Yakışır Sana İzmirli Olmak!    

  • 0
  • 961
Yazı Boyutu:





Metapeanues Affinis.
 
Kıymetli hocalarımız, adının böyle olduğunu söylüyor.
 
Latince ama sen Hint Okyanusu’ndan gelmişsin.
 
Oraların zenginliği, güzelliğiymişsin.
 
 
 
       ***
 
 
Çok sevimli görüntün var.
 
10-12 santim boyun, yeşile kaçan kabuğun (daha doğrusu zırhın), uzun duyargaların ve altı çift ayağınla farklı bir yaratıksın.
 
Hareketin yavaş, yüzmen zayıfmış.
 
O nedenle…
 
Bir gün kocaman bir gemi, denizden su çekerken seni de içine almış.
 
Belki eşini ve arkadaşlarını da.
 
Biz insanlar, gemiye alınan suya “balast” diyoruz.
 
Batmamak için denge olarak kullanıyoruz.
 
İşimiz bittiğinde tekrar boşaltıyoruz.
 
Bu işlem, İzmir’in körfezinde yapılmış ki…
 
Sen, 7 bin kilometreden buralara taşınmışsın.
 
Birkaç yıl önce de varlığın tespit edilmiş.
 
 
 
       ***
 
 
Körfezin zaman zaman kokan, rengi değişen ılık sularına alıştın ki, üremişsin.
 
Üniversitelerin su ürünleriyle uğraşan hocaları senin için diyorlar ki;
 
“ Sayıları arttı, buraları anavatan gibi kabul etti”
 
Allah razı olsun, bereketi de getirmişsin.
 
 
 
        ***
 
 
Etin çok lezzetliymiş.
 
Bizim buralarda, benzer cinsinin kilosu 60-70 lira.
 
Senin türün bollaşınca, fiyatları düşürmüşsün.
 
Ben görmedim ama etiketi 25-30 TL’ye indirmişsin.
 
Son yıllarda senin gibi iyiliği bize kimse yapmadı.
 
 
 
        ***
 
 
Hele İzmir’i sevmen çok mutluluk verdi.
 
Ege’nin güzel şehri, nedense ne hükümetlerden, ne yerli-yabancı sermayeden ve ne içindeki yatırımcıdan beklediğini göremedi.
 
“Birileri bir şeyler yapsın” diye el açarken…
 
Sen geldin, sefa getirdin, bizleri sevindirdin.
 
 
 
      ***
 
 
 
Artık İzmirlisin.
 
Öyle kabul ediliyorsun.
 
İnşallah simgemiz olursun.
 
Senin isminin başına bu kentin adının konması için başvuru yapılıyor.
 
Onay verilirse, namın değişecek;
 
“İzmir Karidesi”.
 
Sana de, bize de yakışır.
 
Ünün arttıkça, seni başka yerlere satar, para kazanır…
 
En azından,  “rakı-roka-balık” üçlemesinin yeni yıldızı olarak masamızı süslersin.
 
 
 
       ***
 
İzmir olarak buna ihtiyacımız var.
 
Bir zamanlar…
 
Meşhur İzmir çipuramız, lidakimiz, ısparazomuz, trançamız, sübyemiz vardı.
 
Onları hızla yok ediyoruz.
 
Çipura için karada, denizde havuzlar yapıldı.
 
Tadı olmasa da, varlığı yaşatıldı.
 
Şimdi sen geldin, seninle hava atarız.
 
“ Körfezin yeni prensi”
 
Seni üretmedik, şansımızla transfer ettik ama olsun…
 
Geldiğin değil, doğduğun-doyduğun-doyurduğun yer önemli.
 
 
 
      ***
 
 
 
Bakanlıktan müjdeli haberi bekliyoruz.
 
Tamam” derlerse…
 
Artık İzmir Karides’isin.
 
Boş kalplerimizi dolduracak, yeni aşkımız…
 
Damağımızı şenlendirecek tadımızsın!
 

YORUM YAZ
Arşiv