Bulaşıcı Hastalıklar ve Tedavileri” tartışıldı

  • 0
  • 1.242
Yazı Boyutu:

EgeÜniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi’nde 12. Sağlık Halk Kongresi’nde“Bulaşıcı hastalıklar ve Tedavi” paneli gerçekleştirildi. Başkanlığını Prof.Dr. Bilgin Arda’nın yaptığı oturuma Prof. Dr. Candan Çiçek, Doç. Dr. TansuYamazhan ve Prof. Dr. Deniz Gökengin katıldı.

“Gripve Aşılanma” konulu sunumunda Prof. Dr. Candan Çiçek, “ Gribe neden olan virüsinfluenza virüsleri olarak geçiyor. A,B,C olarak üç tipe ayrılıyor. B ve Cinsanlarda enfeksiyon yaparken, A ise çok daha geniş bir konak yelpazesinesahip. Kümes hayvanları, deniz canlıları, yaban kuşları gibi canlılarda dabulunabiliyor. Hayvanlarda etken olan influenza tipleri artık insanlara dabulaşıyor. İnfluenza virüsünün yapısından kaynaklanan sürekli kendinideğiştirme özelliği var. İki ayrı virüs birleşip çok farklı bir virüsü ortayaçıkartabiliyor. Böylelikle de bu virüs sanki eski influenza virüslerebenzemediği için hiçbirimiz de o virüse karşı antikor bulamıyor. Bu nedenle de salgınlaroluyor. Salgınlara karşı dikkatli olmalıyız. Hapşırırken, öksürürken dikkatliolmalı, ağzımızı elle değil varsa peçete yoksa kolumuzla kapatmalıyız.Çocuklarda hastalık dönemi yetişkinlere göre daha uzun süreli oluyor. Ayrıcanezle ve gribi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Grip nezleye göre daha ağırgeçen bir hastalıktır ve nezleden çok çok farklıdır. İnsanlarda daha çok 38derece ateş, halsizlik, öksürük olarak görülüyor ve tehlikeli olmasının sebebide zatürreye dönüşebileceği ihtimalidir.  Alınabilecek önlemler arasında ellerin sürekliyıkanması, evde istirahat edilmesi, yakın ilişkiden uzak durulması, başkasınaait tabak, kaşık ve benzeri araçların ayrı kullanılması gerekmektedir. Önlemolarak aşı göz ardı edilmemeli, bu konuda  gerekli hassasiyet gösterilmelidir. Aşı;çocuklarda 6 ay ile 59 ay arasında, yetişkinlerde 50 yaş ve üzeri olanlarda,ayrıca kronik rahatsızlığı olan hastalarda öneriliyor.  Aşı  65yaş ve üzeri kişilere, Yaşlı Bakımevi ve Huzurevi’nde çalışanlara, kronikhastalığı olanlara, 6 ay ve 18 yaş arasında olup da uzun süre astım tedavisigören kişilere Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz  yapılmaktadır. Aşılandıktan sonra bir veya ikihaftanın geçmesi gerekiyor. Aşıyı genellikle Eylül- Ekim ayında öneriyoruz.Özellikle İzmir’ de Şubat ayına kadar öneriyoruz. Mutlaka sağlıklıykenyaptırmamız gerekiyor. En son, grip olduğunuzda lütfen hekime gidin diyereknoktalamak istiyorum” dedi.

SARILIKLILAR VE AŞILAMA
“Sarılıklarve Aşılanma” konulu sunumda Doç. Dr. Tansu Yamazhan, “Ben sizlere iki önemliaşı ile korunulabilir hastalıktan bahsetmek istiyorum. Hepatit A ve Hepatit Bhastalıklarının ortak yanı ikisinin de aşıyla korunulabilir olması. Ama aslındabu iki hastalığın bulaşma yolu, aşılamaları ve akıbetleri birbirinden çokfarklı. Bulaşıcı sarılık dediğimizde özellikle ileri yaş grubunda görüldüğündeönemli kronik tabloyla karşımıza çıkabildiğini ve karaciğer yetmezliği gibi birsebeple hızlıca ölüme yol açabileceğinden bahsedebiliriz. Ama Hepatit Bdediğimiz bulaşıcı sarılık çok daha sinsi seyredilebilen ve kronik Hepatit Bise yıllar içerisinde siroz ve karaciğer kanserine çevirebilen bir hastalık.Hepatit dediğimiz şey karaciğerin iltihaplanmasıdır ve buna neden olan virüsünbir tanesi A Hepatit virüsüdür. Daha önce bu etkenle karşılaşmamış herkesebulaşabilir. Hepatit A, B ve C birbirlerinden farklı virüslerdir. Buvirüslerden bir tanesi ile hasta olma diğerlerine karşı koruyuculuk anlamınagelmez. Aşılanmadığımız sürece ileri yaş grubunda çok daha ağır bir A tipiylekarşılaşabiliyoruz. Hepatit A ve B virüslerinden aşı ve serumla korunmakmümkün. Dünya Sağlık Örgütü aşıyla ilgili hastaların yüksek oranda görüldüğüülkelerde aşılama önermiyor. Orta olarak görüldüğü yerlerde ise çocukluk çağı aşıprogramını öneriyor. Düşük olarak görülen yerlerde ise mutlaka aşıyı önermekte.Hepatit B kan, ter yoluyla, gebe anneden çocuğuna, derideki bir çatlak ya da yaraile temas eden bir damla kan hastalığın bulaşması için yeterlidir. Vücudagirmemişse korunması mümkün olan hastalıktır. Bu da aşıyla mümkündür. Bu konudagerekli hassasiyeti göstermeliyiz. Kişisel eşya kullanımına ve temizliğinedikkat etmeliyiz” diye konuştu.  

AIDS SON AŞAMA
“HIV- AIDS ve Korunma”adlı sunumda Prof. Dr. Deniz Gökengin,  “HIVenfeksiyonu ve AIDS birçok enfeksiyon hastalığıyla kıyaslandığında aslında çokyeni bir enfeksiyon. HIV ile karşılaşmamış bir toplum, bir ülke yok. Herkesi azya da çok etkiledi. Bulaşıcı bir hastalık. Hastalık tanımlandığı andan itibarenhasta ölünceye kadar hekim ile ve sağlık sistemiyle iç içe olmak zorunda.Ekonomik yükü çok fazla olan bir hastalık. Bugüne kadar milyonlarca dolarharcandı. Ama ne yazık ki elde edilen başarı harcananlarla kıyaslandığında sonderece düşük. Yeni enfekte olan kişi sayısı iki milyon civarında ve AIDS’ebağlı ölen kişilerin sayısı da bir milyon altı yüz bin. HIV enfeksiyon HIVadını verdiğimiz bir virüsün yaptığı enfeksiyona verilen isim. AIDS isehastalığın en son aşamasına verdiğimiz isim. Yani HIV ile enfekte bir kişibazen yıllarca bu şekilde yaşayabilir, kendi bile farkında olmayabilir. Ensonda hastalık ilerleyerek AIDS aşamasına gelir. AIDS aşaması hastalığın enağır aşamasıdır ve ölümle sonuçlanır. Ama günümüzde bu aşamaya hiç gelmeden dehastalarımızı yaşatmak artık mümkün. HIV cinsel ilişkiyle bulaşabilir. Ama herilişkide illaki HIV bulaşması diye bir kural yoktur. Kan yoluyla bulaşabilir.Anneden bebeğe bulaşabilir. Gebelerin mutlaka HIV testi yaptırmasınıöneriyoruz. Tokalaşmakla, sarılmakla, aynı kaptan yemek yemekle, hapşırmakla,öpüşmekle bu hastalık bulaşmaz. Erken teşhiste hasta kurtarılabilirken daha geçbaşvuran hastalarda hastalık ciddi boyuta ilerlediği için kurtarılma şansı çokdaha az oluyor. Bazıları ümitsiz bir son görürken bazıları da sonsuz bir ümitgörürler. Biz sonsuz ümit görenlerdeniz.” dedi
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

5 yıl sonra, kalbinin normal atışını duydu

Medical Point, çocuk sesleriyle şenlendi!

Rakiplerini geride bıraktı!

Araç tercihi çevreden yana

Eşrefpaşa Hastanesi’ne ek hizmet binası

Karın ağrısıyla gitti, yumurtalığında tümör ortaya çıktı

Arşiv