Artık krizlere daha dayanıklıyız

  • 0
  • 728
Yazı Boyutu:

Dünyada yaşanan sonekonomik kriz sonrasında yılbaşından beri ABD’de dahi 20 kadar irili ufaklıbanka kapatılırken, Türkiye’nin 2001 krizi sonrası özellikle bankacılıksektöründe, yaptığı düzenlemeler sayesinde sarsıcı etkinin daha hafifhissedilmesine yol açtı. Türkiye’de güçlü bir finans sektörü oluştuğuna dikkatçeken İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiDekanı Prof. Dr. İbrahim Attila Acar’a göre Türk halkı gelirini yönetme veistikrarını koruma konusunda başarılı bir konuma geldi.

 

Finans yapısının güçlü olmasının,  ekonomik hareketliliğin devamını sağladığınıifade eden İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Acar’agöre: ”Ekonomide bir hareketsizlik durumu söz konusu değil. Vatandaş çekinmedenkredi alıyor; ticaret yapıyor, kredi alıyor; bireysel ihtiyaçlarını karşılıyor.Bankalar hem ticari hem de bireysel krediler kullandırtarak ekonomidekikilitlenmeye engel oluyor. Kısaca ekonomide yaprak ‘kımıldıyor”

“Bankalar kredi kullanımını kolaylaştırıyor”
Kredilerin açık olduğunu belirten Dekan Prof. Dr. Acar,vatandaşın bankaya gittiğinde paraya ulaşmakta zorluk çekmediğini ifade ederek:“Bugün bir bankaya müracaat ettiğinizde birkaç gün içinde krediniz onaylanıyor.Bankalar kredi kullanımını zorlaştırmıyor; bilakis kredi vermek istiyor”şeklinde konuştu. Bankaların sadece belirsizlik dönemlerinde kredi kullandırtmakonusunda isteksiz davrandığını hatırlatan Prof. Dr. Acar, finans sektörününgücünün yerinde olduğunu belirterek bankacılık sektörünün ilk altı ayda 1trilyon TL kredi hacmine ve 14 milyar TL karlılığa ulaştığını hatırlattı.

“Beklentileriyimserliğe dönüştü”
“Bankacılık sektöründe hal ve gidişat iyi. Dünyada 2007’denberi bankalar batarken bizim büyük bankalarımızın her biri yılda 3’er milyarkar etti. Bu gerçekten çok ciddi bir rakam” diyen Dekan Prof. Dr. Acar, finansyapısının bu kadar güçlü olması hakkında iki önemli hususa işaret ediyor.Prof.Dr.Acar, “Birincisi; bankalar demek ki fon toplayabiliyor, topladıklarıparayı da satabiliyor. Bankalar faizdeki hareketliliğe rağmen krediverebiliyorsa ve vatandaş da talep ediyorsa, daha da önemlisi bankalar kredivermek istiyorsa, gelecekten beklentiler iyimserliğe dönüşmüş demektir” 


“Artık krizlere daha dayanıklıyız”
Prof.Dr. Acar, bu iyimser tablonun ortaya çıkmasında,nüfusun önemli bir kısmını oluşturan orta gelirli kesimin para harcamaktançekinmemesinin son derece etkili olduğunu kaydetti. Atlatılan krizlerle, ortagelirli vatandaşlarımızın gelirlerini yönetmede de maharet sahibi olduğunu,gelirlerinde belirli bir noktada korozyon oluşsa da ihtiyaç anında bunu kredigibi dış finansmanla kolayca çözdüğünün altını çizen Prof. Dr. Acar: “Krizdönemlerinde artık birden gelir kaybına uğrayan, batıp giden bir kitlemiz yok.Olsa da 10 sene 20 sene öncesine göre daha az. Son kriz istatistiklerinebakıldığında evi dağılan, işi bozulan insan kitlesinin azaldığı görülüyor. Bizkrize karşı artık daha dayanıklıyız. Bundan dolayıdır ki insanımızharcamalarında rahat, zor günlerinde dahi tatillerini yapabiliyor,evini-arabasını yenileyebiliyor.” açıklamalarında bulundu.

“Krizlerdeki kararlıve kaygılı bekleyiş ortadan kalktı”
Otomobil piyasasındaki talep artışının ekonomideki sıcakhavaya örnek gösterilebileceğini ifade eden Dekan Prof. Dr. Acar: “MerkeziAlmanya olan bir lüks otomobil firması satışlarını açıkladı. MarkanınTürkiye’deki satışları bir önceki yıla göre yüzde 75 artarken, Rusya’daBelçika’da, İngiltere’de yüzde 15-20 artmış. Aynı markanın Almanya’dakisatışları gerilemiş. Dünyada kriz var, Avrupa’da pek çok ülke ekonomiksıkıntılar içinde. Otomobil piyasası Avrupa’da yüzde 6 yüzde 9 oranındabüyürken bu oran ülkemizde yüzde 19. Demek ki krizlerdeki belirsizliğe karşı“kararlı ve kaygılı bekleyiş” ortadan kalkmaya başlamış” dedi.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

SOCAR Türkiye iş birliğinde modern spor tesisi

Konservatuvar öğrencilerinden anlamlı proje

Yazmaktan ve çizmekten asla vazgeçmeyin

Yapay zeka eğitim sistemini büyük ölçüde etkileyecek

Farklı özelliklere sahip müziklerin performansa etkisini araştıracaklar

Diplomasiye akademik destek

Arşiv