Konak Belediyesi tarafından Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi'nde dünyanın en büyük soykırımı olarak kabul edilen 11 Temmuz Srebrenica Katliamı'nın 16. Yılı anısına Gazeteci- Yazar Vecdi Altayın Neden, Zaşto, Why? İsimli fotoğraf sergisi ve konferansı gerçekleştirildi. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartanın evsahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Karşıyaka eski belediye başkanı Cihat Türsen, Kuzey Kıbrıs Konsolosu Mustafa Evran, Boşnak vatandaşlar ve çok sayıda davetli katıldı. Konukların yakalarına üzerinde mavi kelebekli rozetler takıldı. Rozette katliamın tarihi yazıyordu.
Sergiyi açan Gazeteci-Yazar Vecdi Altay konferansta yaptığı konuşmasına Mermi isimli yazınını okuyarak başladı. Altay, Aktütün'de çocuklardan biri, elinde tuttuğu boş mermi kovanlarını gösteriyor ve, "Biz burada bunlarla oynuyoruz..." diyordu. Çocuk her yerde çocuktur. Bosna'daki çocuklar ile Aktütün'deki çocukların ortak noktaları, mermi kovanlarının oyuncak olduğu. Minicik ellere sığan mermi kovanlarının neden orada olduğunu, minicik yüreklerin anlaması mümkün mü?... Altay savaşa dair çarpıcı açıklamalarıyla devam etti: Yakın tarihimizin en büyük katliamı, soykırımı olarak kabul edilen Bosna Hersek-Srebrenica katliamından bahsediyoruz. Katliamının üzerinden tam 16 yıl geçti. Bu tarih, insanlığın insan olma imtihanını kaybettiği tarihtir. Bu tarih, insan hakları ve küresel barışçı kuruluşların maskelerinin düştüğü tarihtir. Ve bu tarih, BM, AB ve daha birçok kuruluşun bittiği tarihtir. 1300 gün süren savaş sonrası ortaya çıkan gerçekse, binlerce insanın artık hayatta olmadığıdır. İnsanlık ve dünya ülkeleri ne yazık ki sınıfta kalmıştır. 21. yüzyılda ve Avrupa'nın göbeğinde çocukların oyuncakları, sokaklarda buldukları boş mermi kovanları olmuş. Savaşta, 300 binden fazla insan öldürüldü, 150 bin kişi gazi oldu ve yaralandı. Her gün ortalama 329 bomba şehri vurdu. Bosna'da yasayan (Bosnak, Sırp, Hırvat) çocuk nüfusunun yarısı öldü, yaralandı, evinden sürüldü ya da başka sebeplerle direk savaştan etkilendi. Sadece Srebrenica'da 11 Temmuz 1995 tarihinde Sırplar tarafından yapılan kıyımda 8 bin 372 silahsız Boşnak erkeği katledildi. 2011 yılına kadar, toplu mezarlardan cesetlerin 3 bin 749'u çıkarıldı. 1991'den bu yana 4 milyon kişi mecburen yer değiştirmek zorunda kaldı, evini terk etti. Sistematik olarak savaş boyunca 20 binden fazla Boşnak kadınına ve kızına Sırp güçleri tarafından tecavüz edildi. Daha ne söylenebilir ki?
Duygu dolu konuşmanın ardından Altay, kendisine sergiyi açarken fotoğraf desteğinde bulunanlara, İzmir Bosna-Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneğine, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartana teşekkür ederek, bundan sonra böyle savaş ve acılar yaşanmaması dileğinde bulundu.
Genç Boşnaklar Derneği İzmir Temsilcisi Vasfiya Safiç ise katliamın 16. yılı nedeniyle katledilen 8 bin 372 erkek için İzmirden ayakkabı topladıklarını ve 8 bin 372 çift ayakkabıyı İstanbul Taksim Meydanında sergileyerek Birleşmiş Milletlerin (BM) ve Dünyanın dikkatini bu katliama çekmek olduğunu söyledi. İzmirlilerin bu konuda çok duyarlı davrandığını belirten Safiç, BM katliamı hala kabul etmedi. Bu bir katliamdır. Adalet istiyoruz ve adalet için bugün burada bir adım atmış olduk. Her zaman kardeşlik yaptığınız için teşekkür ediyoruz. Bu katliamı unutmadık, unutturmayacağız dedi.
Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan da BMni suçlayarak, BM Avrupanın ortasında bir Müslüman güç olsun istemedi. Bu nedenle savaş sırasında Sırplara giden tüm destek ve yardımlara göz yumarken Saraybosnaya gıda yardımını bile sokmadı. Saraybosnayı güvenli bölge ilan ederek ve Sırplara destek vererek bir anlamda katliama göz yumdu. 11 Temmuz 1995 İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. Bu toplantıları sevgi, dostluk, barış için yapmalıyız. Katliamın yıldönümünde dünyaya barış ve sevgiyi yaşatalım istedik diye konuştu.
MAVİ KELEBEĞİN SIRRI
Tartan konuklara dağıtılan rozette ki mavi kelebeğin öyküsüne de değindi. Tartan sözlerine şöyle devam etti: Srebrenicada savaştan sonra toplu mezarlar aranıyor ancak yerleri tespit edilemiyor. Katliamdan sonra bölgede o güne kadar hiç görülmemiş çiçekler çıkıyor. Kelebekler bu çiçeklere konmaya başlıyor. Mavi kelebeğin konduğu yerler kazıdığında toplu mezarlar çıkıyor. Kelebek nereye konsa altından cesetler çıkıyor. Böylece toplu mezarların bir kısmı bulunuyor. Srebrenicadaki inanışa göre Mavi Kelebek mezarların yerini belirliyor.
Srebrenicadan çarpıcı karelerin yer aldığı 40 tablo, 70 fotoğraf ve iki objenin yer aldığı sergi 18 Temmuza kadar Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezinde gezilebilecek.