Aday Balbay: Ayıp, Yakışmıyor!

  • 0
  • 323
Yazı Boyutu:


Arkadaşımız, meslektaşımız Mustafa Ali Balbay.

Kalemine sadık, inancı sabit, fikirleri net siyasetçi-yazar.

Düşüncelerinden ötürü hedef oldu, “Hükümeti Düşürmeye Teşebbüs” iddiasıyla hücreye tıkıldı.

Demir parmaklıklar ardında savaşımını sürdürdü.

Milletvekili seçildi, özgürlüğüne kavuşamadı.

Anayasa Mahkemesi’nce “hakkının ihlal edildiği “ görüşüyle tahliyesine karar verildi.

 
          ***

Cezaevinden çıktıktan sonra gözdeydi, gündemdeydi.

Her gittiği yerde küçük mitingler oluşurdu.

CHP’nin parlayan yıldızıydı.

Üyesine, delegesine güvendiği için aday belirlemede ön seçim istedi.

En çok oyu topladı, liste başı oldu, 7 Haziran ve 1 Kasım’da milletinin vekili olarak sandıktan çıktı.

 

          ***
 

Genel tablo onu mutlu etmiyordu.

Bir şeylerin değişmesi gerektiği inancıyla “Partinin yönetimine talibim” dedi, genel başkanlığa soyundu, kurultay hazırlığına başladı.

Ama eskinin ışıltısı, alkışı, kalabalığı bir anda yok oldu.

Rüya gibi.

Yalnızlığı hissetti, çevresi ıssızlaştı.

Kendi kendine sordu:

“ Bir yerde yanlış mı yaptım”

Kendini savundu:

“ Demokratik hakkımı kullanıyorum… Liderliğe aday olamaz mıyım”?

 

             ***

Siyasetin kitaplarını yazmıştı.

Ama uygulama farklıydı.

Parti içi güç vardı…

Parti içinde güce kaymalar, tapmalar başkaydı.

Dün yanında olanlar, tek tek mazeretsiz kayboluyordu.

Hep yazdığı gibi…

“Politik vefa” soyuttu, gerçekten uzaktı.

 

            ***
 
Dün isyan etti:

“ Kongre tarihi yaklaştıkça farklı tutum ve eylemlerle karşılaşır oldum… Kılıçdaroğlu tek aday gibi gösterilmeye çalışılıyor”

Açıkça vurguladı:

“ Kurultay delegelerine tez canlı ve tekin olmayan telefonlar ediliyor”

Kırgın ve kızgındı:

“ Hak ve özgürlükleri savunan, eşitliği isteyen parti olarak bize yakışmıyor… Çok ayıp”

 
          ***

 
Yine de inançlı.
Aday olması için kurultay delegesinin yüzde 10’unun yazılı önerisini alması lazım.

Henüz isimler toplanmadı.

“ Sorun yok, oranın üzerinde imza ile aday gösterileceğimi gördüm” diyor.
 

       ***

 
Sevgili meslektaşım…

Görmekle olmuyor.

İnanmakla bitmiyor.

Delegeleri sevip-saymakla mutlu sona erişilmiyor.

Ortadaki oyunun adı; Politika!

Hele koltuk kavgası ise…

Akıl sır ermiyor.

 
          ***

Önce tepedesin…

Sonra diptesin!

YORUM YAZ
Arşiv