Tahtacı Kültür Eğitim Kalkınma ve Yardımlaşma DernekleriGenel Başkanı ve türkülerin usta sesi, bağlama virtüözü YolcuBilginç, AKP hükümetinin sanat ve eğitim politikalarını eleştirerek, 'AKPHükümeti büyük bir aymazlık içerisindedir. Maalesef AKPnin iktidarda olduğu 11yılı aşkın süre içerisinde, TRT ve Kültür Bakanlığı Halk Müziği Korolarına üveyevlat muamelesi yapılmış ve yapılmaya da devam etmektedir. Sebebi bir türlüanlaşılmayan nedenlerle de kadro açılmamaktadır. Tüm bunların yanısıra Konservatuarmezunu gençlerimize pedagoji formasyonu verilmediği için, ayrıca ilaveten biryıl daha kaybettirilerek formasyona tabi tutulmakta, bu uygulamalarla da işsizliğin kucağına terk edilerek, onların türkü barlarda meze olmalarınaseyirci kalınmakta ve çözüm üretilmemektedir. Oysa ki Halk Müziğimiz ve HalkŞiirimiz sadece Anadolu köylüsünün kırsaldaki kültürü olmaktan çıkmalı, şehirinsanlarının da tüm yönleriyle tanıması gereken bir kültür halinegetirilmelidir dedi.
Hükümet Sanattan ve Sanatçıdan Korkuyor
Sözlerini, hükümeti sanattan ve gerçek sanatçılardankorkmakla suçlayarak devam ettiren Yolcu Bilginç, "Yakın coğrafyamızdabüyük vahşetler var, katliamlar yaşanıyor. Şiddete, savaşa maruzbırakılmış çocuklar, kadınlar var. Ülkemiz hemen yanı başımızda yaşanansavaşlardan dolayı ciddi bir tehlike altındadır. Cumhuriyetimiz de, laiklik de,çocuklarımızın geleceği de, sınırlarımız da, tehlike altındadır. AKP hükümetihal böyleyken geleceğimize, özümüze sahip çıkarak, bölgemizden, Anadoludanbarışın ezgilerinin tüm dünyaya yankılanmasına destek vereceğine, ön ayakolacağına sanatçıyı ve sanatı yok sayıyor. Üç beş dönek ve yalaka şarkıcıylasahnede şarkı söylemekle sanat politikası olmaz görüşlerini dile getirdi.
Bu Yanlıştan Dönülmeli Özümüze Sahip Çıkılmalı
AKP Hükümetine sanat politikalarını gözden geçirmesi için deçağrıda da bulunan usta sanatçı Bilginç konuşmasını şöyle sürdürdü;
'Buradan Başbakana, Kültür Bakanına, Milli Eğitim Bakanınasesleniyorum. Eğer gerçekten samimiyseniz sanat politikalarınızı tekrar masayayatırın. Sanatın, Türk Halk Müziğinin ve Halk Şiirlerimizin önündeki tümengelleri kaldırın. Basit bir örnek veriyorum; Konservatuardan Halk Müziğimezunu her arkadaşımızı bir köye tayin edip, o köylerde kendi türkülerimizi veçalgılarımızı öğretmelerine imkan verilirse, proje geliştirilse ve kadrolaraçılırsa ülkemizde kardeşliğe, hoşgörüye, bilgiye ve aydınlanmaya dair çokbüyük değişimlerin yaşanacağı kesindir. Çünkü o türküler ki, içlerindedin-vicdan-sevgi-dostluk-aşk-çevre-doğa dahil tüm konuların işlendiği birkültür dersidir. Kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın kafalarının bezlerleörtülmesi mi daha önemli, yoksa o kafaların içlerinin kültür, sanat, türkü iledoldurulması mı? Bu konu çok ihmal edilmiş, edilmekte ve ilgiye muhtaç vaziyetteönümüzde durmaktadır. Bu nedenle ilk-orta-lise gibi yeni nesillerimiziyetiştiren okullarımızın içine, eğitim müfredatlarına türküleri, sazımızı,bağlamamızı, Karacaoğlan, Yunus, Aşık Veysel, Mahsuni Şerif ve Pir Sultan Abdalgibi şiir ustası ozanlarımızı mutlaka sokmalıyız. Bu kadar usta ozanın,şairin yaşadığı ülkemizde, o kadar rezil şarkı sözleri piyasada hakim olmaktaki, içler acısı. Yine acı bir örnek ortadadır. Dünyanın en zenginarkeolojik sahası olan Anadoluda, arkeoloji mezunu gençlerimiz işsiz, ne yazıkki hal böyleyken tüm kazılar 60-70 yıldır yabancılar tarafından yapılmakta.Olacak şey değil. Elimizin altındaki değerleri göremeyen veya görmezden gelenzihniyet terk edilmelidir artık. Bu canım kültürü kendi ellerimizle yok etmek içinyarışmaktayız. İşte tam da burada insan Nerede O Köy Enstitüleri? demektenkendini alamıyor. Ülkemizin gelecek nesil vatandaşlarını yetiştirmeklegörevli Milli Eğitim Bakanlığı bıraksın zorunlu din dersleri için kendiniparçalamayı, halk türkülerimizi ve halk şiirimizi zorunlu ders olarak ilanetsin. Halkın, emeğin, güzelliğin, sevdanın, sevginin, özgürlüğün,hoşgörünün, dayanışmanın şiirleriyle, türküleriyle yetişecek olan yeninesil, tüm kavgalara, tüm ayrışmalara, bölünmelere dur diyecek, savaşları, cehaletikaranlığa gömecektir.'