DENİZCİLİK VE LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜK BULUŞMASI DEVAM EDİYOR

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Aliağa Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’nin ikinci gün programı kapsamında ‘Uluslararası Ulaştırma Koridorları, Limanlar, Türk Boğazları ve Türkiye’de Yatırım İklimi ve Fırsatları’ konulu panel gerçekleştirildi.
Oturum başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi, Denizcilik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Ali Deveci’nin yaptığı panelde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan Harun Tekcan, Lojistik Alt Yapı Şube Müdürü Çağlar Tabak ve Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener konuşmacı olarak yer aldı.

Uluslararası Liman yönetimi ve lojistik konularının geniş bir perspektifle ulusal ve uluslararası boyutta incelendiği panele kamudan, özel sektörden ve yurt dışından temsilciler ve üniversite öğrencileri katılım gösterdi.

ŞENER: ‘İHRACAT İÇİN YOL BULMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Liman yönetimi ve lojistik konularında bilgilerin paylaşıldığı panelde konuşan Uluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, karayolu taşımacıları olarak limanları da kullandıklarını ifade ederek, Türkiye’nin ihracatla kalkınan bir ülke olduğunun altını çizdi. Şener, “Biz aslında karayolunun önünü açmak için limanları kullanıyoruz. Yaşanan ciddi zorluklar var. Türk ihracatı bugün yol bulmaya çalışıyor ki müşterisine malı teslim etmeyi başarsın” dedi.

UZUN BEKLEMELER VE YÜKSEK ÜCRET EN BÜYÜK ENGEL
Orta Asya koridorunda daha çok ticaret için Hazar Denizini daha etkin kullanmaları gerektiğini ifade eden Şener, Türk araçlarının, Türki Cumhuriyetlere yaptıkları taşımalarda İran yerine Hazar geçişini temel güzergah olarak kullanmak istediklerini ancak bu hattın tercih edilmesinde en önemli iki engelin uzun süreli beklemeler ve yüksek gemi ücretleri olduğunu vurguladı.

ŞENER: ‘İRAN YERİNE HAZAR GEÇİŞİNİ KULLANMAK İSTİYORUZ’
Konuşmasında İran yerine Azerbaycan’ı kullanarak Hazar’ı geçen Ro-Ro gemilerine tarifeli sefer sistemi uygulanması, ücretlerde yüzde 50 indirim yapılması, biletlerin gidiş/dönüş olarak satışına başlanması ve Türkmenistan’daki vize işlemlerinin kolaylaştırılması gibi konuları gündeme getiren Şener, Azerbaycan ve Türkmenistan taraflarının Hazar’ın her iki yakasında limanları ve gemileri olduğunu ifade ederek, “Her iki taraf kendi gemisinden düşük liman ücreti alırken, karşı ülke gemisinden yüksek ücret alıyor. Azeri gemisi için Türkmenbaşı, Türkmen gemisi için Bakü Limanı çok pahalı. Bizim için her iki liman da pahalı. Olan her iki tarafta da yüksek ücret ödeyen Türk tırlarına oluyor. Aynı şekilde Türk araçları Azerbaycan ve Türkmenistan’da yol ücretleri ödüyor. Türkiye bu ülke araçlarından bir kuruş ücret almazken her iki ülke de bizden yüksek geçiş ücreti alıyor. Türk araçlarının, Azerbaycan’da ortalama 400 dolar ve Türkmenistan’da da 650 dolar olarak ödediği geçiş ücreti kaldırılmalıdır” diye konuştu.

 “DIŞ TİCARET HACMİNDE 350 MİLYON DOLARLIK ARTIŞ”
Panelde yer alan diğer konuşmacılardan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Lojistik Alt Yapı Şube Müdürü Çağlar Tabak, Kara limanı ve lojistik merkez konuları kapsamında bilgilerini paylaştı. Lojistik performans endeksleri, Türkiye’deki lojistik yapılanma ve lojistik merkezlerin yer seçiminden söz eden Tabak, “Dünya bankasının oluşturduğu aynı kriterler üzerinden ülkelerin lojistik performanslarını ölçen endekste, Türkiye’nin 3,5 puanla 160 ülke arasında 30’uncu sırada olduğunu açıkladı. Endekslerin hangi ülkelerin yatırım daha elverişli olduğu konusunda ipuçları verdiğini belirten Tabak, “Türkiye ile aynı sınıfında olan ve sıralamada en önde yer alan Malezya ise 3,59 puanla 25. sırada. Ülkemizin bu sınıflandırmanın en ön sırasındaki Malezya’ya yetişebilmesi için ithalatta yaklaşık %14, ihracatta ise %18’lik bir artışın gerçekleşmesi gerekmektedir” dedi. Türkiye’nin lojistik performans endeksinin 2007 yılından 2014 yılına kadar belirli bir artış gösterdiğini de belirten Tabak, “Türkiye’nin dünya ticaret endeksiyle kıyaslı olarak dış ticaret endeksinde, son 5 yılda önemli bir artış söz konusu. Ülkemizin dış ticaret hacminin yaklaşık 350 milyon dolar arttığı gözlenmektedir” şeklinde konuştu.

“YASAL PROSEDÜRLER BASİTLEŞMELİ”
Limanlarla bağlantılı konulardan oluşan konuşmasında Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İşletme ve Gemi Sicil Daire Başkanı Harun Tekcan ise, büyük yatırımlar olan limanlarla, özellikle yasal mevzuatlara değinerek mevzuat konusunun yola çıkıldıktan sonra değil, ilk başta dikkate alınması gereken konu olduğunu belirtti. Oturum başkanı Prof. Dr. Durmuş Ali Deveci ise Liman işletme mevzuatlarının zaman içerisinde prosedürlerinin daha da basitleşmesini umduklarını dile getirdi. Tekcan, lojistiğin başlangıç ve bitiş noktası olarak nitelendirdiği limanların yapılışı ve işletmeye açılmasına ilişkin bilgiler verdi. İşletme izni alınması yönünde kendilerine gelen başvuruları mevzuatlara uygunluk açısından değerlendirdiklerini dile getiren Tekcan, “Mevzuata uyulmadığı başvuru aşamasında anlaşılınca işlerin devlette uzadığı yönünde şikâyetler oluşuyor. Bu problemlerin yaşanmaması için limanların işletmeye açılması konusunda, işletmecilerin süreçlerle ilgili bilgilendirilmesini önemsiyoruz” şeklinde konuştu.