“Kadına şiddet, aslında erkeğin kalbine saplanmış bir bıçaktır”

  • 0
  • 727
Yazı Boyutu:

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Ege Ajans’ın 25. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlenen panelde  “Kadına karşı şiddet” masaya yatırıldı. Oturum Başkanlığını EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Basın Yayın Tekniği Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı’nın yaptığı panele, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, EÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKAM) Müdürü Doç. Dr. Nevin Yıldırım Koyuncu ile Sosyolog Derya Şaşman Kaylı konuşmacı olarak katıldı.
Yard. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı’nın gazete ve dergilerde şiddetin işlenişi, başlık ve fotoğrafın işlevi hakkındaki açıklamalarıyla başlayan panelde ağırlıklı olarak şiddet tartışıldı. Konuşmacılar, şiddetin toplumun bütün kesimlerinde, her yerde ve her ortamda uygulanır hale geldiğini belirtti. Özellikle kadınlar ve çocukların hedef alındığı şiddetin, bir kadın değil erkek sorunu olduğunu ve polisiye tedbirlerle yok edilemeyeceğini savundular.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetenin sürmanşetine taşıdığı kocası tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülen kadının fotoğrafı ile başlayan tartışmalara katılan Başkan Atilla Sertel, basının her zaman sosyal sorumluluk anlayışını gözeterek yayın yapması gerektiğini söyledi.

MEDYANIN BÜYÜK SORUMLULUĞU
Ülkemizde kadınların sorumluluklarının çok ağır olduğunu ifade eden Sertel, “Kadınlar uzun çalışma saatlerinde işyerinde çalışmakta, akşam evlerine geldiklerinde ise ev işleri ve çocuk bakımı nedeniyle çalışmaya devam etmektedirler.  Kadınların mücadelesine çağdaş erkeklerin de katılması gerekir. Medya açısından değerlendirildiğinde medyanın bu işte büyük bir sorumluluğu vardır. Böyle fotoğrafları yayınlamakta sorunlar çözülmüş olmaz. Yapılması gereken sorunları enine boyuna tartışmaktır. Bunların Türkiye’nin gündeminde tutulması gerekir. Bu fotoğraf yayınlandığında gazeteci olarak rahatsız oldum. Bunu kadın hakları ve kadınların mücadelesine vurulmuş bir bıçak olarak gördüm. Bu olay kadınlara tehdidin sekiz sütuna manşet olmuş halidir. Şiddeti çözümsüzlüğe doğru itmenin de bir fotoğrafıdır bu. Kadınların bu konuda söyledikleri medyaya yeterince yansımadı. Bazı kadın kuruluşlarının sesleri medyadaki gür çıkan seslerin arasında kayboldu. Eğer kadına şiddete yönelik olaylara çözüm getirmek isteniyorsa o mücadelenin içindeki derneklerin seslerine de kulak vermek gerek” diye konuştu.

İnsanların rızası olmadan adli vakalarda fotoğraflarının yayınlanamayacağını kaydeden Sertel şunları söyledi;   “Kadın sığınma evleri de kadına karşı şiddet sorununu tamamen çözmez. Eğer o kadını üretime sokar, onlara çok yönlü bir eğitim verir, sosyalleştirir ve toplumda ayakları yere basan bir birey haline getirirsek o zaman sorun çözümlenmiş olur. Bu noktada duruş sergileyen bir anlayış yok Türkiye’de. Bu anlayışı egemen kılmamız gerek. Sözkonusu fotoğrafı basmak tek başına sorunu çözümlemez. Bu cinayetlerin temel nedenlerini tartışmadan sorunu çözemeyiz.”

“ŞİDDET AİLE İÇİNDE SINIRLI DEĞİL”
EKAM Müdürü Doç.Dr. Nevin Yıldırım Koyuncu bu tür şiddet olaylarının sadece aile içinde sınırlı olmadığını ve sözkonusu olayların toplumdan kaynaklandığını belirtti.
Doç. Dr. Koyuncu “Bu cinayetler güçlünün güçsüzü ezmeyi kendinde hak görmesinden kaynaklanıyor. İnsanlar kendinden zayıf olan her şeyi 'öteki, mal' olarak görmekte ve ona şiddet uygulamayı meşru saymaktadır. Kadınların hakları arttıkça bu zihniyetteki erkekler, güçlerini yitirdiklerini düşündükleri için daha da hırslanıp saldırganlaşıyorlar”  dedi.

Kadınlar için yapılan pek çok çalışma olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını ifade eden Doç.Dr. Koyuncu, “ Erkeklerin ve onları yetiştiren kadınların ciddi bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Sivil toplum örgütleri bu konuda çok yönlü çalışmalar gerçekleştiriyor. Eğitim, ekonomi psikoloji yönünden eksiklerimiz çok.  Yasaların uygulanması, denetlenmesi yönünden çok yönlü çalışmak lazım” dedi.

"ERKEKLERİN YÜREĞİNE SAPLANMIŞ BİR BIÇAKTIR!”
Ülkemizde kemikleşmiş bir erkek egemen düşünce biçiminin olduğunu belirten Sosyolog Derya Şaşman Kaylı, “Kadınlar herşeyi erkek egemen düşünce biçimiyle görmeye alışmış. Ancak bunu değiştirip, dönüştürmek gerek. Politikadan masallara, matematik problemlerine kadar  pek çok alanda cinsiyetçi bir söylem var.  Ülkemizde son 20 yıldır etkin olarak çalışan bir kadın hareketi mevcut. Ancak bu çok fazla bilinmiyor.  Toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını yakalamamız gerekiyor. Bu sorunu çözmek kadınlardan çok erkeklerin boynunun borcudur. Zihniyetteki dönüşümü sağlamamız gerek. Kadının bir kurbanlık koyun gibi sergilenmesi erkeklerin tutumu ve kurumların ideolojileriyle çok ilgili. Söz konusu gazetede yer alan kadının sırtındaki bıçak görüntüdür. Aslında bu, erkeğin kalbine saplanmış bir bıçaktır” şeklinde konuştu. İZMİR (Ege Ajans/ Buse Çetinoğlu- Ege Öztufan)

YORUM YAZ
Diğer Haberler

İkinci dönemin ilk adımı: Esnaf Masası

Urla’da yeni dönemin ilk meclis toplantısı

Ekmek” teşekkürü

Mutluluğu Çekiyorum

Gaziemir’de şenlik zamanı

Anadolu bitkilerini koruyan kısa film yarışması

Arşiv