Ukrayna'da Doğdu, Atatürkçü Oldu..

İren Beste Özerk İzmirli bir kadın girişimci… Uzun yıllar lojistik ve dış ticaret sektöründe çalıştıktan sonra Atatürk’ün “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözünden etkilenerek, KOSGEB desteği alarak kendi işini kurmuş.

  • 0
  • 586
Ukrayna'da Doğdu, Atatürkçü Oldu..
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

İren Beste Özerk İzmirli bir kadın girişimci… Uzun yıllar lojistik ve dış ticaret sektöründe çalıştıktan sonra Atatürk’ün “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözünden etkilenerek, KOSGEB desteği alarak kendi işini kurmuş. Polonyalı anne ve Rus babanın kızı olarak Batı Ukrayna’da doğmuş, Polonya’da büyümüş, üniversite zamanında sporcu ve öğrenci lideri olmuştur.  Şimdi İzmir’de yaşıyor ve hemen her İzmirli kadar Atatürkçü ve kendine ait otomobil bakım markası da var, üstelik ofisi de Halil Rıfat Paşa’da…

Nerelisiniz ve hikayenizden bahseder misiniz?
Ben Ukrayna’da doğdum, annem Polonyalı, babam Batı Ukraynalı Rus. Babaannem ve dedem İkinci Dünya savaşında Macaristan’da tanıştılar ve babam 1945’te Lviv’de doğdu. Evimizde hep sevgi ve saygı vardı, çünkü kültür mozaiği içinde büyüdük. Ev en sevdiğim kütüphaneydi. Benim üç anadilim var (üç farklı kültür diyebilirim) Lehçe, Rusça ve Ukraynaca. Onlar dışında tabi ki İngilizce’de ana dilim gibi. Biraz da İtalyanca ve İbranice (o bölgede arkadaşlarımla konuşacak kadar ) İki alanda yüksek öğrenimim var. Psikolojik felsefe ve Gazetecilik ve Televizyon. İlk eğitimimi Polonya’da, ikincisini de Moskova’da aldım. Okul yıllarımda kütüphanelerde çok zaman geçiriyordum, sporu da hiç ihmal etmedim. Liderlik vasfına sahip bir öğrenciydim. Hayatımda en ilginç dönem ve en heyecanlı zamanlardı diyebilirim. Türkiye’ye gelmeden önce Rusya’da bir TV kanalında muhabirlikten yöneticiliğe kadar görevlerde bulundum.

Yolunuz İzmir’e nasıl düştü?
Televizyon zamanlarında Rusya ‘ya iş yapmaya gelen Türklerle tanıştım pek çoğuyla arkadaş olduk. Belli bir zaman sonra onların sayesinde Türkiye’ye geldim. Türkiye’yi hep merak ediyordum. Hürrem benim hemşerimdi, belki o nedenden, değişiklik peşindeydim. Antalya’da farklı Turizm Holdinglerinde satış danışmanı olarak görev yaptım. Arkadaşlarımdan (Çoğu ODTÜ mezunu olan) büyük destek gördüm. O dönemde hep İngilizce konuşuyorduk , Türkiye’ye aşkım o zaman doğmaya başladı: Türk folk dansları, Türk Klasik Müziği, bağlama,Türk Tarihi, Zeki Müren, Yeni Türkü ve tabiî ki Rakı,Balık ,Roka ,Türk yemekleri. Yani yeni bir Dünyam oluştu. İzmir’e gelişim bir rehber arkadaşım sayesinde oldu. Arkadaşım İzmirliydi ve sürekli İzmir’i övüyordu. Çok farklı bir kent olduğunu ve herkesin istediğini İzmir’de bulabileceğini söyledi. İstanbul’u o dönemde zaten seviyordum ve biliyordum ama İzmir’i hiç görmemiştim. Ben  ikizler burcu olduğum için çok meraklıyımdır. Yeniliğe ve öğrenmeye hep açığımdır. ‘Sen orda yaşamalısın’ tavsiyelerine daha fazla kayıtsız kalamadım ve İzmir’e taşınmaya kendim karar verdim.

İzmir’i anlatıldığı gibi buldunuz mu?
Söylenenden fazlasını buldum. Türkçem o zamanlar çok iyi olmadığı için, zorlanırım diye düşünüyordum. Ama İzmir’de istediğim gibi yaşamaya ve istediğim dili konuşmaya başladım. Önce Mavişehir’e taşındım sonra Bostanlı’ya. Ben tam bir Karşıyakalıyım yani 35,5. Kariyer olarak da başarılı arkadaşlarım sayesinde İzmir’de geniş bir çevrem olmaya başladı. Tanıştığım herkesten büyük destek gördüm ve bu beni çok etkiledi.

Peki kentteki insanları nasıl buldunuz?
Bunu şöyle yanıtlayayım. Hiç unutmadığım bir olaydı. İzmir’i pek bilmiyordum. Arkadaşlarım Çeşme’ye davet etti. Ben de Bostanlı’dan arabalı vapura bindim, ama nasıl gideceğimi bilmiyorum. Ben de vapurda sordum nasıl gidebilirim diye. Yaklaşık 10 aile seferber oldu, beni Çeşme’ye götürmek için. Ben içlerinden seçmek zorunda kaldım. O kadar şaşırmıştım ki. Almanya’da yaşayan bir aile çıktı. Çok güzel bir sohbet olmuştu. Yabancı ülkelerdeki Türkiye karşıtı propagandaları hep duymuştum ama ben Türk insanından hep güler yüz ve yardım gördüm. Hiç unutmam bir gün taksiden inerken Mavişehir’de cüzdanımı düşürdüm ve farkında değildim. Cüzdanımda ciddi miktarda döviz vardı. Hiç tanımadığım bir çift beni telefonla arayıp, ‘’kusura bakmayın cüzdanınızı bulduk ve size ulaşmak için cüzdanı kurcalamak zorunda kaldık. Lütfen gelin cüzdanınızı size teslim edelim…’’ dediler. Kamera şakasında gibi hissettim, ama şimdi biliyorum ki bu durum gerçek bir İzmirli davranışı: Dürüst, samimi, saygılı, yardımsever...

İzmir’de yabancı olmak nasıl bir durum?
Şimdi benim başka yabancı arkadaşlarım da var. Kendi dillerini konuşuyorlar, kendi müziklerini dinliyorlar, kendi televizyonlarını ve gazetelerini okuyorlar. Ben öyle yaşamıyorum. Ben burada İzmirli gibi yaşıyorum ve kendimi öyle hissediyorum. Benim memleketim artık İzmir. İzmir’de eksiksiz yaşıyorum. Hobilerimi devam ettirebiliyorum: filateli (pul koleksiyonu), kitap okumak, Türk müziği dinlemek ve tabiî ki olmazsa olmaz spor. İzmir dopdolu bir sosyal hayatım var diyebilirim. Ailem ve arkadaşlarımla zevkli zaman geçiriyoruz. Hayata pozitif bakışım ve esprili odaklı yaşayışım sayesinde, benim için İzmir’de her şey daha güzel olmaya devam edecek.
 
Kadın girişimci olmadan önce ne iş yapıyordunuz?
2005’ten beri Horoz Lojistik’te CIS bölge başındaydım. Direk üst yönetime bağlı çalışıyordum. Deniz yolu üzerinden İthalat-ihracat ve lojistik operasyonunun başındaydım. Yurt içi ve yurtdışında çok seyahat yaptım. Networküm çok geniş oldu. Horoz Lojistik sayesinde çok güzel tecrübeler edindim. Eski meslektaşlarımla ve yönetim ile ve Taner Horoz Beyle hala görüşmekteyim.
 
KOSGEB’le nasıl tanıştınız?
Benim kendi işimi yapmak istediğimi bilen arkadaşlarım KOSGEB’ten bahsettiler. Karşıyaka Belediye’sinin açtığı kurslara gittim. Çok zevkli ve arkadaşça ortamdı. Katılım belgesi aldım, iş planı hazırladım ve hibe hakkı kazandım. Dış Ticaret şirketi kurdum. Tabi ki bu yolun zorlu olacağının farkındaydım ve tüm zorluklara hazırdım.
 
Şu anki işiniz çok farklı, otomobil sektöründe…
Evet dış ticaret danışmanlığı yapıyor ve  ithalat ihracat ve lojistikle uğraşıyordum. Ancak ailem halen Rusya’da otomobil bakım sektöründe faaliyet göstermekte. Bir nevi aile mesleği. Dış ticaret konusunda tecrübelerimden faydalanmak istediler. Ben de Japonya’da şu an çalıştığımız firmayı buldum. Şu an İzmir’de oluşturduğum markanın ürünlerini önce Rusya’da sert iklim koşullarında denedik. İyi sonuç alınca ben İzmir’de kendi markamı kurmak istedim.

Şu an gerçek Japon Nano teknolojik ve diğer rakiplerinden daha makul fiyatta müşterilerimize sunduğumuz yüksek kaliteli oto bakım ürünlerimiz mevcut. Ürünlerimizin hammaddesini ithal ediyoruz ve ihtiyaca göre paket halinde sunduğumuz ürünlerimizi İzmir’de üretiyoruz. Türkiye’deki tedarikçilerle çok iyi ilişkilerimiz var. Hem biz hem onlar hem de ülkemiz kazanıyor. Planlarımız gelişiyor ve şu an yeni anlaşmaları imzalamaktayız. Sadece Japonya ile değil Ruslarla ve Almanlarla ses getireceğine inandığım yeni bir projemiz var.

LENİN HAYALCİ, ATATÜRK GERÇEKÇİ!

Sosyalist bir ülkeden geldiniz, bu gün görüşleriniz nasıl?

Sovyet döneminde okuduğum için Lenin’in kitapları hepsi ezberimde. Ancak pek çok ülke görmüş ve iki lideri de ayrıntılı olarak okumuş birisi olarak şunu söyleyebilirim Lenin’i hayalci, Atatürk’ü gerçekçi buluyorum. İki liderinde yaptıkları ortada fakat Atatürk’ün daha kalıcı bir eser bıraktığını düşünüyorum. Ben tam anlamıyla kendimi Atatürkçü olarak kabul ediyorum. Atatürk planladığı hemen her şeyi gerçekleştirmiş bir lider. Her şeyi zamana ve mekana uygun yapmış fakat geleceği de düşünmüş. Atatürk benim için her zaman bir ilham kaynağı olmaya devam edecek…

Son olarak İzmirli kadınları nasıl buluyorsunuz?
İzmirli kadınları güzel, neşeli ve akıllı kadınlar. Arkadaşlarımı çok seviyorum. Mesela arkadaşlarımın anneleriyle sohbet etmeye ve onların yemeklerine bayılıyorum. Eski hanım efendilerin müthiş esprileri ve hatırlarından büyük zevk alıyorum. Keşke o dönemde yaşasaydım…
Ayrıca işim gereği hem stajyer ve hem çalışan pek çok İzmirli kadınla mesaim oldu. Ben hep öğrenmeye açığım ve bilgimi ve tecrübemi paylaşmayı seviyorum.
İzmirli kadınlar bence kendi ayakları üzerinde durmak için daha fazla çaba sarf etmeliler. Erkeklerden normalden fazla beklentiler içerisinde olduklarını gözlemledim. Kendi güçlerinin daha fazla farkına varmalılar.
Mutlu olmak başarılı olmak benden birkaç tavsiye….
 

  •          Kendi kendinize yetebilir olmalısınız
  •          Küçük şeylerle de mutlu olabilirsiniz
  •          Empati kurmaktan çekinmeyin
  •          Sorumluluk sahibi olun
  •          Her şeyin temelinde saygı vardır unutmayın
Son olarak bütün hemşehrilerime sevgiyle kalın diyorum…
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Sahipsiz hayvanlara acil müdahalede örnek işbirliği

İzban'dan seçim günü 14 ek sefer

Başkan Soyer’den mübadillere ziyaret

Folkart Carrera en iyi spor salonu

Pir Sultan Abdal Yaşam Vadisi Narlıdere’ye çok yakışacak

Gençlere özel sayı

Arşiv