Egel dericiler Genel Kurul'da bir araya geldiler

 

2009’da başlayan Avrupa Birliği ve Amerika’daki ekonomik kriz bütün dünyaya yayılmakta olduğunu ve sektör olarak çok daha fazla ülke ile ticaret yapma yolları aradıklarını ve Japonya’nın bu bağlamda deri ihracatı için önemli olduğunu vurgulayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Galiko, “Şanghay Fuarı ve Hong Kong Fuarı gibi deri fuarlarında yaptığımız tanıtımların yanısıra, Deri Tanıtım Grubu (DTG) kontrolünde daha fazla pazara, yöreye açılmaya ihtiyacımız var. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak Japonya’ya gittiğimizde 70 firma görüşmeye geldi. Daha sonra geçtiğimiz Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz 20 kişilik Japonya Alım Heyeti oldukça ilgi gördü. Önümüzdeki günlerde Japonya’dan gelen heyet tekrar Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılarımız ile buluşmayı talep ettiler. Japon deri ithalatçılarıyla gelişen ilişkilerimiz sayesinde hedef pazarlarımızdan biri olan Japonya’ya yaptığımız deri ihracatını arttıracağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

 

2012 yılı ihracat rakamlarına da değinen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Galiko, ”2012 yılı, 12 aylık ihracat kayıt rakamlarına göre, Türkiye geneli Deri ve Deri Mamulleri ihracatı 2011 yılındaki 1,48  milyar ABD doları seviyesinden 1,61 milyar ABD doları düzeyine çıkmış ve yılı bir önceki yıla oranla yüzde  8,5’lik bir artış oranı ile yılı kapatmıştır. 2012 yılında Birliğimiz üyelerince ise 113,4 milyon ABD doları tutarında bir ihracat gerçekleştirilmiştir. Ege deri ihracatının İzmir Serbest Bölgesi’nden yapılan ihracatı ise 80 milyon dolar rakamına erişmiştir. 2013’ün başından beri sektörümüz iyi bir performans içerisindedir. 2-3 yıldan beri işlenmiş deri ihracatı öncelik kazanmakla birlikte işlenmiş deri ihracatı miktarı her sene yükselerek devam etmektedir.” dedi.

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Genel Kurulu’nda konuşan Jak Galiko, “Türk deri sektörü Avrupa’daki ekonomik krizden dolayı, Türk deri sektöründeki katma değer payına gelen artışlar (işçilik, enerji ve diğer girdi maliyetlerindeki artışlar) nedeniyle zora giriyor. Ham derinin işlenip bitmiş ürün haline gelirken değer paylarındaki yüklerin her sene arttığı bir ortamda, ekonomik krizden dolayı fiyat artışı yapmadan satış gerçekleştirmek mümkün olmamaktadır. Türk deri sanayinin rekabet gücünü koruyabilmesi için daha fazla Ar-Ge, inovasyon, yüksek kaliteli ürün, flexibilite ve düzgün bir hizmet vermesi gerekmektedir” diyerek görüşlerini bildirdi.

Değerli Türk Lirasının ihracat için önemli bir dezavantaj olduğunu belirten Galiko, 2023 hedefine varmak için bu konunun devletimizin ekonomi kurmayları tarafından dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.