Yazı Boyutu:
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, Türkiyenin 2023 yılındaki hedeflerine ulaşabilmesi için üniversite ve sanayi işbirliğinin şart olduğunu söyledi. Gökçüoğlu, GSYHnın yüzde 3ü oranında pay ayrıldığında Ar-Gede gerçek bir sıçrama yapılabileceğine dikkat çekti.
Bostanlı Rotary Kulübünün İzmir Hiltonda gerçekleştirdiği toplantısında Türkiye Ekonomisinde Üniversite-Sanayi İşbirliği konulu bir sunum yapan Gökçüoğlu, yeni teknoloji üretme noktasında başarıya ulaşan toplumların ekonominin yanısıra siyasal ve sosyal alanda da söz sahibi olma şansını elde ettiğini belirtti. Gökçüoğlu, Bu nedenle de Ar-Geden markalaşmaya, inovasyondan nanoteknolojiye kadar olan her ana başlık çağımızın olmazsa olmazıdır. Ancak şunu da çok iyi biliyoruz ki geliştirilen yeni teknolojiler sanayinin süzgecinden geçtiği taktirde ekonomik birer değere sahip olurlar dedi.
Üniversitelerin teknik kadroları ve donanımlarıyla özel sektörün girişimcilik ruhunun, bilimsel gelişme sürecinin kısaltılması ve sonuca ulaştırılması yönünde çok önemli olduğunu vurgulayan Gökçüoğlu, akademik yükselme için de Alman sisteminin örnek alınarak doçentlik ve profesörlük için öğretim üyelerinin mutlaka sanayi ile birlikte proje üretmesi gerektiğini savundu. İyi kalite kirazın tonu 1500 dolara ihraç edilebiliyorken kalp stetinde aynı rakamın 10 milyar dolara ulaşmasını örnek gösteren İbrahim Gökçüoğlu, bilgi ekonomilerinde GSYHnın yüzde 3ü Ar-Ge faaliyetlerine ayrılırken bu oranın Türkiyede henüz yüzde 1in üzerine çıkabildiğine dikkat çekti ve Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı incelendiğinde katedilmesi gereken çok yol olduğunu görmekle birlikte Ar-Ge gelişim hızında son 5 yılda Çinden sonra ikinci sıraya yükselmemiz de gelecek adına bizleri umutlandırmaktadır diye konuştu.
Çözüm teknoloji üretiminde
Üniversite ve sanayi işbirliğinde ABD, Japonya, Güney Kore hatta Çin gibi ülkelerin mevzuat değişimlerinden finans desteğine ve araştırma enstitülerine kadar birçok önemli başlıktaki yapılanmasından örnekler veren Gökçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye; eğitimi, yeniliği, bilgi ve iletişim teknolojilerini içeren konularda yapısal dönüşümde zaman kaybetmemelidir. Bilgi ve teknoloji üretimi ile artan bir rekabetçi yapı 2023 yılı hedeflerimize bizi daha çok yaklaştıracaktır. Küresel ekonomik yapıdaki değişim, yenilikçi ve rekabetçi bir yapıyı, bu da teknoloji üretimini gerekli kılmaktadır. Finansal kaynaklara ulaşımın güçleştiği, maliyetlerin arttığı ve en önemlisi de firmalarımızın karlılığının eridiği bir süreçte çözüm teknoloji üretiminde yatmaktadır. Türkiyede gerek Ar-Ge gerekse nanoteknoloji politikalarının oluşturulması ve uygulanması safhasında özel sektör-üniversite-sivil toplum işbirliği artarak devam etmelidir. Artan rekabet şartları, izleyen süreçte ortak aklı ve birlikteliği ön plana çıkarıyor. Hep birlikte, kanun ve mevzuatlarımızın da desteğiyle arzu edilen noktaya ulaşabiliriz.
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçüoğlu, yaklaşık 10 yıl sonra ürünlerin yüzde 17sinin nanoteknolojik yapılardan oluşacağı düşünüldüğünde özellikle ekonominin bel kemiği KOBİlerin teknoloji satın alma ya da Ar-Ge birimleri oluşturmalarına katkı sağlamak üzere üniversite ve sanayi birlikteliğini daha etkin işletecek mekanizmaların oluşturulmasını 2023 hedefleri açısından önemsediklerini bildirdi. Ege Bölgesi Sanayi Odasının 1986 yılında Üniversite Sanayi İşbirliği Geliştirme Merkezini (ÜSİGEM) oluşturduğunu, 2000 yılında da bölgedeki üniversitelerle Üniversite Sanayi Koordinasyon Kurulunu (ÜSKK) hayata geçirdiğini hatırlatan İbrahim Gökçüoğlu, üniversitedeki çalışmaların sanayide değer kazanması için başta proje geliştiren öğretim üyelerinin döner sermayeden daha fazla pay alabilmesi olmak üzere önemli çalışmalara imza attıklarını söyledi. Gökçüoğlu, Üniversite ve sanayi işbirliği projelerinden döner sermayeye aktarılan 100 birim kaynağın ancak 17si öğretim üyesine verilirken 6.5 yıllık çalışma sonucu bu oranı ancak yüzde 65e çekebildik. Hedefimiz yüzde 80dir. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulundaki (YOİKK) 5 eylem planından ikisini EBSO olarak biz koydurduk. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde kurduğumuz İlk Adım Ofisinde üniversite öğretim üyeleriyle sanayicileri buluşturduk, projeler yürüyor. Üniversitede not ortalaması 70in üzerinde olan öğrencilerin sanayide 2 bin saat çalıştığı Sanayi Deneyim Sertifikası programımız var. Sonuç odaklı çalışmalar yapıyoruz dedi.
İzmirin markalaşma sürecinde üçüncü sıradaki konumunu koruduğunu hatırlatan Gökçüoğlu, kendine güvenen şirketlerin marka üretmek zorunluluğuna dikkat çekti. Gökçüoğlu, Marka aynı zamanda ülkemizin de değeri. Oradan elde ettiğimiz kazançla yeni yatırımlar yapıyoruz diye konuştu.
Bostanlı Rotary Kulübü Başkanı Tamer Hepağır, toplantı anısı olarak EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçüoğluna plaket ve kulübün flamasını verdi.