Prof. Dr. Hasan Mert, Yakın Tarihin Bilinmeyenlerini Anlatacak

Sevilen tarihçi Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Mert, Radyo Ege Kampüs’te  “Tarihten Anekdotlar ” programı ile tarihin tozlu sayfalarında kalan ilginç hikâyeleri dinleyenlerle paylaşacak.

  • 0
  • 817
Prof. Dr. Hasan Mert, Yakın Tarihin Bilinmeyenlerini Anlatacak
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Sevilen tarihçi Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Mert, Radyo Ege Kampüs’te  “Tarihten Anekdotlar ” programı ile tarihin tozlu sayfalarında kalan ilginç hikâyeleri dinleyenlerle paylaşacak.
Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEMM) bünyesinde 100.8 frekansından yayın yapan “Radyo Ege Kampüs” yeni yayın dönemine hızlı başladı. Tarihi herkese sevdiren hoca olarak tanınan Prof. Dr. Hasan Mert, yeni yayın dönemine iddialı başlayan “Radyo Ege Kampüs”te tarihin bilmeyenlerine dikkat çekecek.
Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Çok etkileyici bir üslupla konuşan Prof. Dr. Hasan Mert, yapacağı programla tarihin bilinmeyenlerine ışık tutacak” dedi.

Programın içeriği ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Hasan Mert, “Radyo Ege Kampüs bugün sadece Ege Üniversitesinin değil adeta İzmir ve çevresini kapsayan bölgesel bir radyo konumunda. Bu itibarla programlarımızın da geniş bir dinleyici kitlesine ulaşacağının bilincinde olarak tarih hakkında ilgi çekici konuları paylaşacağız. Elbette bunları bir ders gibi değil ama gerçeklerden taviz vermeden anekdotlar eşliğinde aktaracağız. Bu yüzden “Tarihten Anekdotlar” başlığını uygun gördük. Formatına gelince; dinleyicilerin kesinlikle sıkılmayacakları bir tarzda en fazla beş dakikayı geçmeyecek sohbet tadında programlar hedefliyoruz. Bu yüzden program hafta içi her gün saat 13:00’de yayınlanacak. Niçin böyle bir program hazırlama ihtiyacı hissettiğimize gelirsek; toplum olarak tarihe ilgimiz her zaman üst düzeyde, ama okul dersleri arasında ise en az sevilen dersler arasında tarih yer alıyor. Bunu akademik tarihçiliğin popülerleşememesiyle açıklayabiliriz. Bizde bu programla tarihimizi özellikle gençlere ve       halka sevdirmeye, merak uyandırmaya çalışacağız” dedi.

“Ülkemizde tarihçilik dünya standartlarında yapılıyor”
Üniversitelerin ve tarih alanında araştırmalar yapan bilim insanlarının sorumluluklarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Mert, “Ülkemizde tarihçilik dünya standartlarında yapılıyor. Bu alanda gelişmiş ülkelerden hiç de geri de değiliz. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar çoğunlukla akademik çevrelerle sınırlı kalıyor. Üniversitenin halkla arasında bir engel bulunmaması lazım. İnsanlara sorduğunuzda tarih konulu filmleri, dizileri izliyor, romanları okuyor. Ama bilimsel eserlere ulaşabilen çok sınırlı. Şimdi bilim insanı meslektaşlarımız üniversitedeki sınıflarda elli dakika ders anlatıp, ‘Ben görevimi yaptım, maaşımı hak ettim. Benden bu kadar’ diyerek odasının kapısını kapatmamalı. Dışarıda size ulaşmaya çalışan, farklı konulara merak duyan kitleler var. Onlara bir şekilde ulaşmak gerekiyor. Medya bu anlamda çok önemli bir işleve sahip. Yani tarihçi akademisyen ile halkın arasındaki engeli kaldırabilecek yegane güç iletişim kanallarının kullanılması olacaktır” dedi.

Tarihe meraklı ve bu alanda çalışma yürütmek isteyen öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Mert,  “İnsanlar bireysel hayatlarında hareketlerini nasıl tecrübelerine göre planlayıp uyguluyorsa, tarih de  bizim kolektif hafızamızdır. Sadece işi tarihçilik olanların değil herkesin ihtiyaç duyacağı bilgileri sunar. Çoğu kez farkında olmayız ama yaşamımızı yönlendiren kararları bu bilgiler ışığında alırız. Dolayısıyla mesleği, kariyeri, sosyal statüsü ne olursa olsun tarih herkesin ilgileneceği ve faydalanabileceği bir alan sunuyor. Elbette her işte olduğu gibi tarihi bilgisinde de güvenilirlik aranması gereken ilk özellik olmalı. Ne yazık ki farklı alanlarda olduğu gibi tarihçilikte de pek çok spekülatörler çıkabiliyor. Konuları kendi amaç ve ideolojileri uğrunda çarpıtabiliyorlar. Bunlar karşısında uyanık olunmalı ve akademik tarih formasyonuna sahip kişilerin kaleme aldığı eserlere itibar edilmeli. Aynı şekilde tarih meraklıları son okuduğu kitabın tesirinde kalmadan sonuna kadar sorgulayıcı ve araştırıcı olmalıdır. Bu şekilde merak duyduğu ve araştırdığı konu daha zevkli hale gelecektir” diye konuştu.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Sahipsiz hayvanlara acil müdahalede örnek işbirliği

İzban'dan seçim günü 14 ek sefer

Başkan Soyer’den mübadillere ziyaret

Folkart Carrera en iyi spor salonu

Pir Sultan Abdal Yaşam Vadisi Narlıdere’ye çok yakışacak

Gençlere özel sayı

Arşiv