Buse’nin büyük sevinci

Nazilli’de meydana gelen trafik kazasının ardından beyin ölümü gerçekleşip organları bağışlanan Fatih Çandır’ın (28) karaciğeri , 17 yıl önce kızı Buse’yi dünyaya getirdikten sonra ortaya çıkan “Primer Sklerozan Kolanjit” hastalığı yüzünden kadavradan bağış bekleyen Uğursen Cacur’a (43) nakledildi. Annesinin rahatsızlığı nedeniyle yıllarca kendini suçladığını belirten Buse, “Annemin ikinci hayat özlemi bu bağışla sona erdi, ben de kendimi suçlamayı bıraktım. Annemi kurtaran bağış için herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Son bir hafta içinde önce Marmaris’in, sonra Nazilli’de yaşanan ölümlü trafik kazalarının ardından acılı ailelerin yaptığı kutsal bağışlar hayat kurtarıyor. Nazilli’ye bağlı Dallıca Köyü yakınlarında yağışta kayan minübüsten atlaması sonucu kafa travması geçiren, kaldırıldığı devlet hastanesinde üç gün süren yaşam mücadelesini kaybeden iki çocuk babası Fatih Çandır’ın da organları eşi ve ailesi tarafından bağışlanan organları hayat oldu. Çandır’ın karaciğeri İzmir Kent Hastanesi’nde Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından Bornova Yeşilova’da oturan ev hanımı Uğursen Cacur ‘a takıldı. Eşinin, kızları Buse’yi dünyaya getirdikten sonra hastalığının ortaya çıktığını belirten Mehmet Cacur (43), “Eşimin avuçlarında kabuklanmalar ve kaşıntı vardı. Egzama denmişti, merhem kullanıyordu. Ancak doğumdan sonra Primer sklerozan Kolanjit  (karaciğer ve safra yollarını tutan, vücudun kendi kendine iltihap oluşturduğu ve ateşli dönemlerle seyredip, sık sık hastaneye yatış gerektiren bir hastalık. Beraberinde başka hastalıklar da bulunabiliyor) diye bir karaciğer hastalığı tanısı koyuldu. Meğer o kabuklanma  ve kaşıntıların nedeni bu hastalıkmış. Doğumdan bu yana geçen 17 yılda eşim sürekli rahatsızlanarak hastaneye yatıp çıktı. Her yatışında en az bir ay kalıyordu. Çok çileli yıllardı. Teşhisin ardından Ege Üniversitesi Hastanesi’nde bize karaciğer nakli gerektiği söylendi ve eşimin adı bekleme listesine yazıldı. 5 yıl önce bağış karaciğer çıktı, hastaneye çağrıldık. Ancak eşim üç adaydan biriydi, olmadı. Üniversitede nakiller durunca Kent Hastanesi’ne başvurup listeye girdik. Eşime karaciğer bulunması için İzmir Sağlık Müdürlüğü’ne bile başvurdum, ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumu söyledim. Ailemizde uygun canlı verici yoktu. Tek istediğim karımın kurtulmasıydı. 17 yılın sonunda şans eşimin, bizim yüzümüze güldü. Hastalığı doğumdan sonra çıktığı için kızım sürekli kendisini suçluyordu. Kızım annesinin rahatsızlığından çok etkilenmişti, bu eğitimine de yansıyordu. En çok da kendini suçlaması bizi üzüyordu. Oysa biz doğduğu için annesinin hastalığının belirlendiğini, bunun bir şans olduğunu, suçluluk duymaması gerektiğini söylüyorduk. Bu bağış karaciğerle eşim kurtuldu, yeni bir hayat var artık önünde. Nakil kadar beni sevindiren diğer nokta ise kızımın artık bu suçluluk duygusundan kurtulacak olması. Acılı aileye çok minnettarız, sabır, rahmet diliyoruz” diye konuştu.

 

Nakilden sonra annesini babasıyla birlikte yoğun bakımda ziyaret eden Şükrü Seher Ergil Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Buse Cacur, “Annem çok acılar çekti. Hastalığı onu çok üzüyordu. Yıllarca kadavradan bağış bekledik. O gün bugünmüş. Annem artık daha iyi olacak, güzel günler yaşayacak. Annemin ikinci hayat özlemi bu bağışla sona erdi, ben de kendimi suçlamayı bıraktım. Annemi kurtaran bağış için herkese teşekkür ediyorum” dedi.