Ailem her şeyden önce gelir

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbî Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyeliğinden çiçeği burnunda emekli- Özel Erbayraktar Tıp Laboratuvarlar Grubu kurucusu Prof.Dr. Zübeyde Erbayraktar’da kadınlara özel sayımızın konuğu oldu.

  • 0
  • 1.921
Ailem her şeyden önce gelir
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbî Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyeliğinden çiçeği burnunda emekli- Özel Erbayraktar Tıp Laboratuvarlar Grubu kurucusu Prof.Dr. Zübeyde Erbayraktar’da kadınlara özel sayımızın konuğu oldu. 

Mehmet Kurt: Sevgili Hocam, önce okurlarımıza ve bizimizmirtv youtube kanalı izleyicileri için kendinizi tanıtır mısınız? Prof.Dr. Zübeyde Erbayraktar kimdir?

Zübeyde Erbayraktar: Teşekkür ederim. Ben 1994’te Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum. Aynı üniversitede Tıbbî Biyokimya Uzmanlık Eğitimi’nden sonra ABD Yale Üniversitesi’nde Nöroonkoloji alanında misafir öğretim üyesi olarak üç yıl süresince bilimsel çalışmalarda bulundum. Onkoloji alanında doktora eğitimini tamamladıktan sonra 2011 yılında Doçent unvanını aldım. Nöroonkoloji alanındaki bilimsel projelerimi gerçekleştirirken Nörobilim alanında doktora çalışmalarımı yürüttüm. 2016 yılında Profesör unvanını aldım. D.E.Ü. Tıp Fakültesi Tıbbî Biyokimya Anabilim Dalı’nda öğretim üyesiyim. Özel Erbayraktar Tıp Laboratuvarlar Grubu’nu kurucusuyum. Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Serhat Erbayraktar ile evliyim. İstanbul Amerikan Robert Lisesi’nde okuyan Duygu Erbayraktar ile Koç Özel Lisesi'nde okuyan Fadıl Alp Erbayraktar’ın annesiyim.

 
MK: Çocuk da, Kariyer de yapma söyleminin en güzel örneklerinden birisiniz. Kariyer yap, Allah nazardan korusun iki çocuk doğur ve ülke için yararlı olacak evlatlar yetiştir, bir yandan da işe yetiş, alkış yetmez kutlamak için… Açar mısınız?

ZE: Başarı için, aile ve kariyer arasındaki dengelerin kurulup sürdürülebilmesi çok önemlidir. Mutluluk, bu dengedir.  
 
MK: Peki, Zübeyde Erbayraktar nasıl bir eş, nasıl bir annedir?

ZE: Benim için ailem her şeyden önce gelir. Aile, bir toplumun en önemli yapıtaşıdır. Hayatta sağlıklı, mutlu ve başarılı olabilmenin yegâne temelidir. Sevgi ve saygı çerçevesinde samimi bir iletişimin olduğu, eğitimin ön planda tutulduğu, düzenli, disiplinli ve çok çalışan bir aileyiz biz.  
 
MK: Su soruyu sorup sormama arasında kaldım ama yine de soracağım. Boş zamanınız olabiliyorsa nasıl değerlendirirsiniz?

ZE: Boş zamanlarımı ailem ile birlikte geçirmeyi çok seviyorum. Eşim ve çocuklarımla birlikte müzik eşliğinde kitap okuyoruz, doğa yürüyüşlerine çıkıyoruz, spor yapıyoruz ve mutfakta muhteşem yemekler pişiriyoruz.  
 
Sıra 8 Mart kadınlar günü nedeniyle hazırladığımız sorulara geldi.  
 
MK: Toplumsal Hayatta Kadının Yeri? ile başlayalım.
ZE: Toplumsal hayat dediğimizde, “önce eğitim” diyorum. Bu noktada, toplumun her bireyinin çok önemli bir değere sahip olduğunu vurgulamak istiyorum. Bir toplumu oluşturan kadın ya da erkek tüm bireylerin birbirlerine destek olarak, birbirlerinin eksiklerini tamamlayarak dayanışma içerisinde sinerji yaratmaları gerektiğini düşünüyorum. İşte o zaman, toplumun daha sağlıklı ve mutlu olacağına, daha güçlü değişimlerle ilerlemeyi başaracağına inanıyorum.
 
MK: Eğitimde fırsat eşitliği?

ZE: Eğitim, bir insanın gelişimini tamamlayabilmesi ve sürdürebilmesi için çok önemlidir ve bireylere sunulan eğitim fırsatlarının normal şartlarda aynı olması gereklidir. Ancak, her bireyin eğitimden aynı derecede faydalanamadığını biliyoruz. Burada ailenin eğitim düzeyi, sosyal ve ekonomik durum, bireysel farklılıklar gibi değişik faktörlerin eğitim olanaklarına erişimde önemli rol oynadığını da söyleyebiliriz.         
 
 
MK: Size göre siyasette kadının yeri nedir?

ZE: Kadın-erkek ayrımına katılmadığım için, siyasette insanın yeri olarak değerlendirmek istiyorum. İnsanların, bir problem karşısında farklı bakış açılarından değerlendirme yapıp çözüm üretmeye çalışmaları doğal bir süreçtir. Bu noktada önemli olan bu farklılıklar sayesinde en doğruya, en faydalı sonuca ulaşmaktır.     
 
 
MK: Çalışan Kadınlar - Kadın girişimciliği ile ilgili düşünceleriniz nedir?

ZE: Çalışmak dünyanın en güzel eylemidir. Girişimcilik ise çalışmanın doğal sonucudur. Mevcut ihtiyaçların tespit edilip giderilmeye çalışılması kaçınılmazdır. Değişim, dönüşüm, gelişim ve daha iyi bir yaşam için çalışmak ve girişimci olmak gerekmektedir. Hiçbir şey, çalışmadan ve emek vermeden gerçekleşemez.   
 
 
MK: Çocuk Gelinler ile ilgili düşünceleriniz?

ZE: Bu konuda, sosyokültürel ve ekonomik nedenler gibi birçok gerekçenin arkasına sığınıldığını biliyoruz. Ancak, “çocuk gelin” başlığına bile tahammülüm yok, böyle bir durumu asla ve asla kabul etmem mümkün değil. Düşünsenize, bir çocuğun özgürlüğünü, çocukluğunu yaşama hakkını elinden alıyorsunuz.
 
 
MK: Kadına Taciz, Şiddet, Kadın Cinayetleri gün geçtik artıyor. Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

ZE: Eğitim, eğitim, eğitim. Her türlü kötülüğün engellenmesi için, eğitim şarttır. Eğitim düzeyi ile problemleri çözebilme becerisi doğrudan ilişkilidir. Eğitimli insan, gelişmiş insandır. Eğitimi sadece okuma yazma bilmek veya üniversite diplomasına sahip olmak olarak algılamayın lütfen. Eğitim, bir insanın ruhen, bedenen ve zihnen olgunlaşıp dürüst olmayı, sabırlı olmayı, çalışkan olmayı, disiplinli olmayı, sevgi ve saygılı olmayı, erdemli olmayı becerebilme yeteneğinin geliştirilmesidir.  

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Mizah yaşamdaki çelişkilerden doğar

Müzik yapmak nefes almak kadar önemli

Hakan Aysev: Benim tek kahramanım Annem

Şeker Ağa konuk

Kendi romanlarımın kapaklarını kendim tasarlayıp yağlıboya tabloya işliyorum

Huzurlarınızda Yücel Erten!

Arşiv