Ayrıcalık değil eşit yaşam hakkı

Konak Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlediği ‘Engelli-Aile Olmak’ konulu panelde konuşan engelli yakınları ayrıcalık değil, eşit şartlarda yaşam hakkı talep etti.

Konak Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engellilik konusuna dikkat çekebilmek ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde düzenlenen ‘Engelli-Aile Olmak’ başlıklı panelde engelli yakınları yaşadıkları zorlukları dile getirme fırsatı buldu. Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü kendisi de fiziksel engelli olan Balçova Belediyesi Engelli Hakları Masası Sorumlusu Rıza Mutkilioğlu  üstlenirken, her biri engelli yakını olan konuşmacıların anlattıkları salonda duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Bir işaret dili tercümanın da konuşmaları işaret diliyle salondakilere aktardığı panelde oğlu zihinsel engelli olan Süleyman Er, iki çocuğu da otistik olan Turna Fırat, zihinsel engelli annesi Pakize Ulu Çağlar, zihinsel engelli annesi Sema Demirci, ruhsal engelli annesi Nilgün Durna, fiziksel engelli kardeşi Özgür Aslan ve işitme engelli anne babanın oğlu olan Güven Kosova konuşmacı olarak katıldı.  Panelde engelli bir ferdi bulunan aile bireylerinin yaşadıkları toplumsal, sosyal, ruhsal zorluklar ve sorunlar paylaşıldı.

GÖZÜMÜZ ARKADA KALMASIN
Yıllardır engelli bir bireyle yaşam mücadelesi veren aileler, devletin kendileriyle yeterince ilgilenmemesinden dert yandı. Çözemedikleri sorunlar karşısında yıllardır yaşadıkları dramı dile getiren konuşmacılar; engelliler için ödenen evde bakım ücretinin çalışan ve emekli olan aile bireylerine ödenmediğini, oysa böyle bir durumda fakirliğin ölçüt olmaması gerektiğini savundu. Engelli bir bireyle yaşamanın sosyal açıdan ailenin diğer fertleri arasında çıkmazlara neden olduğunu belirten konuşmacılar, herkes gibi kendilerinin de eğlenme, yalnız kalma, sinema, tiyatro ve konsere gitmeye hakkı olduğunu söyledi. Engelli çocuğunu veya yakınını emanet edeceği güvenli bir kurumun olmaması nedeniyle kendilerine nefes alacak anlar yaratamadıklarını, ayrıca kendileri öldükten sonra engelli çocuklarına kimin bakacağı endişesini yaşadıklarını dile getiren konuşmacılar, yerel ve merkezi idarelerin bu durumda olan aileler için çok kapsamlı rehabilite ve sosyal içerikli yaşam alanları yaratmasını istedi. ‘Gözümüz arkada kalmasın’ diyen engelli anne ve babalar seslerinin yetkililer tarafından artık duyulmasını, engellilerin de kalabileceği huzurevlerinin açılmasını talep etti.

DAHA ÇOK ŞEY YAPILMALI
Farklı engel guruplarına ait sorunların da konuşulduğu panelde sadece kamu kurumlarında değil özel sektörde de engellilerin yok sayıldığı dile getirildi. Görme engelliler için gerekli alt yapı düzenlemelerinin yetersizliğine değinilirken işitme engelliler için de yapılması gereken çok şey olduğu vurgulandı. Tüm televizyon kanallarına altyazı sistemine geçmesini, haberlerde de işaret dili tercümanının yer alması gerektiği belirtildi. Özellikle bankalarda, belediyelerde, hastanelerde mutlaka işitme engelliler için bir tercümanın istihdam edilmesi gerektiği de vurgulandı. Panelde ayrıca eğitim ve öğretimde engelli çocukların eşit haklara sahip olması, dışlanmaması gerektiğini dile getiren aileler, engellilerin eşit şartlarda yaşam hakkı istedi. 

SANATA ENGEL YOK
‘Engelli-Aile Olmak’ paneline ev sahipliği yapan Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi’nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında bir de resim sergisi açıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü ile Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden eğitmenlerin eşliğinde resim eğitimi alan Buca Mehmet Ali Susam Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi ve Konak Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerinin resimlerinden oluşan sergi büyük ilgi gördü. Engelli öğrencilerin yaptığı resimlerden oluşan sergi 30 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek.