Yazı Boyutu:
Çevirmenler yasasını istiyor. Türkiyede binin üzerinde tercüme bürosu bulunmasına rağmen mesleği tanımlayan bir yasa olmaması nedeniyle her yabancı dil bilen çevirmenlik yapıyor. Umut ise üniversite mezunu çevirmenlerin, oluşturacağı bilinçlenme üzerinde toplanıyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü atölye çalışması kapsamında Türkiyede Çeviri Piyasası tartışıldı. Çevirmen Seda Türkan, meslek odası kurulma çalışmalarının yapıldığını belirterek, 1990lı yıllardan sonraki küreselleşme ve Avrupa Birliği süreciyle birlikte Türkiyede çevirisi yapılan dil sayısı ve bununla eşdeğer olarak tercüman sayısı da arttı. Sektör, son 10 yıl içerisinde 3 kat büyüyerek, hacmi 200 milyon dolara erişti. Hızlı gelişim içerisinde sektör veya çevirmenlerle ilgili herhangi bir yasa, tüzük veya mevzuatımız bulunmuyor dedi.
Her Dil Bilen Çevirmen Değildir
Yasalarının olmaması ve çevirmenlerde yetkinlik aranmaması nedeniyle her dil bilenin çevirmenlik işine giriştiğini aktaran Türkan, bu durumun çeviri kalitesini düşürdüğünü kaydetti. Özellikle İzmir, Ankara ve İstanbuldaki çevirmenlerin meslek odası kurulması için girişimleri bulunduğuna dikkat çeken Türkan, şunları söyledi: Piyasa koşullarından dolayı nitelikli çevirmenler yetkin olmayan rakipleriyle rekabete girmek zorunda kalıyor. Bu nedenle de belirli bir alanda uzmanlaşmaları neredeyse imkânsız oluyor. Çünkü sadece teknik çeviri veya hukuki çeviri yapıyorlar. Bu da rakiplerinin karşısında kaybolmalarına neden oluyor. Bu alanda üniversite eğitiminin artmasıyla mezunların yasanın çıkması yönünde bilinci yerleştireceklerini böylelikle bu işi daha nitelikli çevirmenlerin ele alacağını düşünüyorum.