Cankurtaran eğitimi olmayanlar telaşla suya atlamakyerine, suda batmayan malzemeleri uzatarak kişinin karaya çekilmesi yönündeçaba harcanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Öğçe, vakit kaybedilmeden de 112acil servis personelinden yardım istenilmesinin yararlı olacağını bildirdi.
Suda en büyük problemin kişilerin paniğe kapılması olduğunukaydeden Doç. Dr. Öğçe, "Kişilerin bağırma ve nefeslerini tutmalarınedeniyle yüzeysel solunum yapıyor. Suya çıkma çabaları nedeniyle de enerjilerinitüketiyorlar. Bu da boğulma riskini arttırıyor. Su kazalarında bir diğertehlike de derin olmayan sulara balıklama atlanmasıdır. Bu nedenle boyunkırıklarına bağlı felç riski yaşanıyor" diye konuştu. Doç. Dr. Öğçe,okullarda zorunlu yüzme eğitimleri verilmesinin yararlı olacağınıbelirterek, su ile şaka yapılmamasının gerekliliğinin çocuklara vegençlere öğretilmesinin sağlanılmasını istedi.
Kişilerin derinliğinden emin olmadıkları sularaatlamamasının önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Öğçe, şunları söyledi:
"İnsanların suya girdikleri göl, akarsu ve denizlerdeeğitimli ve yeterli sayıda cankurtaran bulundurulmalı. Teknelerde yeterlisayıda can simidi ve can yeleği bulundurma zorunluluğu getirilmeli. Bu gibi tedbirler sıkı denetimlerle kontrol edilmelidir. İlk yardımve temel yaşam desteği eğitimleri herkese verilmeli. Kaza meydanageldiğinde ise; kişiye hafifçe dokunarak bilinç durumu değerlendirilmelidir.Kişi hareket etmiyor ama nefes alıyor ise olası kusma durumunda mideiçeriğinin akciğere kaçmasını önlemek için baş ve bedeni yan duracak şekildeyatırılmalıdır. Nefes almıyor ise sırt üstü yatırılıp burnu kapatılmaksuretiyle ağızdan ağıza nefes verilerek hayat öpücüğü de denilen suniteneffüs yaptırılmalıdır."