Karaburun'un Atom Karıncası

Karaburun ilçesinin ilk kadın Belediye Başkanı Avukat İlkay Girgin Erdoğan’ı unutmak olmazdı. Meslektaşı Avukat Teoman Erdoğan ile evli, Doğa Erdoğan’ın annesi İlkay Girgin Erdoğan samimi sorularımıza samimi cevaplar verdi.

  • 0
  • 1.077
Karaburun'un Atom Karıncası
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Karaburun ilçesinin ilk kadın Belediye Başkanı Avukat İlkay Girgin Erdoğan’ı unutmak olmazdı. 
eslektaşı Avukat Teoman Erdoğan ile evli, Doğa Erdoğan’ın annesi İlkay Girgin Erdoğan samimi sorularımıza samimi cevaplar verdi.

Bizimizmir: Sevgili başkanım, bilinen ve bilinmeyen yönleriyle İlkay Girgin Erdoğan’ı Bizimizmir Magazin Dergisi okurlarına anlatır mısınız?

İlkay Girgin Erdoğan: Öncelikle bir anne ve bir eş, sonrasında bir doğup büyüdüğü ilçeye sevdalı bir Karaburunlu, en sonunda da adaleti en yüce duygu olarak gören bir Avukat ve hukukçu… Kendi memleketinde, doğup büyüdüğü topraklarda kendi halkına en iyi hizmeti sunmaya çalışan bir Belediye Başkanı’yım.  Her zaman doğruluktan, dürüstlükten ve adaletten yana olan; hırslı, azimli, çalışkan ve kararlı bir yapıya sahibim.

B: Bugüne kadar erkeklerin olduğu başkanlık koltuğuna oturdunuz bu nasıl oldu ve nasıl bir başkandır?

İGE: Ben bu konuda şanslı bir belediye başkanıyım. Doğup büyüdüğüm, sokaklarında oynadığım, denizine girdiğim memleketimin; 119 yıllık tarihindeki ilk kadın Belediye Başkanı olarak seçilmek, benim için evladıma bırakacağım en büyük miras... Halen hem ailem hem annem ve babam Karaburun’da yaşıyoruz. Her mahallesini her köyünü her sokağını tanıdığım bir kent parçası Karaburun… İlçenin bir kızı olarak yaklaşık iki senedir sürdürdüğüm görevimde, kadın olmaktan kaynaklanan herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Bilakis avantajlarını yaşıyorum. Hemşehrilerimden ilçeme kadın eli değdiğine yönelik çok güzel ve olumlu geri dönüşler alıyorum. Yaşadığımız sorunlar ise genel olarak tüm yerel yönetimlerin ortak sorunlarından farklı değil. Bunların başında elbette kaynakların yetersizliği geliyor. 11 bin kişilik nüfusa uygun kaynak tahsisi alırken pandemi ile kışın 30 binden fazla, yaz aylarında ise 200 bini aşan kişiye hizmet vermek zorunda oluyoruz. Karaburun, nüfusu itibarıyla İzmir’in 30 ilçesi arasında en küçüğü olmasına rağmen; 434 kilometrekarelik yüzölçümü ile en büyük ilçelerden biriyiz. Bu kadar dağınık bir sorumluluk sahasında hizmetlerimizi en yüksek kalitede yurttaşlarımıza ulaştırmak gibi zorluklarımız yok değil. Kamu kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak çalışanlarımız ile birlikte üreterek, bu sorunları aşmanın yollarını arıyoruz. Çünkü biz şikâyet eden değil, çözüm bulan, bulamıyorsa yaratması gereken bir makamda oturuyoruz.

Mordoğan ve Karaburun Belediyelerinde üç dönem Belediye Meclis Üyeliği yaptım. Siyasetin ve yerel yönetimin hep içindeydim. Hemşehrilerimin ve partimin bana vermiş olduğu güven ve destekle, hep hizmet etmek istediğim Karaburun’um için bu yola adım attım. Hareketli, yerinde duramayan, ortak akılla, şeffaf yönetim anlayışıyla, hızlı karar aksiyon alıp uygulayan bir yöneticiyim. Atom karınca diyorlar bana, her an her yerden çıkabilirim karşınıza. Hemşehrilerimle doğrudan teması seviyorum. Genelde sahadayım. Her zaman doğrudan halkının yanında olan, parti gözetmeksizin tüm hemşehrilerime hizmet vermek, memleketime yararlı olmak tek isteğim…
B: İlkay Girgin Erdoğan nasıl bir eş, nasıl annedir?

İGE: Aile bağları güçlü olan bir aileden geliyorum. Aynı zamanda meslektaşım olan eşim Teoman beye ve kızıma Doğa’ya çok düşkün olduğumu herkes bilir. Her alanda her işe yetebilen biri olarak yoğun bir çalışma içerinde olsam da ailem her zaman önceliğimdir. Vaktim olduğu sürece akşam yemeklerini mutlaka ben yaparım. Bir masanın etrafında akşam yemeğinde bir arada olmak bizim için çok önemli. Yaklaşık 2 yıldır çok fırsatımız olamasa da…

B: Hobilerinizden –fobilerinizden bahseder misiniz?

İGE: Denize kıyısı olan bir yerde doğup büyüdüğüm için öncelikle yüzmeyi çok seviyorum. Temiz doğasında yürüyüş yapmayı, sokak hayvanlarıyla iç içe olmayı severim. Evde de kızım gibi olan Terrier Maltese cinsi bir köpeğimiz var, evde olduğum zamanlar mutlaka yamacımdadır. Kitap okumak ise olmazsa olmazım. Şu anda hobilerime hiç fırsat kalmıyor.
Eskiye merakım çoktur, eski koltuk takımları, eski biblolar, antikalar… Çöpte bile olsa alır temizler, yaptırır, değerlendiririm. Karaburun Başkanlık Binası’ndaki antika mobilyaları sokaktan bulduk, değerlendirdik, şimdi ise herkesin çok dikkatini çekiyor, çok beğeniliyor.
Fobi demeyelim ama nane ve fesleğen alerjim var. O yüzden dışarıda yemek yiyorsam mutlaka yemeklerin içinde ne olduğunu sorarım.
B: Hedeflerinizi öğrenmek isterim…

İGE: Bölgemizin, sadece 3-4  ay değil 12 ay hareketli olan bir bölge hâline gelmesini istiyoruz. Turizmin ve özellikle agro turizmin geliştirilmesi ile ilgili çok önemli projelerimiz bulunuyor. Karaburun’un doğal dokusunu bozmadan ekonomik imkânlarını arttırarak tersine göçü sağlamak, tarih ve doğal güzelliklerini öne çıkartacak turizm,  tarım ve hayvancılık ile sürekli gelişen ilçe haline gelmesini sağlamak en önemli hedefimiz. Bölgede yetişen yerel ürünlerin tanıtımı ve markalaştırılması ile ilgili yaptığımız çok önemli çalışmalarımız bulunuyor. Keçi Peyniri Mandırası, Zeytinyağı Fabrikası bölgede yaptığımız önemli yatırımlardan. Mandalina İşleme Tesisimizi de önümüzdeki yıl faaliyete geçireceğiz.

Kadınlar, gençler ve çocuklar her zaman önceliğimiz. Kadınların çalışma hayatına katılması, el harçlıklarını kazanmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Nergis Kafe’de ve tesislerimizde, Karaburun Keçi Peyniri Mandırası’nda, Zeytinyağı fabrikamızda, toplu taşımada, Karaburun örnek bahçede, üretici pazarları ve gece pazarlarında, antika pazarımızda, fuarlarda kadınlara iş sahası üretiyoruz. Semt evleri ve işlikler kurduk mahallelerimizde. Seramik Atölyesi, Spor Salonu, Mesleki Beceri Kursları kadınlarımız için yaptığımız çalışmalardan bazıları. Çocuklarımız için Masal Evi’ni hizmete açtık, Karikatür Kursları, Yelken Kurslarımız var pandemi nedeniyle biraz ara versek de… Gençlerimiz için Spor Kulübümüz bu yıl içinde faaliyete başlayacak.
Yaşlılarımızı da unutmadık. İlçemizde ikamet eden vatandaşlarımızın üçte biri 65 yaş ve üzerinde. Yakın zamanda Evde Bakım ve Sıcak Yemek hizmetine başlayacağız.

İlçemizin en önemli problemleri arasında altyapı sorunu geliyordu. Pek çok kez ifade ettim: Görev süremin sonunda fosseptik sorununu aşmış bir Karaburun hedefliyorum. İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte ilk aşamada Mordoğan’ı alt yapı ve arıtma sorunundan kurtarıyoruz. Önümüzde yıl ise Karaburun ilçe merkezinde da süreç başlayacak. Karaburun Merkez’de modern bir pazaryeri ve otoparka da inşallah kavuşacağız.
B: Toplumsal Hayatta Kadının Yeri ile ilgili düşünceleriniz nedir?

İGE: Kadınlarımızın toplumsal yaşamın her alanında etkin roller üstlenmesi, girişimci olması,  çocuklarını topluma hazırlaması, eğitmesi, ailede sağlıklı bir ortamın kurulmasında önemli rol oynaması hayati önemde…  Atatürk’ün ifadesinde yerini bulduğu şekli ile “Bizler erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburuz” diye düşünüyorum. Kadının Türk toplumundaki yeri yalnızca ev ile sınırlı olamaz. Bu konuda ülkemiz maalesef hak ettiği yerin çok gerisinde…

B: Eğitimde fırsat eşitliği?

İGE: An itibarıyla ülkemizde ortalama eğitim seviyesi sekiz yıl dahi değil. Şayet ülkemizi kalkınmış ülkelerin çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak istiyorsak, mutlaka evrensel ölçekte kabul gören bir eğitim sistemini uygulamak zorundayız. Ama bunlar da yeterli değildir. Kadınlarımızın daha çok ve daha etkin şekilde işgücüne katılmasının şart olduğunu düşünüyorum.

B: Siyasette kadının yeri?

İGE: Kadınların siyasal haklarını kazanmaya başladıkları 19’ıncu yüzyıldan bu yana geçen süreç, bize kadınların siyasete katılımının ve parlamentoda temsilinin artarak ilerlediğini göstermektedir. Ülkemiz bu alanda pek çok gelişmiş ülkeden  çok daha önce kadınlarına seçme ve seçilme hakkı vermiş bir ülke. Bu vizyonu kuşkusuz Cumhuriyet devrimine borçluyuz.
Bu çerçevede, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların yetki, karar alma süreç ve mekanizmalarına katılımı büyük önem taşımaktadır. Kadının her düzeyde yönetime etkin katılımını sağlanmadan, karar alma süreçlerine toplumsal cinsiyet ana yaklaşımı yerleştirilmeden kalkınma ve çağdaşlık hedeflerine ulaşılamayacağı açıktır. Bu gereklilik hem ulusal siyaset hem de yerel siyaset için geçerlidir.   
B: Çalışan Kadınlar-Kadın girişimciliği?

İGE: Kadınlar girişimcilik yoluyla kendi ekonomilerine, toplumlarına ve istihdama önemli katkı yaratmaktadırlar.  Türkiye’de mevcut kadın girişimci sayısının yüksek olmadığını görüyoruz. Oysa kadınlar topluma refah getirmek için büyük bir potansiyele sahip, bu nedenle kadın girişimciliğini teşvik etmek çok önemlidir.

Bir kadın Belediye Başkanı olarak kadın girişimcilere destek olmak amacıyla iş alanları yaratarak, kadınları üretime teşvik ederek, ürettikleri el emeği ürünlerinin tanıtımını yaparak yeri geldiğinde satın alarak, yeri geldiğinde satmaları için faaliyetlerde bulunarak girişimci kadınlarımıza bir nebze de olsa katkı sağlamaya çalışmaktayım.
Kadınların çalışma hayatına katılması, el harçlıklarını kazanmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Nergis Kafe’de ve tesislerimizde, Karaburun Keçi Peyniri Mandırası’nda, Zeytinyağı fabrikamızda, toplu taşımada, Karaburun örnek bahçede, üretici pazarları ve gece pazarlarında, antika pazarımızda, fuarlarda kadınlara iş sahası üretiyoruz. Semt evleri ve işlikler kurduk mahallelerimizde. Masal Evi, Seramik Atölyesi, Spor Salonu kadınlarımız için yaptığımız çalışmalardan bazıları.

B: Çocuk gelinler ile ilgili düşünceleriniz?

İGE: 2021 dünyasında Atatürk Türkiyesi’nin hâlâ böyle bir sorunla yüz yüze olmasını inanın anlayamıyorum. Hem bir kadın hem de bir hukukçu olarak, bu sorunun çözümünün çok zor olmadığını düşünüyorum. ocuklarımızın dedeleri yaşındaki adamlarla evlendirme rezilliğine gerçekten son vermek istiyorsak, reşit olmayan kızlarımızın imam nikâhı ile evlenmelerine yasaklama ve ağır hapis cezası getirilmemiz gerekiyor.

Erken yaşta yapılan evlilikler çocukta; fiziksel, ruhsal, eğitim başarısızlığı ve toplumsal gelişimini engelleyen bir takım sorunlar oluşturmaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilerek gelin edilme durumunun arka planında sosyokültürel ve ekonomik sebepler, toplumun gelenek ve görenekleri, değer sistemleri, dini inanışların çarpıtılarak yaşatılmaya çalışılması vb. gibi birçok faktör bulunmaktadır.  Bu konuda toplumda uç verecek zihniyet değişikliğinin sağlanması ve ailelere, kanun koyuculara, din alanındaki görevlilerin doğru yönlendirmesine, kamudaki görevlilere hatta eğitimcilere dahi eğitim verilerek ataerkil toplum bakış açısını yenilemeye ihtiyaç olduğuna inanıyorum.
B: Kadına taciz, şiddet ve kadın cinayetleri?

İGE: Kadının, doğuştan gelen en temel haklarına erişimini kısıtlayan, cinsiyete yönelik fiziksel ve psikolojik açıdan zarar görüp acı çekmesiyle sonuçlanan her türlü uygulama ve davranış, kadına yönelik şiddetin farklı versiyonlarıdır. Yaşam kaynağı olan kadınlarımız, hayatlarına korku ve güvensizliği sokacak her türlü davranış, uygulama ve hareketten korunmalı; cinsiyetten bağımsız, insan olmaktan gelen temel hakları güvence altına alınmalı, toplum ve dünya genelinde bu konuda kalıcı bir farkındalık yaratılmalıdır.  Ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddetin dozu korkutucu oranda artıyor.
Kadınlarımıza yönelen her türlü şiddeti kınıyor, toplumsal yaşamın her alanında kadınlarımızın daha fazla söz ve karar sahibi olmasını dilerim.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Mizah yaşamdaki çelişkilerden doğar

Müzik yapmak nefes almak kadar önemli

Hakan Aysev: Benim tek kahramanım Annem

Şeker Ağa konuk

Kendi romanlarımın kapaklarını kendim tasarlayıp yağlıboya tabloya işliyorum

Huzurlarınızda Yücel Erten!

Arşiv