Japon Tekniği Türkiye’de ilk kez kullanıldı

  • 0
  • 1.451
Japon Tekniği Türkiye’de ilk kez kullanıldı
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

On yıldır yemek yeme zorluğu çeken ve gittikçe kilo kaybına uğrayan Sanat Tarihçisi Fatoş Çiftçi (30) birçok hastane dolaştı, altı kez endoskopi yapıldı fakat hastalığına bir türlü teşhis konulamadı. 40’lı kilolara düşen ve artık hiçbir şey yiyemez hale gelen Çiftçi’ye İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi  Gastroenteroloji Bölümü’ne başvuran Fatoş Çiftçi’ye “Akalazya Hastalığı” teşhisi konuldu ve Türkiye’de ilk kez uygulanan bir yöntemle sağlığına kavuştu.

Ameliyatsız yöntemle endoskopik girişimle tedavi edilen Fatoş Çiftçi, “On yıldır doğru dürüst yemek yiyemiyordum, hastalığım yavaş yavaş ilerleme gösterdi. Son aylarda ise kusmalarım gittikçe arttı 40’lı kilolara kadar düştüm, uzun süre teşhis edilemedi, birçok hastanede altı kez endoskopi yapıldı ve ileri derecede reflü denildi. Fakat son zamanlarda hiç yemek yiyemez hale gelmiştim, ne yesem kusuyordum. Bir doktorun tavsiyesi üzerine İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’ne başvurdum ve burada teşhis konuldu. Üç ay önce ameliyatsız endoskopik yöntemle tedavi oldum ve üç ayda yeniden yemek yemenin ve hayatın keyfine vardım, dokuz kilo aldım. Eşimle hiçbir zaman baş başa yemek yiyemiyorduk çünkü ne yesem hemen istifra ediyordum. Şimdi istediğim kadar, istediğim şekilde yemek yiyebiliyorum. Çok mutluyum doktorlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Kamu Hastaneleri Birliği Güney Sekreterliğine bağlı İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Belkıs Ünsal, klinik doktorlarından Uzm. Dr. Fatih Aslan ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyon son derece başarılı geçti ve 30 yaşındaki Fatoş Çiftçi çok kısa bir sürede sağlığına kavuştu. Operasyonu gerçekleştiren Uzm. Dr. Fatih Aslan “Yüz bin kişide bir görülen akalazya hastalığı nedeniyle yutma zorluğu çeken hastalar, Türkiye’de ilk kez İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanan endoskopik yöntemle hiçbir cerrahi girişim olmadan sağlıklarına kavuşuyor. Akalazya hastalığı yemek borusunun hareket bozukluğu ya da yemek borusunun gevşeyememesi olarak da adlandırılabilir” dedi. 

Bu hastalık nedeniyle hastaların yemek yiyemediklerini hatta sıvı gıda bile tüketemez hale geldiklerini anlatan Aslan, ''Akalazya denilen hastalıkta yutma eylemi sonrasındaki gıdaları mideye ilerleten fonksiyon oluşamaz ve yemek borusu-mide bileşkesindeki kaslar gevşemez. Bu nedenle yutulan besinlerin mideye girişi engellenir ve besinler yemek borusunda birikir. Akalazya hastalığı nedeniyle, çoğu hasta yeterli besin alamaz, bunun sonucunda da kilo kaybeder. 2010 yılından itibaren Japonların geliştirdiği bu tekniği (POEM) ilk kez Türkiye'de 15 hastada uyguladık. Akalazya hastalığı için endoskopik olarak ağız içinden giriyoruz, hastalıktan sorumlu kasları endoskopik olarak kesiyoruz ve yine endoskopik olarak dikiş atıp, hastayı üçüncü gün normal yaşantısına devam edecek şekilde taburcu ediyoruz. Şu anda 15 hastamız hayatlarına iyileşmiş olarak devam ediyor. Bu yöntemde ameliyata gerek olmaksızın, ağız içinden girilerek işlem yapılıyor. Hastalar konfor açısından, hayat kalitesi açısından hiçbir sıkıntı yaşamadan normal yaşantılarına devam ediyorlar” diye konuştu.

İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Belkıs Ünsal ise şu andaki bilimsel verilere göre dünyada 2 bin 500 civarında akalazyalı hastanın bu yöntemle başarılı olarak tedavi edildiğini belirterek, “Ülkemizde de yeni başlayan ve ilk kez uygulanan bu yöntem sayesinde akalazya hastalarının ameliyatsız olarak tedavilerinin mümkün olabileceği gösterildi. Yutma güçlüğü, kilo kaybı, göğüs ağrısı şikayetleriyle kendini gösteren, manometri ve özefagografi incelemesinin sonuçlarına göre tanı konan hastalığın tedavisi, genellikle endoskopik tedavi yöntemi olan balon yöntemiyle veya açık/kapalı ameliyat yöntemleriyle yapılıyordu.” dedi. Balon tedavisinden sonra bir kısım hastada şikayetlerin tekrarlayabildiğine dikkat çeken Ünsal, “Açık veya kapalı ameliyat tekniğinde de ameliyata veya anesteziye bağlı yan etkiler gelişebiliyordu. 2010 yılından itibaren akalazyalı hastaların tedavisinde literatüre Per-Oral Endoskopik Miyotomi (POEM) olarak adlandırılan endoskopik tedavi yöntemi girdi. Bu teknik sayesinde, herhangi bir ameliyat kesisi olmadan, endoskopik yöntemle girilerek hastalığa neden olan kaslar, endoskopik olarak kesilerek başarıyla tedavi edilebilmektedir.” diye konuştu.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Günümüzün Bilinmeyen Dünyası

Dijital arşiv” ile güvenli ve tasarruflu hizmet

Yapay zeka iş insanlarını eşleştirdi

Mikroplastik sorununa çözüm

Göz bebeği dronlar görücüye çıktı

Daha hızlı daha güvenli

Arşiv