Bu kez hayat kurtardı

  • 0
  • 1.052
Yazı Boyutu:

İzmirli Abdülaziz Şimdi (57), hayatını bacağına çarpan deniz anasına borçlu.
Denizden çıktıktan sonra sağ bacağında kaşıntı başlayıp yaralar açılan, halsizlik, yüksek ateş ve titremeyle gittiği hastanede ısrarla çekilen röntgenle akciğerinde kitle saptanan Şimdi’ye “akciğer kanseri” tanısı koyuldu. Ameliyatla tümör alınıp bir neşterle kanserden kurtulan Şimdi, “Allah’ın sevdiği kuluymuşum. Bunu doktorlarım da söyledi. Başıma gelenler inanılacak gibi değil” dedi.

 

Üç çocuk babası emekli memur Abdülaziz Şimdi, yaklaşık üç hafta önce akşam saatlerinde Yeni Şakran’da denize girdi. Bir süre yüzüp çıkan Şimdi, duşunu aldıktan sonra sağ bacağında başlayan kaşıntıya ve kızarıklığa anlam veremedi. Ancak saatler ilerleyip de halsizlik, yüksek ateş, titreme, üşüme başlayınca İzmir’e dönüp Buca’da bir tıp merkezine giden Şimdi, bacağının kötüleşmesi üzerine hastaneye sevk edildi. Hastanede bacağını gören bir hasta yakının kendisine “size deniz anası çarpmış” dediğini belirten Şimdi, akciğer filmi istenmesine önce, “Benim derdim bacağımla, öksürmüyorum, aksırmıyorum, bir şeyim yok” diyerek karşı çıktı, sonra da istenilen tetkiki yaptırdı. Çekilen röntgen filminde akciğerinde nodül saptanması üzerine daha önce de by pass ameliyatı geçirdiği İzmir Kent Hastanesi’ne gelerek doktorlarına danıştığını belirten Şimdi, hayatını kurtaran gelişmeleri şöyle anlattı:

 

 

Bir şeye bastım ama ne olduğunu anlamadım

 

“Yeni Şakran’da kıyıya yakın yüzerken yere ayağımı bastığımda  sanki çimene basmış gibi oldum. Herhangi bir acı duymadım. Denizden çıkıp duşumu aldıktan sonra sağ dizimin altında ayağıma kadar olan bölgede kaşıntı, kızarıklık başladı. Gece ise bu şikayetlerime halsizlik, üşüme, titreme eklendi. Ateşim 39 dereceyi geçti. Sabah İzmir’e dönüp bir tıp merkezine, oradan da hastaneye gittim. Bacağım ciğer gibi olmuştu. Bir hasta yakını bacağımı fark etti, açmamı istedi. Meğer  su ürünleri mühendisi olan kızının da başına aynı şey gelmiş, bacağı benim gibi olmuş. Bana, deniz anasının çarptığını söyledi. Ona göre deniz anası çarpmış, şanslıymışım sokmamış. Kötüleşen bacağıma merhem tedavisi başlanırken, ateşimin yüksek olması, titremeler geçmeyince doktorlar akciğer filmi istedi. Bana öksürüyor musun, kan kusuyor musun diye sordular. Bunların hiçbirinin olmadığını söylememe karşın,  ısrarla röntgen istediler. Beni oyaladıklarını sandım, karşı çıkmıştım, sonra da yumuşadım filmi çektirdim. Bana akciğerimde kitle olduğu söylendi. Soluğu by pass olduğum Kent Hastanesi’nde aldım. Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Kutsal Turhan, bilgisayarlı tomografiden çok daha gelişmişi PET tetkiki istedi. Burada da akciğerimde yine kitle görüldü. Doktorlar bana, “Sen Allah’ın sevdiği kullarındaymışsın. Bize gelen hep hastalıkları ilerlemiş kişiler olurdu” dedi. Sonrasında da Dr. Kutsal tarafından ameliyat edildim. Şimdi çok iyiyim. Meğer kansermişim de haberim yokmuş. Benden ısrarla röntgen istediler, az daha çektirmeyecektim. O üzerine basıp kim bilir ne kadar canını acıttığım deniz anası benim hayatımı kurtardı. Büyük tehlikenin sinyalini verdi.Takdiri ilahi.”

 

 

Tesadüfen çekilen film hayatını kurtardı

 

 

Öte yandan İzmir Kent Hastanesi Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Kutsal Turhan, belki de ilk kez deniz anası çarpmış bir hastaya akciğer filmi çekildiğini ve bu tesadüfün hayat kurtardığını söyledi. Turhan şöyle konuştu:

 

“Deniz anası çarpıpta akciğer filmi çekilen kaç hasta vardır, bilmiyorum. Ama deniz anası çarpınca hastamızın bacağında çok ciddi hasara ve yanı sıra solunum sıkıntısına yol açmış. Bize geldiğinde bacağı çok kötüydü. Solunum sorunu yaşadığı için film istenmiş. Hasta aslında denizde büyük şansızlık yaşamış ama o çok daha bu büyük şansı olmuş hastanın. O sırada da çekilen filmle akciğerinde nodül saptanmış.

 


Küçük nodüllerde biyopsi ya da bronkoskobi gibi yöntemlerle genellikle tanı koyma şansı çok az oluyor. Hasta tanı konmaya çalışırken zaman kaybediliyor. Eğer hasta zaten ameliyat edilecekse sonuçta erkenden biyopsiyle uğraşmadan ameliyata almak hastaya zaman kazandırıyor. Biz de bu yolu izledik. Ameliyat sırasında parça alıp gönderdik. Kötü huylu olduğunu öğrendik ve çok erken evrede yakalanmış bir akciğer tümörü olarak gereğini yaptık. Böyle erken evrede yakalanmış tümörlerde çok yüksek başarı beklentimiz var, yüzde 70-80’nin üzerinde bu hastalıktan tamamen kurtulma şansı var. Akciğer tümörlerinin en kötü tarafı çok belirti vermeden hiç belirti vermeden son evreye kadar ilerleyebilmeleri ve belirti verdiklerinde artık ameliyat edilecek evreyi geçmiş olmaları. Bu hastamızda deniz anası çarpması sonucu tesadüfen çekilen akciğer filminde  nodül saptanınca çok erken evrede tedavi olma şansına sahip oldu. Şansızlık gibi görünen şey şansı oldu. Ameliyat üçüncü günüdeyiz, pazartesi günü evine göndereceğiz.”

 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Araç tercihi çevreden yana

Eşrefpaşa Hastanesi’ne ek hizmet binası

Karın ağrısıyla gitti, yumurtalığında tümör ortaya çıktı

Geçmeyen alerjiye endoskopik çözüm

Mamografi Eşliğinde Biyopsi

Duygusal travma, ‘Kırık Kalp Sendromu’na neden olabilir!

Arşiv