Yazı Boyutu:
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir ilke daha imza attı. Rahim kanseri olan hastaya 3 milimetrelik Mini Laparoskopi ile müdahale eden ekip, Türkiyede bir ilki gerçekleştirdi. İkinci gün taburcu edilen hastanın vücudunda hiçbir iz kalmadı. Üstelik bu başarı ekibe, alanında liderlerin katıldığı Türk-Alman Jinekoloji Kongresinden de, özel ödül getirdi.
Kansere Mini Laparoskopi
Sadece Türkiye değil, Dünya da yaptığı başarılı operasyonlarla adından bahsettiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sefa Kelekçi, ekibiyle birlikte Türkiyede bir ilki gerçekleştirdi. Üç yıl önce Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kapsamında Doç. Dr. Serpil Aydoğmuş ile birlikte mini laparoskopi cihazını Üniversiteye kazandıran Kelekçi, İtalyada 1.5 aylık bir eğitim aldıktan sonra, yeni aletle operasyonlara başladı. Kısa bir süre önce, rahim kanseri tanısı konulan hastaya mini laparoskopi cihazıyla operasyon yapan ekip, hastayı sağlığına kavuştururken, ülke çapında da bir ilke imza attı.
İz yok, Enfeksiyon Yok!
Jinekolojide geleneksel yöntemlerle yapılan operasyonların tümümün mini laporoskopi yöntemiyle de yapılabildiğini söyleyen Kelekçi, 3mm çapındaki alet sayesinde operasyonların son derece estetik, dikişe gerek kalmaksızın, geride iz bırakmaksızın yapılabildiğini söyledi. Özellikle genç kızların estetik kaygılar nedeniyle operasyondan çekindiğini dile getiren Kelekçi, bu yöntem sayesinde çikolata kisti ameliyatı gibi operasyonların çok rahat bir şekilde gerçekleştirildiğini anlattı. Dış gebelik, rahimin alınması, yumurtalıkların alınması, sarkma ameliyatları gibi birçok operasyon, mini laparoskopi yöntemiyle yapılırsa, hastanın normal hayatına dönüş süresi de bir o kadar kısalıyor. Hasta için oldukça konforlu olan yöntem, cerrah için ise zahmetli. Geleneksel yöntemle (karın yarılarak) yapılan ameliyat yarım saatte tamamlanıyorsa, mini laparoskopide süre bir saate çıkıyor. Adeta nakış işler gibi gerçekleşen operasyon sonrası, hasta ikinci gün taburcu ediliyor.
Mini laparoskopinin robotla yapılan operasyonlardan bile çok daha konforlu olduğuna değinen Kelekçi, Robotla ameliyatta kesilerin toplamı yaklaşık 6-7 santimetre. Robotu kurmak 45 dakika, hasta başına maliyeti ise en az 5 bin lira. Mini laparoskopinin maliyeti ise yüz lira bile değil. Basitleştirmek, bilimselliğin en son ulaşacağı nokta. dedi.
ÖZEL ÖDÜL İKÇÜNÜN
Üç yıllık deneyimlerini uluslararası bir kongre olan Türk-Alman Jinekoloji Kongresinde sunan ekip, alanında lider ülkeleri bile gölgede bıraktı. Sekiz ülkeden 36 konuşmacının yer aldığı kongrede, Kelekçinin konuyla ilgili sunumu, 620 çalışma arasından özel ödüle layık görüldü.
Kansere Mini Laparoskopi
Sadece Türkiye değil, Dünya da yaptığı başarılı operasyonlarla adından bahsettiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sefa Kelekçi, ekibiyle birlikte Türkiyede bir ilki gerçekleştirdi. Üç yıl önce Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kapsamında Doç. Dr. Serpil Aydoğmuş ile birlikte mini laparoskopi cihazını Üniversiteye kazandıran Kelekçi, İtalyada 1.5 aylık bir eğitim aldıktan sonra, yeni aletle operasyonlara başladı. Kısa bir süre önce, rahim kanseri tanısı konulan hastaya mini laparoskopi cihazıyla operasyon yapan ekip, hastayı sağlığına kavuştururken, ülke çapında da bir ilke imza attı.
İz yok, Enfeksiyon Yok!
Jinekolojide geleneksel yöntemlerle yapılan operasyonların tümümün mini laporoskopi yöntemiyle de yapılabildiğini söyleyen Kelekçi, 3mm çapındaki alet sayesinde operasyonların son derece estetik, dikişe gerek kalmaksızın, geride iz bırakmaksızın yapılabildiğini söyledi. Özellikle genç kızların estetik kaygılar nedeniyle operasyondan çekindiğini dile getiren Kelekçi, bu yöntem sayesinde çikolata kisti ameliyatı gibi operasyonların çok rahat bir şekilde gerçekleştirildiğini anlattı. Dış gebelik, rahimin alınması, yumurtalıkların alınması, sarkma ameliyatları gibi birçok operasyon, mini laparoskopi yöntemiyle yapılırsa, hastanın normal hayatına dönüş süresi de bir o kadar kısalıyor. Hasta için oldukça konforlu olan yöntem, cerrah için ise zahmetli. Geleneksel yöntemle (karın yarılarak) yapılan ameliyat yarım saatte tamamlanıyorsa, mini laparoskopide süre bir saate çıkıyor. Adeta nakış işler gibi gerçekleşen operasyon sonrası, hasta ikinci gün taburcu ediliyor.
Mini laparoskopinin robotla yapılan operasyonlardan bile çok daha konforlu olduğuna değinen Kelekçi, Robotla ameliyatta kesilerin toplamı yaklaşık 6-7 santimetre. Robotu kurmak 45 dakika, hasta başına maliyeti ise en az 5 bin lira. Mini laparoskopinin maliyeti ise yüz lira bile değil. Basitleştirmek, bilimselliğin en son ulaşacağı nokta. dedi.
ÖZEL ÖDÜL İKÇÜNÜN
Üç yıllık deneyimlerini uluslararası bir kongre olan Türk-Alman Jinekoloji Kongresinde sunan ekip, alanında lider ülkeleri bile gölgede bıraktı. Sekiz ülkeden 36 konuşmacının yer aldığı kongrede, Kelekçinin konuyla ilgili sunumu, 620 çalışma arasından özel ödüle layık görüldü.