar da katıldı. Tören alanını dolduran Tireli süt üreticileri Başkan Aziz Kocaoğlu’nu sevgi gösterilerinin yanı sıra “Üretici Dostu Başkan” pankartlarıyla karşıladı.

 

Protokolün imza töreni öncesi düzenlenen törende konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,

Üreticinin çoğu zaman emeğinin ve alın terinin karşılığını alamadığını belirterek, şunları kaydetti:

“İzmir’de dar gelirli aileler, 0-5 yaş arasındaki çocuklarına hiçbir ücret ödemeden süt içirecekler. Tireli süt üreticisinin emeğinin karşılığını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ödeyecek. Bu projeden İzmir Büyükşehir Belediyesi karlı, çünkü halkına hizmet veriyor. Üretici karlı, çünkü emeğinin karşılığı alıyor. Türkiye karlı, üretilen katma değer Türkiye’de kalıyor. Peki bu projeden kim rahatsız olur? Onu siz biliyorsunuz. Ben söylemeyeyim. Onların belediye başkanları fidanı-çiçeği gider yurtdışından alır, bizimkiler yerli üreticiden. Oysa bu ülkenin her şeyi var. Neden dışarıdan alıyoruz? Bereketli topraklarımız, güneşimiz, yağmurumuz var ama biz samanı da yurtdışından getiriyoruz. Eğer bu ülke samana muhtaç hale gelmişse, bu ülkeyi bu duruma getiren siyasi iktidarı değiştirmemiz lazım. Siz halkın kendi bayramını kutlamaması için yasak getiren bir iktidarın Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarına hizmet edebileceğini düşünüyor muzunuz?

Yerel yöneticinin görevinin belde halkına hizmet etmek olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “İzmir bunu yapıyor. Antalya da, Aydın da, Eskişehir de bunu yapıyor. Sosyal demokrat belediyelerin olduğu yerlerde temel görev vatandaşa hizmet etmek, onun yanında olmaktır. Size hizmet etmenin hakka hizmet olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizim belediye başkanlarımız fitre, zekat, kurban parası yemezler, kul hakkı yemezler, vatandaşa hizmet ederler. Deniz Feneri’ni unuttuk mu? Unutturmayacağız. ” diye konuştu.

Gündemdeki yerel yönetimler yasasına ilişkin eleştirilerini de dile getiren CHP Genel Başkanı, “Bir belediyeyi kapatmak için önce oradaki vatandaşlara sormak gerekiyor.” dedi.

Süt alım protokolünü imzalayan herkesi yürekten kutladığını da belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını “Üreten insanlar namuslu, çalışkan, kul hakkı yemeyen, yurtsever insanlardır” sözleriyle noktaladı.

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise yaptığı konuşmada, tarım kesiminin kalkınması için verdikleri destekleri anlattı. Bugün yerel yöneticilerin bölgelerinin kalkınmasından sorumlu olduklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Bir kentin nasıl kalkınacağını, o kent insanının refahını nasıl artıracağın ancak yerel yöneticiler bilir” diye konuştu.

Tarım kesiminin yaşadığı sıkıntılara da değinen Başkan Kocaoğlu şunları kaydetti:

“Bizim çiftçimiz vefakar ve cefakar. Çok fazla bir şey istemeden çalışıyor, üretiyor. Ama artık gelinen noktada çalışamaz, üretemez, tarlayı süremez, mazot, tohum gübre ilaç parasını ödeyemez hale geldi. Bunları yapsa bile ürününü satamıyor. Bu sene patatesin, iki sene önce narenciyenin düştüğü durum ortada. İktidarlar uzun süredir çiftçiye, kırsala bakmıyor. Tabi sanayileşilecek, üretim artacak. Ama Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede tarımı göz ardı etmek mümkün değildir. Bunu yaparsanız samanı bile ithal eder duruma gelirsiniz.” 

27 yaşına kadar çiftçilikle uğraştığını ve belediye başkanı olunca tarıma yönelik nasıl bir model oluşturabilecekleri üzerinde çalıştıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, şöyle devam etti:

“İlk iş olarak tarım ürünlerini tozdan sinekten böcekten kurtarmak kalitesini yükseltmek, bunu için bütün arazi yollarını asfaltlamak için yola çıktık. 7-8 senedir her yaz arazi yolu asfaltlıyoruz. Yüzde 90-95’i ancak bitti. Yine de sabırla asfaltlıyoruz. Herkes traktörle gidemediği bağına, bahçesine şimdi binek arabayla gitmektedir. Bu vatandaşın arazisine 12 ay girmesini sağlayan bir olaydır. Bayındır’dan çiçek almaya başladığımızda hem fazla çeşit yoktu, hem kalitesi bu kadar iyi değildi. Anlaşmalı alımlarla artık Bayındır’ı çiçekçiliğin merkezi yaptık. İzmir Büyükşehir Belediyesi mümkün olan her konuda tarımın kalkınması için birliklere, tanınan ihalesiz alım yapma yetkisinden yararlanarak, sürekli üretici kooperatiflerinden alım yapmaktadır. Geçen ay Toprak ve Yaprak Tahlil Laboatuvarı kurduk. Burada hangi ürünün yetişeceğini tespit ediyoruz, bilimsel çalışmayı çiftçinin hizmetine sunuyoruz. Ayrıca anlaşmalı üretim yaptırıyoruz, organik tarımı destekliyoruz. Şu anda Türkiye’de organik tarımın merkezi, 1 numarasıyız. Ama yetmez; üretimimizi artırarak dünya standartlarında üretim yapmalıyız.”

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2008 yılından bugüne Tire Süt Kooperatifi ile yaptıkları anlaşma çerçevesinde 246 okulda süt dağıttıklarını ve 210 bin öğrencinin bundan yararlandığını belirterek şunları kaydetti:

“Merkezi hükümet bütün okullarda dağıtım yapmaya başlayınca 0-5 yaş grubundaki okula gitmeyen çocukların evlerine dağıtım yapmaya 46 bin evle başladık. Sanırım bu sayı 50-55 bin civarında oturacak. İzmir’de ne kadar dar gelirli aile varsa, evlerine gidilip süt dağıtılacak. Süt kuzusu projesi herkes için karlı bir projedir, gerçek bir tarımda kalkınma projesidir. Tarımın kalkınması için hayvancılığın kalkınması için bugüne kadar oluğu gibi bugünden sonrada kanun çerçevesinde elimden gelen desteği vereceğime söz veriyorum.”

 

Gündemdeki yasa değişikliği ile kapatılacak beldeler sorununa da değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:

“Gökçen beldesi Aydınoğuları Beyliği’nin zapt ettiği bir belde. Yakında Aydınoğulları’nın başkenti Birgi var. Beyliğin tüm eserleri orada. ‘Bu belde kapatılsın, burası açılsın’ türünde yönetim anlayışı olmaz. Böyle bir anlayışıyla yerel yönetim gelişemez. Büyükşehir Belediyesi’nde vali veya vali yardımcısı kontrolünde birim kurularak, 3-5 yıllığına atanmış valiler yerel yönetimleri yukardan kontrol ederse, kentin yerel yönetimin gelişmesinden bahsedilebilir mi?”

 

Gökçen Belediye Başkanı Mustafa Önem “Köylünün dostu Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ediyorum” diyerek sözleşmenin üreticiye hayırlı olmasını diledi. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ise kooperaiflerin bugün vahşi kapitalizme karşı ulusal duruşun temeli olduklarını belirterek, şöyle devam etti:  “Bugün sosyal belediyecilik anlayışıyla birlikte neler başarıldığını dünyaya ilan ediyoruz. Tarım bizim geleceğimizdir. Bizim bu ovada Hansların, Corcların çiftliklerini görmek istemiyoruz. Dünyaya örnek gösterilen bir kırsal kalınma modeli yarattık. Önce insanların işini aşını düşündük. Hiçbir siyasi görüş ayrımı yapmadık. Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yoldan hiç sapmadık. Bize destek veren Aziz Başkan’a tüm bölge üreticileri adına teşekkür ediyorum. Aziz Kocaoğlu, ‘Okul Sütü’ ile tüm Türkiye’ye önderlik öğretmenlik yapmıştır. Şimdi de sosyal belediyecilikte yeni bir çığır açmaktadır. Süt kuzusu projesinin sadece İzmir’de kalmayıp tüm Türkiye’ye yayılmasını diliyorum.”

Tireli süt üreticileri adına konuşan Alime Aktaş da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkülerini dile getirdi. Tören sırasında süt üreticileri Prenses adını verdikleri 4 aylık buzağıyı Kemal Kılıçdaroğlu’na hediye etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi “Okul Sütü” projesi kapsamında Tire Süt Kooperatifi ile anlaşma yaparak, kooperatife yaklaşık 15 milyon TL destek sağladı. Büyükşehir Belediyesi, desteklerine “Süt Kuzusu” projesi ile devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi “Okul Sütü” projesine 2005 yılında başladı. Türkiye’ye örnek olan uygulamasını 2011-2012 eğitim-öğretim yılında rekora taşıyarak 246 okuldaki 207 bin 669 öğrenciye süt dağıttı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl tüm okullarda süt dağıtma kararı alması üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi “Okul Sütü” kampanyasını durdurdu. “Okul Sütü” projesinin zorunlu olarak sona ermesi üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kez okula gitmeyen 0-5 yaş arasındaki çocukları hedef alan bir proje başlattı. ‘Süt Kuzusu’ ismini taşıyan yeni süt dağıtım kampanyası evlere ulaşıyor. Tire Süt Kooperatifi ile birlikte oluşturulan 32 dağıtım ekibi, araçlarla kentin dört bir yanına dağılarak, yoksul ailelerin çocuklarına süt dağıtıyor. Sütler, tespit edilen dar gelirli vatandaşların evlerine görevli personel tarafından tutanakla birlikte teslim ediliyor. 0-5 yaş arasındaki çocukların her biri için 4’er litre süt veriliyor. Muhtarlar aracılığıyla tespit edilen 0-5 yaş grubunda çocuğu bulunan gelir düzeyi düşük ailelere ulaşan projeyle, okulların yarıyıl tatiline gireceği 21 Aralık 2012 tarihine kadar toplam 1 milyon 288 bin adet 1’er litrelik UHT süt dağıtılması planlanıyor. Proje kapsamında Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Menderes, Narlıdere, Torbalı ve Urla ilçelerindeki toplam 166 mahalledeki çocuklara süt dağıtılıyor. Dağıtım, 15 günde bir 4’er litre olarak gerçekleştiriliyor.