Geceboyu Süren Muhabbet

  • 0
  • 521
Yazı Boyutu:

Derdin sahibi; Buca’da ilköğretim okulu öğretmeni. İsmi, bizde saklı.

Derdi; cep telefonunu değiştirmiş.

Başına gelmedik kalmamış.

Evinin mutfak masrafını iki aydır cep telefonuna…

Teknolojik deyimle, GSM şirketine ödüyor.

Kahrederek, küfrederek.

Derdini anlatamayıp, çare bulamadığından…

Düzene isyan ederek.

           *

Kalemiyle şöyle yazmış:

“ Öğretmenim, kamu tarifesinde numaram var.

 Her ay standart 29 TL ödüyorum. Otomatik olarak banka hesabımdan para (XXXX) adına tahsil ediliyor.

Aralık ayında faturam 229 TL geldi. Nedenini sordum: “ GPRS” dediler. Telefonumun internete bağlı olduğunu söylediler. Cihaz değişince sistemin otomatik internete açıldığını anlattılar”

            *

Devam ediyor:

“ Koskoca şirket, tüketicinin onayını almadan numarasını internete açması, vatandaşı kandırmak, emeğini sömürmek değil midir? Ben istemedim ki!  Maaşlı insanın telefonlu internet lüksü olabilir mi?

Ocak ayı faturası 222 TL geldi. Bir yılda ödeyeceğim fatura bedelini, iki ayda aldılar”

         *

Şikâyete gitmiş, “ödeyeceksin” demişler.

İnternet, GPRS ne varsa engellenmesini istemiş, şimdi sonucunu bekliyor.

Bu arada aklına gelmiş.

Ayrıntılı döküm listesi istemiş.

Bir de ne görsün?

Gece yarısı uykuda, gün içinde derste olacak saatlerde hep internette dolaşmış.

Tepkisini, “ Bakanlık, bu koşullarda bana soruşturma açması,  görevimden alması gerekiyor” diye dile getiriyor.

Bana da göndermiş.

İnceledim; uyumadan, yemeden, içmeden…

İnternette sörf yapması lazım!

               *

Geçen hafta, gıyabımda kesilen trafik cezasını yazmış;

“ İtiraz boşuna, kırdım boynumu, ödedim paramı… Tıpış, tıpış… Kuzu, kuzu…” diyerek bitirmiştim.

O yazıdan esinlenmiş.

“ Ben daha kuzuyum” diyor.

“ Üstelik korkarak, acı meleyen cinsinden… Sizin gibi özgürlüğüm yok.  Devletin memuruyum, sistemin suskunuyum” gerçeğiyle ağzını açamayacağını açıkça ifade ediyor.

               *

Gelelim meseleye.

Reklamlara milyonlarca TL akıtıp, kendilerini sanal büyük gösterme çabasındaki cep telefonu şirketlerine.

GSM operatörlerine.

Gerçek büyüklük; kıstırdığın, seninle mücadele edemeyecek abonenin parasını gırtlağına basarak almakta değil…

Adaletli davranmaktır.

Bu durumda ha almışsın, ha çalmışsın!

Ne fark eder?

Fark etmiyorsa…

Bu düzen böyle gider!

                     ***********

Yazar notu: Bilinen üç GSM operatörü var. Duyarlı olanın felsefesi, temsilcisi, abonesine karşı sorumluluk hissi varsa, faturaları sunabilirim. Belki yakalanacak duyarlılıkla, sevgili öğretmenim gibi başkaları bıçak altına yatırılmaktan kurtulur!

YORUM YAZ
Arşiv