Sağlıkçılar terörü lanetledi

  • 0
  • 499
Sağlıkçılar terörü lanetledi
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi tarafından İzmir Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi Hastanelerinde gerçekleştirilen eyleme katılan sağlık çalışanları terörü lanetledi. Vatandaşların da katıldığı eylemde konuşan Şube Başkanı Yasemin Zengin, "Bu vahim tablo, terör politikalarının ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” dedi

Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi, İzmir Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi Hastanelerinde PKK terör örgütününü lanetledi. Sağlık çalışanlarının yanı sıra vatandaşların da katıldığı eylem, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Eylemde hayatını kaybeden şehitler anıldı. Eylemde açıklama yapan Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, bugüne kadar teröre verilen şehit sayısı ve son üç ayda terörün geldiği noktaya dikkat çekti.

“PKK, KÜRTLERİN HANGİ HAKKINI SAVUNMAKTADIR?”
Açıklamasında milletçe topyekün kenetlenmenin vaktinin geldiğini vurgulayan Zengin, “Terör örgütü eylem ve uygulamalarıyla en büyük zararı Kürt kökenli vatandaşlarımıza vermiştir. Kürt kökenli vatandaşlarımızın terör örgütü PKK hangi hakkını savunmaktadır sorarız sizlere? Kendilerinden olan yöre insanı Diyarbakırlı doktorumuz Abdullah Biroğul ve hemşire Eyüp Ergün’ü katlederek, hastaneleri basarak, Kürt ve yöre halkı insanını ambulansla hastaneye götürürken ambulans kaçırarak, yol keserek, sağlık hizmeti almasını engelleyerek mi Kürt halkının hakkını aramaktadır. Eğer PKK Kürt terör örgütü olsaydı, Kürtlere, yöre halkı ve yöreye zarar vermezdi. Her zaman ifade ettiğimiz gibi yine diyoruz, PKK Kürt değil Türkiye’yi ve Türk halkını bölmeye çalışan, bin yıllık kardeşliğimize zarar vermeye çalışan batı destekli Ermeni terör örgütüdür” ifadelerini kullandı.


“TERÖRİSTLE PAZARLIK YAPILMAZ”
Zengin, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Teröristle pazarlık yapılmaz. Ülkeyi yöneten sizler siz ne yaptınız? İleri demokrasi, yeni Türkiye safsatalarıyla, İmralı'daki caniye, bebek katiline her türlü imkanı verdiniz, yandaşlarıyla Oslo’da, Habur’da, Dolmabahçe’de ve pek çok yerde görüşmeler yaptınız, yaptırdınız, meydanlarda terörist başının mesajlarının okunmasına izin verdiniz, övgüler yağdırdınız, ayaklarının altına kırmızı halılar serdiniz. Çözüm süreci dediniz megri megri diye birlikte şarkılar söylediniz. Öldürülen korucuları basından gizlediniz, çözüm sürecine zarar vermesin diye terör örgütünün yaptığı her türlü olumsuzlukları haber yasağı getirerek milletten gizlediniz. Halbuki onlar hiç silah bırakmadı, yol kesmeye vatandaşlara tehdit etmeye devam etti. Yapılanmalarına hiç ara vermedi, dağdaki teröristler şehirlere yerleşti. Bu aşamada siz askerimizin, polisimizin elini kolunu bağladınız. Teröristin üzerine giden güvenlik güçlerine soruşturmalar açtınız. Milletimizin aklı yokmuş gibi, bir takım kişileri AKİL adam ilan ederek, bu yüce millete akıl verdirmeye çalıştınız. Ay yıldızlı bayrağımızı o toplantılara almadınız.”


“ÇÖZÜM SÜRECİ HİÇ OLMADI”
Ülkede çözüm sürecinin hiç olmadığını savunan Zengin, “Bu dönemde terörü, kuluçkaya yatırdınız, biri on yaptınız, teröristleri güçlendirdiniz. Bizler çözüm sürecinin yanlış olduğunu ifade ettik. 'Terörle müzakere değil, mücadele edilir', 'Çözüm değil, ihanet süreci' derken, bizlere vebalıymışçasına yaklaşanlar, o gün bizleri ötekileştirenler, maalesef bugün bizim dediğimiz noktaya geldi. Keşke siz haklı çıksaydınız. Terör bitseydi. Anaların gözyaşları dinseydi. Polislerimiz haince ensesinden vurulmasaydı. Çocuklar 'hangisi benim babam' diye şehit cenazelerine koşmasaydı, şehit analarının bakışları göğsümüzü delip geçmeseydi. Ancak uygulama ve söylemleriniz, etle tırnak gibi kaynaşmış olan bin yıllık kardeşliği, bu milleti ayrıştırmaktan başka bir işe yaramadı. Dün bir siyasi partiye terörden, kandan besleniyor diyenler, bugün aynı söylemleri kendiniz ifade etmektesiniz. Dün barış diyenler, bu gün savaş demektedir” açıklamalarına yer verdi.

“HAREKETE GEÇİLMELİ”
Yetkililerin bir an önce üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizen Zengin, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Hangi siyasi parti, kurum, kuruluş, kişi siyasi rant elde etmek adına terör eylemlerine direkt yada dolaylı destek veriyorsa Allah onları Kahhar ismiyle kahreylesin. Teröriste, terörist demeyen, askerlerimizle dağdaki eşkıyayı aynı kefeye koyan, asker polis şehit edilirken ses çıkarmayıp, teröristler öldürülüyor diye barış blokları oluşturanlar bilsinler ki ihanet içerisindedirler. Devletin askerine, polisine silah çeken Molotof atan hiçbir teröriste hoşgörü gösterilemez, gösterilmemelidir. Ve bugün analar ağlamasın diye başlatılan bu sürecin bir yutturmacadan ibaret olduğu artık çok net ortadadır. Türk Milletinin çözüm süreci adı altında yıllardır oyalandığı hainlerin ise bu süreçte mevzi kazandığı bir kez daha anlaşılmıştır. Yetkililer arık üzerine düşeni yapmalı 'Terörle müzakere değil, mücadele' yolunu benimseyerek toprağa düşen şehitlerimizin kanını yerde bırakmamalıdır.”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Başkan Mustafa Turan mali durum tablosunu paylaştı

Bayraklı, halkın belediyesidir!

Alaçatı Ot Festivali coşkuyla başladı

“Maratonİzmir” için geri sayım başladı

ilk resmi ziyaret mezun olduğu üniversiteye

Baharı Başkan Mutlu’yla karşıladı

Arşiv