Narlıdere’de “Toprağa Saygı“ Yürüyüşü

  • 0
  • 808
Narlıdere’de “Toprağa Saygı“ Yürüyüşü
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Narlıdere Temsilciliğinin öncülüğünde, Erozyon ile Mücadele Haftası nedeniyle Narlıdere’de "Toprağa Saygı" yürüyüşü düzenlendi.

Yürüyüşe, TEMA Vakfı Narlıdere Temsilcisi Şaziye BEKDOĞDU ve Yardımcısı Adile Bulat SUCU, Narlıdere Belediyesi Meclis Üyesi Yüksel ALEV, Narlıdere Belediyesi Kadın Danışma Merkezi Müdürü Semra PEKTOPALl ve Merkezin Gönüllü Kadınları, TEMAD Narlıdere Şube Başkanı Necmettin AKYÜZ, Kadın Kolları Başkanı Meral ŞAFAK ve üyeleri, ile çok sayıda doğasever katıldı. Narlıdere Kaymakamı O. Aslan CANBABA da yürüyüş için hazırlanan katılımcıların yanına gelerek,  duyarlılıkları için teşekkür etti ve başarılar diledi.

Narlıdere Belediyesinin önünde toplanan doğaseverler, ellerinde dövizlerle Narlıdere Sahile kadar yürüdü. Narlıdere halkı, yürüyüş boyunca doğaseverlere alkışlar ile destek oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Narlıdere Temsilcisi Şaziye BEKDOĞDU, kuraklığın 4 milyar hektardan fazla alanı ve bin 400 milyar insanın hayatını tehdit ettiğini belirtti. Açıklamasında, kuraklık ve erozyona dikkat çeken Şaziye BEKDOĞDU; “TEMA Vakfı olarak su varlıklarının korunması, kuraklık ve erozyonla mücadele edilmesinin devlet politikalarında mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyoruz.
Erozyon, arazi yüzeyinin koruyucu bitki örtüsünden yoksun bulunduğu bölgelerde sıklıkla görülüyor. Erozyona en hassas araziler, bitki örtüsünden en yoksun alanlar olan tarım arazileridir. Dünyada tarım arazilerinin yıllık ortalama 24 milyar tonu, erozyon sebebi ile yok oluyor. Tarım alanlarımızın yüzde 59'unda, meralarımızın yüzde 64'ünde ve orman varlığımızın yüzde 54'ünde erozyon yaşanıyor.

 En yaygın ve etkili erozyon türü olan su erozyonuna Türkiye topraklarının yüzde 90'ı maruz kalıyor. Toprak ekosisteminin en hayati kısmı, toprağın üst kısmıdır. Çünkü bitki beslenmesinde büyük önemi olan organik maddenin biriktiği, ayrıştığı ve su ile birlikte bitkinin köklerine ulaştığı yer burası.
 Türkiye her yıl ortalama 1mm, 10 yılda1 cmtoprak kaybediyor.1 cmkalınlığında bir toprak tabakasının oluşması için en az 300 ile 1000 yıl arasında bir süre gerekiyor. Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor.
Türkiye, tatlı suyunun yüzde 70'ini tarımsal üretimde kullanıyor. Bu suyun yüzde 80'ini tasarruflu olmayan vahşi sulama sistemleri ile tüketiyor. Yüksek oranda su kullanımı nedeniyle topraklarımız tuzlanıyor ve su varlıklarımız hızla azalıyor. Su varlıklarının sürdürülebilir olmayan kullanımı ve iklim değişikliği gibi insan faaliyetinden kaynaklı etkiler hem kuraklığın sıklığını ve şiddetini artırıyor hem de yağış rejimlerini değiştirerek ani yağışların artmasına neden oluyor.” dedi.

 Kuraklığın, toprağın yani toprak içindeki yaşamsal döngünün bozulmasına neden olduğunu vurgulayan Şaziye BEKDOĞDU, “Bozulan toprak, erozyona karşı daha hassas hale geliyor. Ani yağışlar ise, toprağın su erozyonu ile akıp gitmesine neden oluyor. Bitki örtüsünün zayıf olduğu alanlarda ise daha fazla su erozyonu yaşanıyor.” diyerek açıklamasını bitirdi.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

İkinci dönemin ilk adımı: Esnaf Masası

Urla’da yeni dönemin ilk meclis toplantısı

Ekmek” teşekkürü

Mutluluğu Çekiyorum

Gaziemir’de şenlik zamanı

Anadolu bitkilerini koruyan kısa film yarışması

Arşiv