Nil bebek suda doğdu

  • 0
  • 729
Nil bebek suda doğdu
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

İzmirli bir çocuk annesi Ezgi Altınay (32),  ikinci bebeği Nil’i suda doğurdu. Pek çok kadın sancı çekmemek için sezaryen isterken, ilki gibi ikinci bebeğini de normal doğumla ancak suda dünyaya getiren, genç anne, “Suda doğum daha kolay, daha az sancılı oldu. Bebeğimi suda kendi kendime doğurdum. Bu müthiş bir deneyim. Her bebek bir mucize, ben de bu muciye an ve an tanık oldum, onu ilk suyun içinde kucağıma aldım. Çok güzel bir şey yaşadım”dedi.

CESUR ANNE

Bir firmada pazarlama uzmanı olarak çalışan Ezgi Altınay ile İnşaat Mühendisi Burak Altınay’ın (34) ilk kızları Naz, 13 Şubat 2013’te dünyaya geldi. Naz bebek sağlıkla büyürken, anne Altınay ikinci bebeğine hamile kaldı. Naz bebekte olduğu gibi hamilelik sürecini İzmir Kent Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Namık Demir’in kontrolünde sürdüren Ezgi Altınay, Eylül’ün son günü muayeneye geldi. Hamileliğinin 37. haftasını dolduran,  normal koşullarda 17 Ekim’de doğurması beklenen Altınay’ın yapılan muayenede rahminin açıldığı belirlendi. Prof. Dr.Namık Demir, doğumun başladığını belirttiği hastasından ertesi gün hastaneye yatmasını istedi. Bebeğin normal doğumla dünyaya gelebileceğini, bir sorun gözükmediğini kaydeden Prof. Dr. Demir, anne adayına alternatif yöntem olarak suda doğumu önerdi. İlk anda tedirgin olan genç kadın, suda doğan bebeklerin daha sakin olduğunu öğrenince kararını verdi, doktorunun önerisini kabul etti. Muayenenin ertesi günü 1 Ekim’de İzmir Kent Hastanesi’ne yatış yapan Ezgi Altınay’ın doğum sancıları başladı. Saat 16.00 sularında doğum için havuza alınan genç kadın, 15 dakika sonra Nil adını verdiği ikinci kızını dünyaya getirdi. Minik kızını kendi kendine doğurduğu havuzda suyun içinde kucağına alan anne Altınay’ın doğum deneyimine de ikinci kez anne olma sevincine de eşi Burak Altınay’da tanık oldu. Baba Altınay anne ile bebeğini birbirine bağlayan kordonu keserken, eşini de kutladı.

 

MÜTHİŞ BİR DENEYİMDİ

 

Suda doğum yapma konusunda hiçbir fikir ve düşüncesi  yokken, ikinci kızını farklı bir deneyimle dünyaya getiren ve sonuçtan çok memnun olduğunu söyleyen Ezgi Altınay,duygularını şöyle dile getirdi:

“ Doktoruma çok güveniyorum. İlk kızımda da doktorum Namık Demir’di. Naz’ı normal doğumla dünyaya getirmiştim. Epidural anestezi ile belden uyuşturulma yapılmıştı. Nil’İ de normal doğumla dünyaya getirmek istiyordum. Muayeneden sonra normal doğuma alternatif olarak doktorum suda doğumu önerdi. İlk başta tedirgin oldum. Doktorumun anlattıklarının dışında iİnternete girip bilgi edindim. Suya doğan bebeklerin daha sakin, huzurlu olduğunu öğrendim. Ve kararımı verdim. Kızım 3210 gram ağırlığında, 50 santimetre uzunluğunda, sağlıklı doğdu. İlginç rastlantı, adını da suyu çağrıştıran Nil koyduk. Suda doğum müthiş bir deneyim. Suyun içine oturunca insan rahatlıyor,  sancın hafifliyor.Acısız değil ama normal doğum kadar sancı çekmiyorsun. Su rahatlatıyor gerçekten. Normal doğumu doğum masasında yaparken bir şey görmüyorsun, doktorun müdahalesini de görmüyorsun. Suda ise her anı görüyorsun, yaşıyorsun. Yani kendi kendime doğurdum. Doktor havuzun yanına oturuyor, size direktif veriyor, suyun içinde her şeyi siz idare ediyorsunuz. Mucize gibi bir şey, kendiniz doğuruyorsunuz. Doktorum karnı ittirmede ve bebeği çıkartırken müdahale etti. Bebek suya doğdu, çok rahattı.  Kucağıma suda aldım. Su rahatlatıyor gerçekten. Bebeği de rahatlattığını söylüyorlar, gerçekten kızım ç ok sakindi. Hiç ağlamadı. Göbek kordonunu kesip kucağıma verdiler. Tavsiye ederim.” 

İki kızının da doğumunda eşinin yanında olup güç veren baba Burak Altınay, “Eşim suyun içinde eski sistem evde ebeyle doğuruyormuş gibi kendi kendine çatır çatır doğum yaptı. Eşimin cesareti ve dayanıklılığına maşallah. Suya girdikten 15 dakika sonra bebeği kucağımızdaydı” dedi.

 

HER ANNE ADAYI SUDA DOĞUM YAPAMAZ

Öte yandan suda doğumum normal doğum için bir alternatif olduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Jinekoloji Profesörü Dr. Namık Demir şunları söyledi:

“Doğum insan neslinin devam için önemli bir olay. Farklı ortamlarda farklı şekillerde yapılıyor. Büyük kısmı vajinal yolla gerçekleşiyor. Yüksek riskli olan, doğum kanalının uygun olmadığı durumlarda sezaryen tercih edilebiliyor. Daha doğal ortamda doğum yaptırabilir mi, sorusuna cevap aranıyor. Tıp, gebenin devamlı yatarak doğum yapması değil de ayakta yapması, çömelerek yapması, doğum sırasında hareketli olması gibi arayışlar içinde. Suda doğum da bunlardan biri. Suda doğum ilk kez Rusya’da uygulandı, annenin rahatlamasını sağlayan bir yöntem. Anne ıkınma dönemindeyken özel ısıtılmış su içine giriyor. Eşinin de bulunduğu bir ortamda ebesi ve hekimiyle birlikte doğumu anne kendisi yapıyor. Hekim anormal bir durum olursa müdahale ediyor. Su ortamında ıkınma daha rahat oluyor. Daha keyifli bir süreç oluyor. Suda doğum diğer yöntemlerden üstündür, diye bir mesaj yok ama bu bir alternatif, buna da ancak gebelerin az bir yüzdesi uygun oluyor. Suda doğum olması için gebeliğin sağlıklı olması lazım. Bebeğin çok iri olmaması gerekiyor. Annenin sistemik hastalığı olmamalı. Doğum kanalının uygun olması, annenin ve bebeğin sağlıklı olması, doğum ağrılarının kendiliğinden başlaması gerekir.”


YORUM YAZ
Diğer Haberler

Geleceğin bilim insanı lise öğrencileri tıp projeleriyle yarıştı

İZSU'da bayrak değişimi

Güne Fen İşleri Şantiyesi'nde başladı

Çelikkaya ailesinin acı günü

İlk tadıma tam not

Kınık'ta Coşkulu kutlama

Arşiv