Samimiyet…

  • 0
  • 346
Yazı Boyutu:

Samimi niyet.
İç’ten niyet.
İçten gelip hiç işlenmeden dökülüveren niyet.
Net, saf, duru ve yalansız şekliyle…
 
              *
 
Her türlü ilişkide aranan erdemdir.
Her kişiye ayrı ayrı yaratılmaz.
Ayrı zamanda da sergilenmez.
İstendiği zaman kurulumu yapılan internet değildir.
Eğer varsa…
Vicdan gibi benlikte taşınır.
Aslı zor bulunan histir, çakmaları çoktur.
Bu nedenle…
Gerçekliğinden en kolay şüphe edilendir.
 
                  *
Samimiyetine güvenmediğiniz her hareket ürperti verir.
El sıkma, gülümseme, kahkaha, sohbet, söylem, eylem.
Bir boy aynasıdır.
Değerini bilerek kullanana huzur kaynağıdır.
Misli ile karşılık verilirse sizden mutlusu yoktur.
Her kişi hak ettiği ve hissettirdiği kadar yaşar bu güzelliği.
 
               *
Felsefeyi bir olaya dayandıralım.
Daha doğrusu ağızdan çıkan cümlelere.
Sonra bir daha düşünelim.
Bir daha tartalım kelimeleri.
Karar verelim:
Düne kadar olanı…
Bugün sergilenen samimiyeti.
 
               *
 
Karşıyaka ve Çiğli’de üst geçit açılış törenleri.
Hayırlı bir iş yapan Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kürsüden halka hitap ediyor.
“ Belediyeyi sekiz senede Türkiye’nin en borçlu…
Kredibilitesi en düşük…
Müteahhitlerin parasını geç alacak diye ihaleye girmediği bir kurumdan…
Bugün Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri haline getirdik.”
 
              *
Alkışlar ve “ İzmir Aziz’dir, Aziz kalacak” sloganları.
 
               *
Yaşayan geçmiş dönemin iki Büyükşehir Başkanı’ndan ses çıkmadı.
Mevcut Başkan’ın biri arkadaşı, diğeri partilisi.
Siyasi nezaketlerine saygı duyarım.
Ama…
Aramızda olmayan bir isim var.
Sekiz yıl öncesi koltukta oturan…
Lafa göre; ülkenin en borçlu, kredisi en düşük, kimsenin ihaleye girmediği kurumun başında olan…
Rahmetli Ahmet Piriştina.
Onun da cevap hakkı herhalde birine düşer.
Bir dostuna, bir kardeşine, bir mesai arkadaşına.
Örneğin bana.
 
                *
O zaman derim ki;
“Ne kadar samimisiniz?”
“Bugüne kadar sözler sahte, davranışlar yalan mıydı?”
Merak ederek sorarım:
“Eğer tablo o gün bu kadar kötüyse, neden bugün söyleniyor?
Siyaset gereği mi, seçim telaşı mı?”
Vatandaş olarak isterim:
“ Dökelim belgeleri, rakamları…
Kimseyi yargılamayalım, kafaları karıştırmayalım.
Her şeyi açık bilanço yapalım.
Şirketleri, kadroları, kar ve zararları”
 
               *
Ve dilerim:
Samimi olmayı.
Samimiyetli davranmayı.
Samimice!

YORUM YAZ
Arşiv